Özel okullar kontrol altına alınmalıdır

Özel Seçkin Kolejinde Kurucu ve Türkiye Özel Okullar Derneği Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi İbrahim Kaçıran, Türkiye’de olduğu gibi Gaziantep’te de özel okulların mantar gibi çoğaldığına dikkat çekti.

Konu hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Kaçıran, şu ifadelere yer verdi: ‘’Türkiye’de olduğu gibi Gaziantep’te de özel okullar mantar gibi çoğalmaktadır. Yetkililer tarafından ilimizde okul sayısının yüzün üstüne çıktığı ifade edilmektedir. Bu furya son 3-4 yıl içerisinde başladı ve hormonlu bir şekilde inanılmaz artış gösterdi.’’

 

ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIKSIZ  ŞARTLARDA EĞİTİM

GÖRMESİ BİZLERİ KAYGILANDIRIYOR

 

‘’Sorun, özel okul sayısının artmasının yanında, standartlar yönergesine bağlı kalınmadan açılan okullardır. Açılan okullarda yeterince oyun alanları, sosyal faaliyet alanları, spor salonları, laboratuvarları olmayan, apartman veya villaların içinin değiştirilerek özel okullara dönüştürülmesidir. Çocuklarımızın sağlıksız şartlarda eğitim öğretim görmesi bizi kaygılandırmaktadır. Tabiri caiz ise bazı mesleklerin merdiven altı uzantıları belki olabilir, ama eğitimin asla olmaması gerekir. Çünkü çocuklarımız geleceğimizdir, yarınlarımızdır, umutlarımızdır. Onlara layık oldukları ortamlarda eğitim vermek gibi bir mecburiyetimiz vardır.’’

 

ÖZEL OKULLARIN SİSTEM İÇERİSİNDEKİ

PAYI ARTTIRILMALIDIR

 

‘’Gaziantep’te  sayıları yüzden fazla olan okulların ayakta kalabilmesi için, özel okulların eğitim sistemi içindeki payı yüzde 15-20’ye doğru çıkarılması gerekir. Oysa bu oran ilimizde halen resmi olmamakla birlikte yüzde 4-5 civarında olduğu tahmin edilmektedir.Sonuç itibariyle; bakanlığımızın çok ciddi kararlar alması ve sektörü disipline eden adımlar atması gerekir. Yıllar önce bu tedbirler sağlık sektörü için alındı ve sonuçları da güzel oldu. Bugün her önüne gelen hastane açamıyor, mevcut hastanelerde kaliteli sağlık hizmetleri veriyor. Eğitim sektörü sağlık sektörü kadar önemlidir. Benzeri bir yol haritasının eğitim sektörü için de çizilmesi gerekir. Çünkü her önüne gelen çok küçük sermayelerle ve binaların bodrum katlarında okul açmaya çalışırlarsa, hem eğitim kalitesinden söz edilemez, hem de orada çalışacak onlarca iş görenin özlük haklarının garantisi olmaz. Nitekim şehrimizde çalışanlarının maaşlarını aylardır ödeyemeyen okullara, her geçen gün bir yenisi eklenmektedir. Oysa hem çalışanların hakları, hem de çocuklarımızın eğitimlerinin kesintiye uğramaması devlet teminat altına alınmalıdır. Bunun içinde başta eğitim kalitesi olmak üzere, kriterler belirlenmeli ve asgari sermaye kuralı gibi sınırlarda getirilmelidir.’’

 

EĞİTİMİN DOĞASI BOZULMADAN, ÇOK SIKI DENETİM YAPILMALIDIR

 

‘’ Diğer bir sorun ise, kalitesi ve kalibresi düşük yeni açılan eğitim kurumlarının ahlaki değerlere dikkat etmiyor, etik olmayan rekabet içerisine giriyor, öğrenci kaydını arttırmak için, plan proje sunmak yerine, başka kurumda eğitim gören öğrencilere ve görev yapan çalışanlara yapamayacağı sözler veriyor. Böylelikle sektörü hızlı bir şekilde uçuruma sürüklüyorlar. Kısa bir zaman sonra yerine getirilemeyen sözlerden dolayı öğrenci ve öğretmen mağduriyetleri çoğalacaktır. Eğitimin doğası bozulmadan, yetkililer özel okulları başıboş bırakmadan, çok sıkı denetimlerin yapılması gerekiyor.’’

---