OO_2cH65.jpg

İYİ Kİ GAMOB VARMIŞ! YOKSA ŞEHİRDE YAŞANANLARA TEPKİ GÖSTERECEK ODA, DERNEK, STK OLMAYACAK! YAZIK BU ŞEHRE.



28 Haziran 2019 Cuma
Gaziantep

Gaziantep Akademik Odalar Birliği (GAMOB) tarafından Oğuzeli İlçesinde yaşanan cinsel istismar olayına ilişkin basın açıklaması yapıldı. GAMOB Dönem Sözcüsü Dr. Ramazan Sürücü tarafından yapılan açıklamada, yalnızca suçlunun değil, sorumlularında hesap vermesi gerektiği ifade edildi.

Gaziantep Akademik Odalar Birliği (GAMOB) tarafından Oğuzeli İlçesinde yaşanan cinsel istismar olayına ilişkin açıklama yapıldı. GAMOB Dönem Sözcüsü Dr. Ramazan Sürücü tarafından yapılan açıklamada, “Bizler öncelikle birer yurttaş, anne-baba,  akademik meslek odaları ve STK temsilcileri olarak; kendimize, toplumumuza, kentimize, ülkemize ve çocuklarımıza ve geleceğimize karşı duymuş olduğumuz sorumluluk gereği kentimizde,  bir çocuğumuzun yaşadığı iğrenç cinsel istismar olayına karşı tepkimizi ortaya koymak, yetkilileri bir kez daha göreve davet etmek, sorumluluklarını hatırlatmak, sorumluları kınamak, çözüm önerileri sunmak ve çözüm ortağı olmak amacıyla bu basın açıklamasını yapıyoruz. İlimiz Oğuzeli ilçesi civarındaki Körkün'de faaliyet gösteren Hasan Hoca İlim Vakfı yatılı kuran kursunda,9 yaşındaki çocuğun yatılı kaldığı kuran kursunda yaşamış olduğu cinsel istismar olayı hepimizi derinden üzmüştür. Olay üzerine Gaziantep Valiliği'nden yapılan açıklamada,  eğitim verilen yerin kaçak olarak faaliyet göstermekte olduğu, kurumun mühürlendiği, tüm öğrencilerin ailelerine teslim edildiği, suçlunun tutuklandığı ifade edilmiştir.”

“TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

“Unutulmamalıdır ki burada öncelikli sorumluluk devletindir.  Devletin’ de Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ile önleyici bir sistem kurarak çocukları ihmal ve istismardan korumayı taahhüt etmiş olduğu gerçeğinden hareketle ve valiliğin yapmış olduğu açıklamaya istinaden; buradan yetkililere soruyoruz ve cevap bekliyoruz. Bu kurum nasıl olurda kaçak faaliyet gösterebilir. Bu konuda denetleme yapması gerekenler neden zamanında denetleme yapmamıştır? Faile birlikte başka tutuklanan varmıdır? Bu olaydan ötürü sorumlulardan açığa alınan varmıdır? Yetkililerden vicdanen rahatsız olup, istifa etmeyi ve kamuoyundan özür dilemeyi düşünen olmuşmudur?  Bilinmesini istiyoruz ki biz bu durumu kabullenmeyeceğiz ve sürecin takipçisi olacağız.”

“CİNSEL İSTİSMAR OLAYLARI ARTIYOR”

“Bilinmelidir ki bütün dünyada yaşanan siyasi krizler, ekonomik adaletsizlikler, sosyal yozlaşma, ahlaki yozlaşma, yoksulluk ve hak ihlalleri en çok, toplumların savunmasız kesimi olan çocukları etkilemektedir. Çocukların, büyüme ve gelişme dönemlerinde, fiziksel ve psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen her türlü davranış, çocuk istismarı (fiziksel, duygusal,cinsel)  kapsamına girmektedir. İstismar ve ihmalin farklı şekilleri aileleri, toplumları, sosyal kuruluşları, yasal sistemleri, eğitim sistemlerini ve iş alanlarını etkileyen büyük bir halk sağlığı sorunudur.

TÜİK verileri ülkemizde yaşanan cinsel istismarın boyutlarının tahminlerimizden çok daha büyük olduğunu, ayrıca da her geçen gün arttığını ortaya koymaktadır. Bu verilere göre cinsel istismar mağduru olan çocukların sayısı 2014 yılından 2016 yılına kadar yüzde 33 artmıştır. 2016 yılında güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuk sayısı 16 bin  877 iken, bu rakamın 2017 yılında 18 bin  623 olduğu gerçeği ise, gerçekten de korkunç ve tedirgin edicidir.”

“BU UTANÇ HEPİMİZİN”

“Bizler ancak bu olayların bir kısmını medyadan öğreniyoruz, bir kısmına mesleklerimiz gereği olay sonrası süreçlerde tanıklık ediyoruz. Unutmamak gerekir ki farklı kaygılarla çoğunun da üstünün örtüldüğü ve hala saptanamayıp devam etmekte olan binlerce istismar olayı mevcuttur. Çocuk istismarlarının en ağır biçimi olan çocuk cinsel istismarları, münferit, sapık, hasta, insanların gerçekleştirdiği düşüncesi doğru değildir. Kişilerin uyguladığı her türlü şiddeti ve cinsel istismarı bir ruhsal hastalıkla açıklamaya çalışmak yanlış olup, cinsel suç olarak tanımlanan her eylem, salt bir cinsel dürtüsel bir eylem değil, mağdur üzerinde güç uygulama aracı olarak yine şiddeti temsil etmektedir.  Ayrıca bu bakış açısının hem şiddeti aklama hem de şiddetle uzaktan yakından alakası olmayan ruhsal hastalık sahibi bireyleri damgalayarak hedef haline getirme riski taşıdığını hatırlatmak isteriz”  ifadelerini kullandı.






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi