ss_gK1lh.jpg

Gazişehir Gaziantep Futbol Kulübü teknik direktörü Yalçın Koşukavak, göreve geldikten sonra ilk kez gazetecilerle bir araya geldik. Oldukça samimi ve açık sözlü olarak açıklamalarda bulunan Koşukavak, başkan Adil Konukoğlu’nun Gaziantep için şans olduğunu ifade ederek, yönetime övgüler yağdırdı.



29 Haziran 2018 Cuma
Spor

Kendisi için bir kulübün şampiyonluktan ziyade sürdürülebilirliğinin önemli olduğunu belirten Koşukavak; “ Ben oyuncunun kalitesinden öte oyunun kalitesiyle ilgilenen bir antrenörüm” dedi.
Başkan Adil Konukoğlu’nun Türkiye’nin takdir ettiği gibi Gaziantep açısından da önemli bir iş adamı olduğunu dile getiren Koşukavak; Öncelikle buraya neden geldim?. Ben Süper Lig’den 3-4 takımın ilgisini çeken bir antrenördüm. Buraya imzaya geldiğim gece bir Süper Lig takımı beni imzaya çağırdı ben buraya söz vermiştim. Söz vermenin dışında buranın doğru yer olduğunu düşündüm. Bunun sebebide şudur. Burada yük ağır mı ağır, beklenti yüksek mi yüksek. Buralara gelmeden önce başka detaylar var konuşulması gereken. Burası vizyon olarak bir kere sayın başkanımız Adil Konukoğlu Türkiye’nin takdir ettiği gibi Gaziantep şehri için çok önemli bir aile. Çok ciddi hizmetleri var. Bir kere bu çok tatminkar bir şey. Beklenti yüksek. Final oynamış bir takım. Bir takım final oynuyorsa ertesi sene beklentiler çarpı 5 olur.

 

BU İŞİN ZOR OLDUĞUNUN FARKINDAYIM

 

Burası heralde yanıldığımı düşünmüyorum en kısa vadede ama doğru planlama yapmak ile çok önemli 3 büyüklerden sonra Başakşehir varsa sağlıklı bir yapı burada öyle bir yapı kurulabilir. Başkanımız bu konuda çok hassas ve öz verili hem maddi ve manevi anlamda. Ama bazen maddi anlamdaki özverileriniz sizi hedefe götürmez. Burada çok ciddi bir kulüp yapısı, kulüp politikası ve kulüp felsefesine ihtiyaç var. Ben İstanbulspor’da böyle yaptım. Geçen yıla baktığımızda İstanbulspor’un maliyeti ile bir çok takımın maliyeti arasında yarıdan fazla fark var. Sportif başarı var, çok ciddi milli takıma oyuncular var. Bu sağlıklı bir yapının olduğunu gösterir. Keza Altınordu’da böyle bir takım. Burası daha farklı profilde bir takım. Herkesin beklentisi şampiyon olmak. İnşallah Allah bunu nasip eder ben bu görev için buradayım. Bu işin zor olduğunun da farkındayım. Ama şunu düşünmek lazım. Şampiyon olmak çok kıymetli bir şey değil. Dünya da şampiyon olmayan bir takım yok. Bu demek değildir Gazişehir şampiyon olmamalı. Yanlış anlaşılmasın söylediklerim. Şampiyon olmayan takım yok, neden yok.

 

GAZİANTEPSPOR YILLARCA SÜRDÜRMÜŞ

 

Bugün bir üst lige çıkmak için şampiyon olmanız gerekiyor. Ama bunun daha kıymetlisi var. Başarıda sürdürülebilirlik esastır. Böyle bir başarı da yoksa o başarı tesadüf ve geçicidir. Geriye dönüp baktığınız zaman biz biraz maalesef ki geçmişten ders almayı beceremeyen bir toplumuz bir de yaşayarak öğreniyoruz. Bucaspor, Sakaryaspor, Kocaeli yıllardır vardı bugün yok. Demekki şampiyon olmak çok kıymetli bir şey değil. Oralarda kalıcı bir takım yaratmak. Mesela Gaziantepspor bunu yıllarca sürdürmüş. Bu kıymetli benim için. Ama şampiyon olmadan önce esas olan kulüp yapısı profesyonel bir yapı ve kulüp politikası, oyun felsefesi. Ben asla kişilerle uğraşmam. Asla oyuncularla işim olmaz. Ben oyuncunun kalitesinden öte oyunun kalitesiyle ilgilenen bir antrenörüm.

 

POTESPOR MU YOKSA GAZİŞEHİR Mİ?

 

Bir örnek vereyim. Pote her sene gol kralı Adana Demirspor averajla ligde kalıyor. Bu nasıl bir şey yani. Maalesef ki basın, kulüp yöneticileri, taraftar üçgeni popilist kültürden gelmenin içgüdüsüyle Pote gol atıyor. İyi de faydası yok. Pote atıyor 3 takım yiyor 4. Günün sonu lig bitiyor Adana Demirspor averajla ligde kalıyor Pote gol kralı. Takımın adı Potespor mu yoksa Gazişehir FK’mı anlayalım yani.

 

EGOLARIMI TATMİN ETMEK İÇİN GELMEDİM

 

Akıl bunu söylüyor o yüzden ben oyuncularla ilgilenmiyorum. Bana öyle sorular sorarsanız cevap vermem. Bu niye oynamıyor. Dünyanın en basit ve en kötü sorusu. Ben deliyim ondan oynamıyor. Rahat ettiniz mi? Olabilir mi böyle birşey. Takımın selameti teknik dierktörlük mercii hizmet etmek ve heyecan yaratmak yeridir. Egoları tatmin etme yeri değildir. Ben egolarımı tatmin etmek için buraya gelmedim. Ben hizmet etmeye geldim. Bütün sebepleri yerine getirirsiniz niyetiniz halistir akıbetinizde halis olur. Olmazsada şöyle dersiniz. Keşkelerle yaşamazsınız. Ben herşeyi yaptım Allah takdir etmedi. Finalde de öyle olmadımı yani. Bu şehrin bu kulübün selameti için herşeyi yapmamız lazım.

Ben 12 yıl asistanlık yaptım. Teknik direktörlük en çok yargılanan yerdir. Kovulmayan teknik direktör varmıdır. Ben bu gün bir şey söylüyorsam 6 ay sonra hesabını sorarsınız. Ben yapamıyacağım bir şeyin sözünü vermek istemiyorum.

 

MAĞLUP OLUNCA TEK ADRES HOCA

 

Takım kazanıyor şu oyuncu çok iyi oynadı başkan iyi prim verdi gibi detaylardan sonra galibiyeti paylaştıracak bir yer buluyor herkes. Mağlup olunca tek bir adres HOCA.

Ben İstanbulspor’u yapılandırdım. İstanbulspor 2 futbolcu A milli, 4 futbolcu ümit milli. Bugün Lille’e Mehmet Zeki Çolak’ı 4 milyon euro’ya satıyor. O başka bir projeydi. Buradaki proje başka. Ancak burası çok kritik emin olunki futbol kulübü yönetmek holding yönetmekten zor. Bunun çok örnekleri var. Manisaspor’dan Vestel sponsorluğunu çekti, Altunbaş Göztepe’den desteğini çekti. Ben böyle ciddi iş adamlarının holdinglerin bu kulüplerin içinden çekilmesi çok canımı acıtıyor. Onlar mesailerini, paralarını veriyor sonu hüsran nefes tükeniyor Allah’a ısmarladık. Öyle olursa ne yaparsanız.

 

YÜKSEK RAKAMLAR İSTİYORLAR

 

1 haftadır çalışıyoruz. Takım kadro mühendisliği anlamında antrenmanlarla beraber sayın başkanımız ve yönetim kurulumuzla beraber transfer anlamında bazı çalışmalarımız var. Eksik ihtiyaç duyduğumuz mevkiler var. Oyuncularla temas halindeyiz. Bazı handikaplarımız var. Oyuncular bazen Gazişehir olduğundan dolayı rakam olarak çok yüksek rakamlar istiyorlar. Tam manasıyla tam kadro olarak çalışamıyoruz. Ama mevcut elimizdeki oyuncularla bir de ülke dışından gelen bazı oyuncularımız var onlar bize ricada bulundu 3-5 günlük izin anlamında. Tam manasıyla yüzde 70-80’e yakın takım kadrosu var.

 

2-3 MEVKİDE OYNAYABİLECEK OYUNCULAR TRANSFER EDECEĞİZ

 

Sizde biliyorsunuz statü gereği 28 oyuncu hakkımız var. 4’ü alt yapıdan olmak zorunda. 3’te kaleci düşünürsek takım kadrosundaki oyuncu sayısı 22 veya 21 olmak zorunda. Çok ciddi bir plan gerektiriyor bu. Mevkiler arasında dağılımı çok iy iyapmak lazım. Bir kaç mevkiide oynayabilecek oyuncuların olması lazım ki kadro derinliğinde rahat hareket edebilelim. O yüzden transferi 2-3 mevkiide oynayabilecek oyunculardan yana kullanmak istiyoruz. Kaleci hariç son 2-3 transferi böyle kullanmanın daha doğru olabileceğini düşünüyorum.

 

ÜLKEDE FUTBOLCU BULMAK ZOR

 

Şu an da 3-4 kaleci ile sürekli temas halindeyiz ama onların bağlı olduğu kulüpler var. O mevki çok zor. Zaten ülkede futbolcu bulmak zor. Futbolcu yok para isteyen çok. Mevki anlamında sağ bek te bulmak zor. Acayip bir şey oluyor. 3-5 sene sol bek bulamıyorsunuz bir kriz var sonra 3-5 sene sağ bek ve kalecide de aynı kriz yaşanıyor. Ancak benim futbol anlayışım oyuna bakış açımda kaleci çok ciddi önemli. Zaman zaman Avrupa’dan futbol izlerseniz. Şöyle bir örnek veriym. Heralde Avrupa Şampiyonası’ndaydı. Alman milli takım kalecisi Noer’in Messi’den daha çok topla oynama süresi var.

 

KOŞUKAVAK’IN KAFASINDAKİ KALECİ PROFİLİ

 

Benim kaleci kriterlerimde öyle kolay değil yani. Herkes kaleci için topu tutuyor mu diye bakıyor ben pas atıyor mu diye bakıyorum. 3-4 kaleci var direk kendim temas edip konuştuğum. Ama kulüp bağlantıları var. Transfer hızlı bir şekilde çözülebilir ama Gazişehir’in bir ATM gibi görülmesinden dolayı çözmüyorum. Ekonomik alabilirsek kar. Herkes yavaş yavaş kampa giriyor. Bulundukları kulüplerdeki temasla beraber 10 gün içinde iki kaleciyi çözebiliriz diye düşünüyorum. Diğer mevkilere de bir kaç oyuncu alacağız. Ama kadro mühendisliği konusunda bir birine alternatif oyuncular olduğu gibi bir kaç mevkide oynayabilen oyuncular olmaliki oyun planlarında da oynatabilmeliyiz. Çünkü mecburuz buna 21 ya da 22 kişi olacağız çünkü. Şampiyonluk beklentisi olan kulüp olmasa genç oyuncu bulundururum ama beklenti hem genç hem deneyimli olması gerektiğini gösteriyor. İki kaleci ile beraber 4 hakkımız var. Başkandan ricacı olacağım mümkün mertebe hem ekonomik koşullar hemde kadro mühendisliği konusunda özverili bulunacağımız bazı oyuncular olabilir. Bazı oyuncuların transferi kolay olabilir ama sona yaklaştık yani.

 

BEN ÖYLE BİR ANTRENÖR DEĞİLİM

 

Transferdeki en önemli sorun bu. Geçen sene 34 maç Gazişehir 2 antrenör değiştirmiş. 2 antrenörde 4-2-3-1 oynamış. Ben öyle bir antrenör değilim bir kere. Şunu şöyle örnekleyebilirim. Herkes oradan birer tane bonfile söylesem herkesin önüne birer bonfile gelse yanına da garson birer tane meyve bıçağı verse heralde meyve bıçağıyla bonfileyi kesemeyiz. Ama bir et bıçağıyla bonfileyi keseriz. Futbol şöyle bir oyun benim anlayışıma göre. Galip takım bozulmaz külliyen yalan. O ezberlerin hepsi yalan. 1920’lerde öğrenilmiş ezberler Türk Futbolu’nun üzerinde hala taşınıyor.

 

WENGER VE FERGUSON ÖRNEĞİ

 

Avrupa’da 80 yaşında bir Arsen Wenger, Sir Alex Ferguson modern futbola trendlere değişebiliyor biz hale değişemiyoruz. Şimdi konu şudur ki bu haftaki rakip Bonfile kadro mühendisliği ondan önemli. Bonfile’yi kesecek bıçaklar hangileri onlarla oynayacğız. Ertesi hafta bu adam gol atmış. Gol atan futbolcu önümüzdeki hafta neden oynamaz. Gol atmış adam oynamıyor şartlar değişti. Masaya bonfile geldi meyve gitti. Ligin en güçlü takımlarından biri geldi bizim oyuncumuz o oyuna yumuşak profil olarak yumuşak bir oyuncu onunla bu rakibi kesemeyiz. Ozaman burada 24 tane adam var. Sürekli aynı adam oynayacaksa bu adamlara neden para veriyoruz. Meyve geldiyse meyve bıçağı bonfile geldiyse et bıçağı. En iyi taktik bilinmezliktir. Siz sürekli aynı sistemde aynı oyuncularla oynarsanız bile bile lades olursunuz.

 

10’UNCU SANİYEDE GOL YEDİK

 

En son Rize maçı bütün oyun planları üzerinde 1 hafta çalışmışım. Oyuncular her şeye hakim. Soyunma odasından çıktım santra 10’uncu saniye gol yedim. Bütün planlar öldü. Başka senaryolara ihtiyaç var. O yüzden dizilişler bir kaç mevkide oynayan oyuncular ve oyuncuları bu yönde donanımlı hale getirmek saha içinde değişen senaryolara reaksiyon gösterme kabiliyeti kazandırmak. Çok zor bunlar. 3 senede yaptım bunları. 4-3-3, 4-2-3-1 böyle bir süreci geçireceğiz. Sonra yavaş yavaş her 3’lü savunma ve 3’lü ortasaha ve 4’lü ortasahalardaki varyasyonları anlatacağım. Ama bir süreçten sonra takım sahada top rakipte veya top bizdeyken o dizilişlere uygun hale gelecek.

 

FİKRİM ALINMADAN TRANSFER YAPILMIYOR

 

Sağolsun başkanım transfer konusunda benim fikrimi almadan transfer yapmıyor. Zaten doğru olanda bu olmalı. Koordineli olmamız gerekiyor. Balogon, Chabbi ve Poepon benim bilgim dahilinde olan transferler ama dünyanın en iyi oyuncusunuda alsanız sizi hedefe götürecek diye bir şey yok. İlk dediğim gibi oyuncuların hiç biri beni ilgilendirmiyor. Ben ciddi şekilde Gazişehir takımını oyun planlarıyla rakip takımlara karşı üstünlüğü ele geçirip sonuca ulaşmak anlamında. Her maçın hikayesi başkadır. Her maçın oyuncusu başkadır. Top rakipte savaşçıyız, top bizde sanatçıyız. Bu felsefede olan oyuncular oynar. İsterse 50 tane gol atsın ben o oyuncuyu oynatmam. Herkes takım oyunu oynayacak. Futbol bireysel bir oyun değildir. Kimse kendi menfaatine göre oynayamaz. Top bizdeyken herkes hücumcu top rakipteyken herkes savunmacı.

 

YETENEĞİN NEREDEN ÇIKACAĞI BELLİ OLMAZ

 

Alt yapı çok önemli. Artık endstriyel bir futbol var. Üretemiyorsanız sürekli tüketiyorsanız yok olursunuz. Bu ülkenin 6’ıncı büyük şehrinden bahsediyorsunuz. Yeteneğin nereden çıkacağı belli olmaz. Alt yapı çok kıymetli bir yer. Alt yapı ve üst yapı entegre olup birlikte hareket etmeli. Başkanımızda sanayici ve üretimci olması sebebiyle buraya çok iyi bakabiliyor. Bir kaç saha yapılıyor. Bu tesis çok önemli olacak.

 

BEN SİMEONE GİBİ BİR ANTRENÖR DEĞİLİM

 

Ben Simeone gibi bir antrenör değilim. Artık modern futbol sadece teknik adamı bir felsefe üzerinden gidip başarılı olamayacağını bağırıyor. Ben geçmişte bu konuda çok ciddi makaleler yazdım ve dünya futbolu artık oralarda. Atletico Madrid’te Simeone’de bu dizilişte artık yenilecek. Pep yenilmez çünkü o oyunun başka tarafına bakıyor. Şu önemli. Ben ne bir Simeone gibi bir antrenörüm ne de tamamiyle bir Pep Guardiola. Geçmişte asistanlık zamanımda Simeone’ye benzerliklerim vardı. Ama futbolun başka taraflarını görmeye başladım. Ben çok sıkı bir Bielsa hayranıyımdır. Çünkü hepimizin beslendiği kütüphane orasıdır. Bielsa’yı eleştiren kişinin futbolu bilmediğine itimat ederim.

 

İŞİNİ DOĞRU YAPAN ADAM ARAYIN

 

Yalçın Koşukavak son olarak isminin Gazişehir ile anılmasından sonra taraftarların sosyal medyada yaptığı eleştirelerle alakalı da konuşarak ;”Şimdi şöyle gelseydim Gaziantep’e sevinebilirdi taraftarlar. Bundan 15 sene önce Galatasaraylı x bir oyuncu olsaydım milli takımda oynasaydım 50 tane gol atsaydım. Herkes geldi baba derdi. Siz işini doğru yapan adam arayın. Bu ülkede geçmiş satın alıyor herkes. Bu arkadaş çok iyi futbolcuymuş tamam saygı duyuyoruz. Şartlar değişti o iş bitti. Antrenörlük başka birşey.” Şeklinde konuştu. ALİ BUDAK

 






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi