uu_Kl36t.jpg

Bu haberi maalesef üzülerek okuyacaksınız. Üzüleceksiniz ama acı gerçek bu maalesef.



1 Ocak 2019 Salı
Gaziantep

HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul Gaziantep’in sorunları ve çözüm önerilerinin yer aldığı bir rapor hazırladı. Toğrul, Nüfus, Göç-Mülteciler, Eğitim, Sağlık, Ekoloji- Çevre, Sosyal-Kültürel Durum, Emek, Kamu Yatırımları, Toplumsal Cinsiyet, Yerel Yönetimler, Hak İhlalleri ve Güvenlik konularına yer verdiği raporunda uyuşturucu, Suriyeliler, hava kirliliği, yeşil alanların imara açılması, eğitim, sağlık, güvenlikle ilgili çarpıcı bilgilere yer verdi. Gaziantep’in yerel yönetimlerinin bir çok açıdan sınıfta kaldığını belirten Toğrul, “Diyarbakır algısıyla Gaziantep’in algısını kamuoyunda düşünün Diyarbakır sanki yaşanmaz bir kent. Ben iddia ediyorum çok iddialı bir şekilde söylüyorum imarıyla sosyal kültürel yaşamıyla Diyarbakır, Gaziantep’ten 10 kat daha ileride” dedi.

40 BİN KİŞİ VATANDAŞLIK ALDI

Gaziantep’in nüfusunun 2 milyon 5 bini aştığını belirten Toğrul, ”Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı 242 bin 664, Kilis nüfusuna kayıtlı 107 bin, Adıyaman nüfusuna kayıtlı 68 bin, Maraş nüfusuna kayıtlı 67 bin  kişi burada yaşıyor. TÜİK rakamlarına göre Gaziantep’te 392 bin 998 Suriyeli var. Gaziantep’e 2015-2016 yıllarını kapsayan bir yıllık dönemde 45.726 kişi göç etmiş, 50.003 kişi göçle Gaziantep’ten başka illere gitmiştir. Gaziantep’te Uluslararası koruma altına alınan mülteci sayısı 1.036 kişidir. Gaziantep’te oturum izni alan mülteci sayısı ise 14.434 kişidir.  Gaziantep’te istisnai vatandaşlık alan aile sayısı ortalama 10 bindir. Her ailenin ortalama 4 kişi olduğu düşünülürse yaklaşık 40 bin kişinin vatandaşlık aldığını belirtebiliriz. Öte yandan Suriyeli Mültecilerden, geri dönüş yapan kişi sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte bu sayının 60-70 bin kişi civarında olduğu göç idaresi tarafından belirtilmekledir” diye konuştu.

HASTALIK TEHLİKESİ

Mültecilerin eğitimi ve diğer konularda çok ciddi sorunlar yaşandığını belirten Toğrul, “Göçle birlikte artan ev kiraları, ucuz iş gücü ve yoğun göçün olduğu illerde özellikle alt yapının da buna uygun olmayışı ile birlikte artan devasa sorunlar, kadınlar ve çocuklar açısından da durumu daha vahim bir boyuta taşımaktadır. İki üç ailenin bir arada yaşadığı yaşam açısından sağlıksız evler ve bunun getirdiği hijyenik koşulların da olmayışı nedeniyle bazı hastalıklar, hepatit A, tüberküloz(verem), enterit (ishal) ve vitamin eksikliğine bağlı bazı hastalıklar yaşanmakta ve buna bağlı olarak ölümler de gerçekleşmektedir. Bu durumun en önemli nedenlerinde biri, ülkeye giren mültecilere yönelik yeterli sağlık denetimlerinin yapılmayışı ve çocukların aşılanmayışıdır. Nispeten kamplarda bu sağlık hizmeti daha düzenli verilse de kentlere dağılan nüfusa yönelik yeterli ve düzenli bir sağlık hizmeti verilememektedir” dedi.

40-50 KİŞİLİK SINIFLAR VAR

Eğitim, sağlık konularına da değinen Toğrul şu bilgileri verdi:”Gaziantep’te derslik başına düşen öğrenci sayısında Gaziantep genelindeki ortalama normal gibi görünse de, gelir seviyesi düşük olan kenar semtlerde bu ortalamalardan uzak 40-50 kişilik sınıfların olduğu derslikler bulunmaktadır. Tabloda görüldüğü gibi Gaziantep okullaşma oranı konusunda genel olarak Türkiye ortalamasının altında yer almaktadır. Sağlık ortamında yaşanan şiddet, diğer çalışma alanlarına göre 16 kat daha fazladır.”

GAZİANTEP HAVA KİRLİLİĞİNDE İLK 6 İL ARASINDA

‘Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından açıklanan verilere göre Gaziantep ülkemizin en kirli havasına sahip 6 ilinden birisi’ diyen Toğrul, “DSÖ standartlarına göre Max. 20 μg /m3 olması gereken partikül madde miktarı Gaziantep’te 101 μg /m3 tür. Yani Gaziantep’in havası maksimum risk sınırının en az beş katı daha riskli ve tehlikeli. Şehir merkezinde bulunan imalathanelerin merkez dışına taşındığı halde hava kirliliği artıyor ise bunun nedenlerini başka yerde aramak gerekir. Tüm bunlara ilave olarak, Gaziantep bir kış memleketi değildir ancak buna rağmen Gaziantep’in havası kış memleketi olan Erzurum, Sivas, Kayseri illerinin havasından daha kirlidir. Hava kalitesinin bozulmasının en büyük nedeni ulaşım-trafiktir. Bu kirlilikte Başbakanlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın dağıttığı kalori değeri düşük, CO oranı yüksek olan kömürün etkisinin de rolü büyüktür. Rüzgar olmadığı zaman, kirleticilerin dağılması olanağı bulunamamakta ve hava bir nevi asılı kalmaktadır. Kış mevsiminin gelişiyle birlikte her yıl kentte hava kirliliği kırmızı alarm veriyor” dedi. 

YEŞİL ALAN AZ

Kişi başına düşen yeşil alanın azlığına değinen Toğrul şöyle konuştu:”Kent merkezleri beton yığınına çevrilmiş ve halk neredeyse nefes alamaz hale gelmiştir. Mevcut parklar ve yeşil alanlar gasp edilmekte, kamuya açık yeşil alan oranı sıfır noktasına getirilmektedir. Gaziantep’te kişi başına düşen yeşil alan belediyelere göre 8 m² mimarlar odasına göre 6,5 m², Şahinbey belediyesinde 4,5 m², gelişmiş ülkelerde 20 m² üstüdür. Dünya da 50 m² oranın bulunduğu yerler de mevcuttur. Türkiye’deki yasalara göre en az 10 m² olması gerekiyor. Fakat bu standardı yakalayan çok az şehrimiz bulunmaktadır. “

MERA ALANLARI YOK EDİLDİ

Gaziantep organize sanayi bölgesinin kentin en verimli tarım ve mera alanları olduğunu belirten Toğrul, “Kuzey şehir projesiyle o alanlar belediye eliyle yok edildi. Gaziantep’te verimli tarım arazileri, sanayileşme ve konut ihtiyacının giderilmesi gibi nedenlerle her geçen yıl daralmaktadır. Gaziantep’te son 10 yılda 200 bin dekar tarım alanı yok oldu. 10 yıl öncesine kadar Antepfıstığı ağaçları ve bağların bulunduğu tarlalar şimdi apartmanlara ev sahipliği yapmaktadır. Gaziantep’teki kum ocakları doğayı tahrip etmekten başka bir şey yapmıyor ve çevresindeki tarım alanlarına da inanılmaz derecede zarar veriyor. ” dedi. 

GAZİANTEP GERÇEK KİMLİĞİNDEN UZAKLAŞTIRILDI

Kentteki sanat ve kültürel etkinliklerin azlığına değinen Toğrul, “Gaziantep’te sadece bir tane şehir tiyatrosu bulunmakta ve birçok tiyatro da son yıllarda ardı ardına kapatılmıştır. Sinema konusunda ise;  Antep’in çeşitli bölgelerinde yer alan sinemaların birçoğu ya kapatılmış ya da günümüz dünyasındaki yaşam biçimlerinden kaynaklı işleyemez duruma geldiği için kapanmak zorunda kalmıştır. Dolayısıyla sadece birkaç AVM’nin içeresinde sinema salonları bulunmaktadır. Gaziantep, gerçek kimliğinden uzaklaştırılmış, kent kimliği kaybolmuş, artık tanınmayacak hale getirilmiş bir durumdadır” dedi.

KONUT FİYATLARI YÜKSEK 

Gaziantep’te konut fiyatlarının yüksek olmasının nedeninin arsa fiyatlarının yüksek olmasından kaynaklandığını dile getiren Toğrul, “Gaziantep’te sanayicilerin elinde çok fazla arsa bulunmakta ve bu araziler üzerinden çok büyük rantlar sağlanıyor.Gaziantep’te çevre illere göre konut fiyatı yaklaşık 2.5 kat daha fazladır. Örneğin Kahramanmaraş’ta bir evin fiyatı 100 bin TL iken Gaziantep’te 250 bin TL’dir. Gaziantep’te yaklaşık 1200 inşaat mütahit bulunmaktadır. Müteahhitlikte bir sınır olmadığı için artık başka işler ile uğraşan örneğin kabzımal, doktor ve avukat gibi kişiler müteahhitlik yapmaktalar. Diğer meslek dalları kendilerince inşaat sektörünü karlı gördükleri için kendilerince yatırımları bu alana yapmaktalar” dedi.

300 BİNİ KAÇAK YAPI

Gaziantep’te 500 bin konut bulunduğunu ve bunların yaklaşık 300 bine yakınının kaçak yapı olduğunu dile getiren Toğrul, “Belediye arsa üretmek yerine arsa satıyor ve bunu büyük bir rant ile yapıyor. Belediye arsaları sahiplerinden normalde %40 (Park, Okul ve Cami) ile alması gerekirken %60 ile alıp diğer kalan %20’lik alanın birim fiyatını da kendisi belirleyerek bölgenin emlak piyasa değerini de yüksek fiyatlar üzerinden belirlemiş oluyor. Gaziantep’te imarda çok ciddi sıkıntılar vardır. İmarın normalde ızgara sistemiyle belirlenmesi gerekiyor. Dünyada 4 ve 5 caddenin birleştiği nokta denildiği zaman herkes bilir. İmar affından 120 bin kişi başvuru yapmış, fakat bunlardan ne kadarının söz konusu harç bedelini ödeyecekleri merak konusudur” dedi.

UYUŞTURUCU YAŞI DÜŞTÜ

Antep’te uyuşturucu kullanımının, 2009’dan bu yana hızla arttığını, kullanım yaşının 11 kadar indiğine dikkat çeken Toğrul, “Park, sokak ve mahallelerde kolay bir şekilde satılan söz konusu maddenin gençleri alıştırmak için önce bedava daha sonra ise parayla satıldığı söylenmektedir. Bu madde Hacıbaba, Karşıyaka, Yukarıbayır, Düztepe, Vatan, Fırat, Beydilli, Eyüp ve Güzelvadi mahallelerinde madde kullanımının ve satışının özendirildiği mahalle sakinleri tarafından belirtilmektedir. Düztepe semti özelinde mahalle sakinleri tarafından aktarılanlar dikkat çekiyor: “Bu madde yani ateş-buz, 10 gençten 6’sına ulaşmış ve her 10 gençten 3’ünün bağımlı durumda olduğu söylenmektedir. Öte yandan, Türkiye’de madde bağımlılıkla mücadele politikasının yetersiz kalmasıyla birlikte, Alkol, Madde bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezleri’nin (AMATEM) nicelik ve nitelik olarak yetersiz kalmaktadır. Örneğin; Gaziantep’te uyuşturucu kullanımının fazla olmasına karşın şehirde madde bağımlılarına tedavi hizmeti sunacak olan AMATEM’in yatak kapasitesi 58’dir” dedi.

PAHALI ŞEHİR

Gaziantep’in Türkiye'nin en pahalı kentleri arasında olduğunu belirten Toğrul, ”Kontrolsüz ve spekülatif imar politikaları sonucunda Gaziantep uzun süre Türkiye'nin en hızlı emlak fiyat artış oranlarından bir tanesinin gerçekleştiği il olmuş, yüksek getiri sağlayan arsa yatırımları sebebiyle sayısız park, yeşil alan, mera, tarım alanı imara açılarak geri dönülmez şekilde kaybedilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada Gaziantep, Türkiye'nin en pahalı kentleri arasında yer almaktadır. Yaşam kalitesi, eğitim, sağlık, ulaşım, güvenlik gibi alanlarda geridedir. TÜİK'in en son  2016'da güncellediği "İllerde Yaşam Endeksi’ne göre Gaziantep tüm iller içerisinde 60.sırada yer almaktadır. Aynı endekse göre Gaziantep yaşam memnuniyetinde 54. sırada, çalışma hayatı kalitesinde 64, gelir ve birikimde 65, eğitimde 67 ve sağlıkta 70. sırada yer almaktadır” dedi.

MİLLET BAHÇESİNDE BELİRSİZLİK VAR

Millet Bahçesi’ne de değinen Toğrul,”Gaziantep kamuoyunu uzun süredir meşgul eden, şehre yeni bir Stadyum yapılmasıyla birlikte ‘Yıkılacak olan Kamil Ocak Stadyumu’nun yerinin ne olacağına dair günümüze kadar birçok farklı görüş dile getirilmiş olsa da AKP Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan, tüm farklı görüş ve önerileri hiçe sayarak kentte her geliş-gidişinden sonra ortaya bir fikir atmaktadır. Önce söz konusu meydan için ‘‘Cuma Cami’ yapılması yönünde talimat vereceğini söylemişti daha sonraki gelişinde meydanın ‘‘Millet Bahçesi’’ olacağını söylemişti. Stadyumun yerine ne yapılacağı ise halen merak konusudur” dedi. 

YOĞUN TRAFİK

‘Gaziantep’in dünyada da en yoğun trafiğe sahip 116’ncı şehir olduğu tescillendi’ diyen Toğrul,”Hollanda merkezli bir kuruluşun dünyada trafik yoğunluğu konusunda yapmış olduğu araştırmaya göre Gaziantep’in dünyada da en yoğun trafiğe sahip 116’ncı şehir olduğu tescillendi. Türkiye’de ise yoğunluk konusunda İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin kentlerinden sonra 7 inci sırada yer almaktadır. Trafiğe yüz binlerce aracın eklendiği Türkiye’de ortalamalara göre, her 5 kişiye bir araç düşerken, Gaziantep’te de her 4 kişiye bir araç düşüyor” dedi.

DİYARBAKIR DAHA ÖNDE

Gaziantep’i Diyarbakır’la kıyaslayan Toğrul, “Ben 30 yıla yakın Diyarbakır’da yaşadım. Diyarbakır algısıyla Gaziantep’in algısını kamuoyunda düşünün Diyarbakır sanki yaşanmaz bir kent. Ben iddia ediyorum çok iddialı bir şekilde söylüyorum imarıyla sosyal kültürel yaşamıyla Diyarbakır, Gaziantep’ten 10 kat daha ileride. Bilinenin aksine. Bu sorunlar hepimizin sorunları. Biz bu kentin sorurunlarını çözmeye yadımcı olmaya çözümü konusunda görev almaya kendimizi hazır hissediyoruz. Ama bu kentin de bizi anlaması gereken çok noktası olduğunu da ifade ediyoruz” dedi. 

GÖREVE HAZIRIZ

Yerel seçimlerle ilgili de konuşan Toğrul, “Kendimizin alamayacağı bölgelerde AKP- MHP ittifakına kaybettirmek için her türlü ittifaklaşmaya açık olduğumuzu söyledik. Ama memleketin kurtarılması için sadece Muhammed’in askerleri biz değiliz arkadaşlar herkes bu görevi üzerine almalıdır. Yani CHP’si, İyi Partisi diğer partiler herkes bunda kendisine görev biçmelidir. Şöyle bir anlayışı biz doğru bulmuyoruz. ‘Aman ha siz teröristsiniz biz sizin yanınızda yer almayız ama teröristin oyunu çaktırmadan bize verin’ biz bu anlayışıda kabul etmiyoruz.’ dedi. 

SURİYELİLER YÜK DEĞİL

Suriyeliler konusunda çok doğru bildiğimiz yanlışlar var’ diyen Toğrul, “Suriyelir konusu maalesef siyasete alet ediliyor. suriyeliler üzerinden milleyiçilik kabartılarak oya devşirilmeye çalışılıyor. Suriyeli meselesi konusunda hepimizin toplumların kıştırılması noktasında bunu engellemeliyiz. Hepimiz beraber yanarız. kimin yaktığının önemi yok. Suriyeliler üzerinden ırkçı söylemlerde bulunulmamalı. Toplumları karşı karşıya getirmeyelim. bunları engelleyici tutumun sahibi olmalıyız. Oy algısından herkes çıkmalı,bu kimseye fayda getirmez. Biz hastaneye gittiğimizde Suriyeliler sıra beklemiyor deniyor.Yok böyle bir şey. Ak Parti’yi bunun üzerinden eleştirmek sıkıntılı bir şey. Suriyeliler için şu kadar para harcandı deniyor. Suriyelilere verilen paranın yüzde 73’ü Avrupa Birliği fonlarından karşılanıyor. Türkiye’ye sanıldığı gibi çok yük değiller.”  IŞID ve Güvenlik konusuna da değinen Toğrul, “Gaziantep sınır kenti. Cihat olaylarından ilk etkilenecek kent Gaziantep’tir. IŞID Gaziantep için şunu söylemişti, ‘Bizim için Rakka neyse Gaziantep’te odur demişlerdi. Gaziantep için önemli bir kent onlar için. Antepte cihad hücreleri vardı. Şu anda da tamamen bertaraf edilmiş değil. Çok ciddi suriyeli mülteci yaşıyor. ırkçılık kışkırtılıyor. Biz burada herkesi tkrar göreve davet ediyoruz. Gerekli önleleri almalıyız. Bizim üzerimize de ne düşüyorsa yapmaya hazırız” dedi.






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi