aa_12839.jpg

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, krizin faturasını işçi, emekçi ve vatandaşın değil, krizi yaratanlar ve bu krizden nemalananların ödemesi gerektiğini söyledi.



20 Kasım 2018 Salı
Gaziantep

Mehmet Bozkurt'un özel haberi...

 

Geçtiğimiz cumartesi günü bir panel için Gaziantep’e gelen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, gazetemizin sorularını yanıtladı.

Krizin faturasının emekçilere, işçilere ve halka kesilmeye çalışıldığını ifade eden Çerkezoğlu, ‘’Türkiye'deki ekonomik kriz gerçekten sıkıntılı bir sürece girdi. Türkiye adım adım bir ekonomik krize doğru sürükleniyor. Bu kriz, tesadüfen ve kendiliğinden ortaya çıkmış bir kriz değil. Bu kriz, yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin, AKP iktidarının uygulamış olduğu yanlış politika ve tercihlerinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bugün bu krizin bütün faturası işçilere, emekçilere, bu ülkenin üreten kesimine kesilmeye çalışılıyor.’’

 

KRİZİ YARATANLAR FATURASINI ÖDESİN

 

Türkiye’de şu anda gerçek anlamda bir kriz olduğunun altını çizen Çerkezoğlu, ’’Bu krizi yaratanlar faturasını ödemelidir. Yüzde birin yarattığı krizin faturasının yüzde doksan dokuza kesilmemesi için mücadele ediyoruz. Bu doğrultu da Gaziantep’e gelerek, bütün demokrasi ve emek güçleriyle birlikte, bu mücadeledeki yol haritamızı, politikalarımızı, hedeflerimizi değerlendirdik. Bu mücadeleyi tüm Türkiye'de örgütlemek için kararlıyız. Bugün Türkiye’de, gerçek anlamda bir kriz var. Yaşanan bu süreç, bütün göstergeleri ile bir krizdir. Döviz kurundaki yükselme, enflasyon rakamları, işsizlik rakamlarıyla bakıldığında ciddi bir krizin olduğunu görebiliriz.

 

SİYASETÇİLERİN KRİZİ KABUL ETMESİ GEREKİYOR

 

Siyasetçilerin krizin olduğunu görmesi ve kabul etmesi gerektiğini de ifade eden Çerkezoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:‘’ Türkiye’de krizin adını gerçek anlam da koymak ve krize karşı da işçileri, emekçileri, halkı koruyacak sosyal politikalar geliştirilmesi lazım. O nedenle siyasetçilerin bu krizin var olduğunu görmesi ve kabul etmesi gerekiyor. Bütün ekonomistlerin yazdığı, iktidarın da kendi programlarında, gelecek döneme dair beklentilerinde, yine maliye bakanlığının kendi programında, yeni ekonomik programındaki işsizlik beklentileri, büyüme rakamlarındaki düşüş, işsizlikteki yükselme, enflasyon beklentileri. Bütün bunlar aslında kendi belgeleriyle ifade ettikleri gerçeklerdir. Bu beklentiler, krizin varlığının en somut göstergesidir. Onun için bunun böyle değerlendirilmesi, işçiyi, emekçiyi, halkı koruyacak sosyal politikalarla bu krizden çıkılabileceğinin altını çizmek isterim. O nedenle siyasi iktidara çağrımız, bu anlamda krizin faturasını yüzde 99’a değil, bu krizi yaratan ve bu krizden nemalananlara kesilmesi gerektiğini söylüyoruz.’’

 

 

 






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi