Adanaspor-Gazişehir maçının öyküsü

Mehmet Bozkurt yazdı...

Geçtiğimiz Cuma günü Gazişehir deplasmanda Adanaspor ile karşılaştı.

Ben de bu maçı Adana’da takip ettim.

Tabii, Adana yakın olduğu için yerel medyanın maça ilgisi büyüktü.

Adana'da ki maçta yerel medyadan 15 kişi yer aldı.

Biz de geçtiğimiz hafta içerisinde kulübün medya görevini üstlenen Cemil İbrahim Cansız’a maçı takip etmek isteyen yerel medya mensupları için araç kaldırıp kaldırmayacağını sorduk.

Çünkü, maç Adana’da Gaziantep’e yakın bir şehirde olunca medyanın ilgisinin fazla olacağını biliyorduk. Gaziantepspor süper ligdeyken cezalı olduğu bazı maçları Adana’da oynamış, o maçlara da yerel medyaya araç tahsis edilmiş ve yüksek katılımla bu maçları gidip takip etmiştik.

Gazişehir’in de aynı doğrultu da hareket edeceğini düşünmüştük.

Ancak öyle olmadı.

Kulübün medya görevini üstlenen Cemil İbrahim Cansız bize kulübün bu maç için organizasyonu olmadığını, taraftar sorumlusu yönetici ile irtibat kurmamız durumunda, taraftarlar için tahsis edilen otobüsle Adana’ya gidebileceğimizi ve maçı takip edebileceğimizi söyledi.

Önce bu durumu kabul etmeyip, maçı takip etmeme kararı aldım.

Daha sonra yönetimin bu konudan haberinin olmaması ve bu konunun yönetim kurulu toplantısında gündeme getirilip çözüleceği sözü verilince Adana’ya taraftarlar ve taraftardan sorumlu yönetici abimiz ile birlikte otobüslerle gittim.

Otobüslerde gazeteci olarak sadece ben vardım.

Aslında taraftarlarla maça gitmek bir yandan da hayırlı oldu.

Çünkü, taraftarlarla iç içe maça gittiğimizde, kulübün taraftara ne kadar önem verdiğini, taraftarların ise kulüpten ve yönetimden ne kadar memnun olduklarını bizzat gözlemleme şansı buldum.

Gerçekten Gazişehir kulübünün ve yönetiminin Türkiye’de örnek bir kulüp olduğuna şahit oldum, Adana Demirspor taraftarlarından bunu işittim.

Yönetimin taraftarlarına nasıl değer verdiğini, maçlara giderken nelerin yaşandığını, diğer takımların kulübe nasıl övgüler yağdırdığını ayrı bir yazı ile yazacağım.

Dönelim maça.

Keyifli bir yolculuğun ardından Adana’ya ulaştık. Şehrin dışında güvenlik güçleri otobüsleri durdurdu.

Bizlere ve taraftardan sorumlu yönetici olan Sedat Özdinç abimize hoşgeldiniz diyerek, kibarca karşıladılar.

Daha sonra otobüsün içerisi, bagajlar ve taraftarların üzeri arandı.

Tabii, bende otobüste yer alınca polisler beni de taraftar gördükleri için üzerimi aradılar.

Bende gazeteci olduğumu söylemedim ve o ortamda aramalarının normal olduğunu düşünerek, üzerimi arattım. Daha sonra trafik ekipleri, çevik kuvvet, toma ve diğer emniyet araçları eşliğinde stadyuma gittik.

Stadyuma vardığımızda ben saha içerisine doğru yol alırken, taraftarlarımız ise bayraklar, tezahüratlar eşliğinde kendilerine ayrılan bölüme yöneldiler.

Maç günü Adana’da güzel bir hava hâkimdi.

İnsanlar yazlık elbiseleriyle geziyor, dolaşıyordu.

Tam bir yaz havası vardı.

Hava güzel olunca, futbol adına güzel bir gün bizleri bekliyordu.

Sahaya girdiğimde 15 kişiye yakın gazeteci, köşe yazarı, spor muhabirinin Gaziantep’ten Adana’ya geldiğini gördüm. Görüştüğüm meslektaşlarımız 3-4 kişilik gruplar halinde taksilerle geldiklerini söylediler.

 Tabii ki, o giden arkadaşların giderleri kulüp tarafından karşılanıyor.

Karşılanması da gerekiyor. Çünkü muhabir arkadaşlarımızın kendi imkânlarıyla maça gitme şansları yoktur. Taraftarların, gazetecilerin hepimizin beklentisi Gazişehir’in maçı kazanıp şampiyonluk yolunda iddiasını sürdürmesiydi.

Ama olmadı.

Maç 1-1 sona erdi.

Ve bu deplasmandan bir puan aldık.

Sahada fazla pozisyon üretemeyen, gol pozisyonu üretemeyen ve vasat bir futbol ortaya koyan temsilcimizin, bu maçtan bir puan çıkartması iyi bir sonuçtu.

Neyse indiğimiz yerden otobüslere bindik ve Gaziantep’e karşı yola çıktık.

Sağ olsun kulüp yöneticisi abimiz, tüm taraftarların yemeğini yedirdi, karnını doyurdu, çaylarını içirdi.

Ve kazasız belasız Gaziantep’e döndük.

Evet. Bir deplasman maceramız da böyle sonuçlandı.

Her ne kadar kulüpteki bir şahsiyetin sorumsuzluğu, ayrımcılığı ve yok sayma anlayışına maruz kalsak da bu kulübü, başkanı ve yönetimini seviyor ve destekliyoruz. Sonuçta Gazişehir bu şehrin takımı.

O nedenle bu kulübe desteğimiz devam edecektir.

Kulüp yönetimi ve medya takımı önemseyerek takımın süper ligde olması için canla başla çalışıyor.

Böyle iyi niyetli yapılan bir işe de bu şehrin her kesiminin destek olması gerekiyor.

---