aa_7Y3DM.jpg

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın açıkladığı “Biz bize yeteriz” kampanyası hakkında konuştu. Kampanya için "Hayırlı olsun” diyen İmamoğlu, sonrasında ise, “Hayırlı olsun ama inanın hayırlı olan o değil. Hayırlı olan şu anda Türkiye’nin yedek akçelerini, en kötü gün için tutulan fonlarını, Türkiye’ye açıp bu zor günleri atlatmamıza yönelik en az 2 yıllık ekonomik bir modeli oluşturmaktır” dedi.



31 Mart 2020 Salı
Güncel

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Ayşenur Arslan'ın Halk TV'de canlı yayınlanan “Medya Mahallesi” programına katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasında “Biz bize yeteriz Türkiyem’” sloganıyla duyurduğu Milli Dayanışma Kampanyası ile ilgili değerlendirmede bulunan İmamoğlu, Türkiye'nin muazzam bir kamu yönetimi ve becerisine ihtiyaç duyduğu günlerden geçtiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

* Biz ne duyduk: ‘Biz bize yeteriz.' E hayırlı olsun. Ne diyeyim? Hayırlı olsun ama inanın hayırlı olan o değil. Hayırlı olan şu anda Türkiye'nin yedek akçelerini, en kötü gün için tutulan fonlarını Türkiye'ye açıp bu zor günleri atlatmamıza yönelik en az 2 yıllık ekonomik bir modeli oluşturmaktır.

DEVLETTEN HEPİMİZİ KUCAKLAMASINI BEKLİYORDUK

Dünya ekonomisi 2-3 yıl boyunca tarihinde görmediği bir küçülme yaşayacağının ortada olduğunu söyleyen İmamoğlu

* En az bir yıl turizm bütün gelirini kaybetti. Dünyadaki turizm bütçesinin yüzde 3-5 oranında indiği bir dönem yaşıyoruz belki sıfır. Bir yılı kaybettiniz.

* Düşünsenize Türkiye'de yüz binlerce insanın turizmden ekmek yediğini. Oteldeki animatörden garsonuna komisine yöneticisine… Kapalıçarşı belki kaç ay daha kapalı kalacak.

* Biz kampanya yapabiliriz,  Kırşehir, Trabzon belediyeleri yapabilir, yapsın. Kendi şehri içindeki dayanışmayı diri tutsun, insanları  morallendirsin.

* Ama biz devletimizden hepimizi kucaklayan bir tavır bekliyorduk. Dünden beri bakıyorum utanıyorum. Eşimle evde oturuyorum. Ya diyorum uğraştığımız şeye bakar mısın? ‘Otobüse adam bindirenler, Ekrem İmamoğlu şunu dedi…'

* Buna kim katılıyor, milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları, meclis üyeleri… İşimize bakalım. Kampanya işini devlet açıkladı, hayırlı olsun, unutsun, işine baksın. Ne oluyorsa olsun orada. O işi unutsun” diye konuştu.

ALINAN TEDBİRLER YETMİYOR

Merkezi hükümetten başka beklentileri olduğunu dile getiren İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

* Ben sokağa çıkma yasağı diyor isem bunda bir mecburiyet varsa bunun ekonomik tedbirlerini dinlemek isterdim dün. Alınan tedbirler var ama yetmiyor.

* Şu ana kadar merkezi hükümete 7-8 bildirimizi yolladık. Bütün belediyeler ciddi gelir kaybına uğradı. Belediyeler direkt vatandaşa dokunup hizmet eden kurumlardır.

* Bütün Türkiye'deki yerel yönetimler devletin sahadaki elidir.Ben şimdi bakıyorum. Neyi konuşuyoruz ‘Biz bize yeteriz'. Tabi ki yeteceğiz biz bize. Tabi ki yeteceğiz  ama nasıl?

* Kamu bütçesini hükümetin yönetme becerisi ile. Kamu bütçesinde elde tuttuğu rezervleri ülke insanına bu zor günleri aşması için paylaşması ile aşabiliriz.

EKONOMİK TEDBİR BEKLİYORUZ

İmamoğlu, İspanya hükümetinin bu süreçte işini kaybeden vatandaşına en az 2 yıl maaş ödemeyi taahhüt ettiğini hatırlatarak şunları ifade etti:

* Ekonomik tedbirleri, kendi gücümüze göre en üst seviyeden almaya mesul bir hükümet metodunu duymak istiyoruz. Mesela büyükşehir belediyeleri olarak ilçe belediyeleri olarak fona ihtiyacımız var. Ekstra fona.

* Sadece kesintinizi yapmayacağız denildi. Kesintiyi tabi ki yapmayın ama kesintinin ötesinde bize gelir artışını sağlamalısınız ki biz sizlerin eli olalım. Devletimizin sahadaki eli olalım, bunu yerine getirelim.

İSTANBUL'DA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI ÇAĞRISI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul'da sokağa çıkma yasağı çağrısını da tekrarlayarak şunları söyledi:

* Şu an, pandeminin Türkiye'deki merkezi İstanbul. Vakaların da ne yazık ki ölümlerin de merkezi İstanbul. 13 Mart'tan beri, sokağa çıkma kısıtlılığının getirilmesi gerçeğini dile getirdim.

* Pazar günü, Vali'miz, İstanbullu hemşehrilerimize teşekkür etti; ki ben de teşekkür ederek, kendisini de ekleyerek, paylaşımda bulundum. Gerçekten pazar günü görüntüler, İstanbul'un çok az bir yolculuk sayısıyla sahada olduğunu gösteriyordu.

* Ama pazartesi günü yanıldığımızı gördüm. 464 bin yolculuk tespit ettik toplu taşımada pazar günü. Bireysel araç sayısı da çok azdı pazar günkü görüntülerde.

* Pazartesi günü, 1 milyon 124 bin 178 yolculuk. Tam 3 katı. Ayrıca öyle yoğun bir araç trafiği vardı ki; E-5'te, TEM'de.  İstanbul'da, acilen sokağa çıkma yasağı ilan edilmelidir.

* İstanbul'la ilgili ben, 1 milyon 100 bin toplu taşıma yolculuğu, E-5'in, yolların özel trafikle dolu olduğu bir dönemin yaşanmasını istemiyorum.

* Bedellerini, ekonomik tedbirlerini konuşuruz ama bugünün de manşeti, dün gibi, biz, sokağa çıkma yasağının İstanbul'da uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.”

SAĞLIK BAKANI DAHA NE DESİN?

Sağlık Bakanı'nın “Kendi karantinanızı uygulayın. Kendinize sokağa çıkma yasağı ilan edin” anlamına gelen açıklamalarına da dikkat çeken İmamoğlu bu konuya ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:

* Aslında, Sağlık Bakanı da aynı mesajı veriyor. Net söylüyor. Ne desin? Bakan, daha ne diyebilir? Tek başına o kararı alabilse, ben eminim ki bugün sokağa çıkar, ‘Sokağa çıkma yasağı ilan ettim' der bir hekim gözüyle.

* İBB'nin de bilim kurulu var. Onları da dinliyorum. Pandemi Kurulu'na ilk defa davet edildim İstanbul'da. Büyük oranda hekimler vardı. İl Sağlık Müdürü oradaydı.

* Hepsinin, bu vahim tablodaki -elbette çok büyük mücadele ediyoruz, onları da anlattılar- söylediği tek şey; karantinayla olacağı.

*  Sürecin sokağa çıkma yasağıyla olabileceği konusunda net manzara. Vahameti anlatıyorlar, çıkışı görüyorlar. Ben de bilimin bana anlattıklarını anlatıyorum

YENİ BAKANA KANAL İSTANBUL ÇAĞRISI

İmamoğlu, Kanal İstanbul etki alanındaki iki tarihi köprünün taşınması işi için salgına rağmen 26 Mart günü gerçekleştirilen ihale ile ilgili de yeni Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na “ihaleyi iptal edin” çağrısı yaptı.

İmamoğlu sözlerin şöyle sürdürdü:

* Ben o ihalenin iptalini bekliyorum.  Ülkenin bu şehrinde yaşayan insanlarının neredeyse yüzde 70'e yakınının reddettiği, kabul etmediği bir projeyi dayatarak yapma talebinizi bu zor günlere rağmen devam ettirmenizi yanlış olduğunu kamu bütçesini ihanet olduğunu dile getirdim.

* Sonra bakan değişikliği oldu. Şimdi yeni gelen sayın bakana sesleniyorum:'Bbu ihaleyi iptal ettirmek zorundasınız.' İhaleyi iptal ettirmediğiniz takdirde kanuni ve hukuki yollara başvuracağız.

* Türkiye'nin bu sürecinde hala bu ısrarın bu tavrın ne kadar yanlış olduğunun altını çizelim. İhale sürecini takip ediyoruz.






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi