ol_P34d3.jpg

MEHMET BOZKURT YAZDI.



16 Ocak 2021 Cumartesi
Gaziantep

Son aylarda Merkez Bankası faiz oranlarını ciddi oranda arttırdı.

Faiz oranı yüzde 17 oldu.

COVİD-19 salgınının ikinci dalgasının tavan yaptığı bir dönem de yapılan bu artış, zaten zor durumda ve kredilerle ayakta durmaya çalışan firma, şirket, KOBi kısacası tüm kesimleri ciddi oranda etkiledi.

Çünkü, bu faiz oranı üzerine bir de bankaların eklediği oranlar eklenince, faiz oranı yıllık yüzde 20-25’e çıkıyordu.

O nedenle, ekonomistler, siyasetçiler, sanayiciler, esnaf hemen herkes bu duruma tepki göstermeye başladı.

Ama…

Kentin sanayi odası başkanı, ticaret odası başkanı, borsa başkanı bu gelişmeye, faiz artışının işletmelere, ekonomiye nasıl bir etki edeceğine dair bir tek kelime söylemediler.

Evet…Evet!

Araştırdım; soruşturdum…

Bu kuruluşların basın-yayın birimlerine sordum.

Ama, tek kelime ettiklerini, açıklamalarını görmedim!

Herkesin gündeminde olan bu konu, bizim başkanların gündeminde olmadı.

Aylarca sesleri çıkmadı!

Baktık kimseden ses çıkmıyor, geçtiğimiz günlerde TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu konuştu.

Çıktı bir açıklama yaptı.

Hisarcıklıoğlu “Bankalar, kredi faizlerini maliyetlerindeki artışın çok üzerinde artırarak, büyümeye destek değil köstek oluyorlar” dedi.

Bankalara tepki gösterdi.

Bu gelişmenin ardından ticaret odası başkanı Tuncay Yıldırım’ın, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun bu açıklamalarını paylaştığını gördüm.

Ya bu şehrin oda başkanları, borsa başkanı ne için var?

Bu şehrin sanayicisinin, işadamlarının, şirketinin sıkıntısını bu oda ve borsa başkanları dile getirmeyecekse kim getirecek?

Madem kentin ve ülkedeki firmaların sıkıntısını TOBB Başkanı dile getirecekse, kentlerde oda ve borsaya ne gerek var?

Kapatılsın bu kuruluşlar!

TOBB’un kentlerde bir bürosu, bir ofisi olsun, vatandaşta gidip orada gereken işlemlerini yaptırsınlar...

Neden odalara para(aidat, evrak parası) ödüyorlar?

***

Ortada böyle bir tablo varken, 2021 yılının 2020'den kötü geçeceğini ekonomistler, hekimler, profesörler, IMF, FED, Dünya Sağlık Örgütü, yazarlar, hatta liderler söylerken...

Ülkemizde ise faiz artışlarından sonra çoğu firmanın batacağı, fabrikaların işçilerini ücretsiz izne gönderdiği, insanların alım gücünün azaldığı, borçlarını ödeyemedikleri için traktörlerine el konulan çitfçilerin olduğu ortam da...

Gelin, bizim başkanların gündemine bir bakalım. 

Geçtiiğimiz güinlerde basın-yayın kuruluşlarına bir haber servis edildi. Servis edilen o haber içeriğinde, Antalya Ticaret Odası tarafından düzenlenen ve yöresel ürünlerin tanıtıldığı ‘’Sizin oranın nesi meşhur’’ programına katılan Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi ve Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Akıncı, Antep baklavasından, kebaptan, fıstıktan, lahmacundan bahsetmişlerdi.

Memlekette, bu haldeyken, yemeği; tatlıyı, kebabı konuşmak ne kadar önemli bir gündem değil mi?

Hadi, borsa başkanı kentimizde yetişen tarım ürünlerini, Gaziantep’e özel yöresel ürünlerin tesciline katkı sunduğu için bu programda Gaziantep yemeklerini, yetişen yöresel ürünleri tanıtmış olabilir diye bir tarafa koyuyorum.

Ya sanayi ve ticaret odası başkanlarının gündemi bu mu olmalı?

Bu sorunun cevabını ise kamuoyunun ve bu odalara üye olan vatandaşlara bırakıyorum.

Aslında böyle yapılarak, kentin ve ülkenin geleceğine kötülük ediliyor.

Neden mi?

Halkın ve işletmelerin sıkıntılarının konuşulmadığı bir toplumun ayakta durması ve sorunların çözüme kavuşturulmadığı takdirde ilerlemesi söz konusu olmaz.

Böyle olunca ise hem ülke, hem halk...

Kısacası herkes kaybeder.

İşte bunun için her türlü sorun dillendirilmeli; konuşulmalı ve ülkeyi idare edenlerin bu sorunları çözmesine katkı sunmak gerekir.

Yoksa susarak, başıma bir şey gelmesin, koltuğumdan olmayayım endişesiyle hareket edilirse, bu ülkeye ve kente yazık edilir.

Benden söylemesi.

 

 






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi