Stadyum, cami ve reis
Aylardır tartışılıyordu. “Kamil Ocak Stadyumu’nun yeri meydan mı olsun, cami mi olsun?” Ak Parti’nin Gaziantep İl Başkanlığı seçimleri için Gaziantep’e gelen Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, “Cuma Camisi” olacak dedi çatlak sesleri yani sivil toplum kuruluşlarını işaret ederek, “siz söyleyin sözünüzü, biz biliriz işimizi” mealinden kestirip attı.
Ertesi gün, bizim yerel gazetelere baktım hepsi hemen hemen “Reis son noktayı koydu” manşeti ile çıkmışlardı. Bir tanesi, “Tamam da sizin belediye başkanınız burasının meydan olması için söz verdi, vaatleri var, çalıştay yapacaktı” diyemedi.
Bu sözleri ederken, demokrasi nöbeti yorgunu, “hayırsever” işadamı” heyecandan ayağı fırladı!
Matbaa makineleri o gece ayrı bir ivmeyle döndü!
Çatlak sesleri çıkaranlar uykularını yitirdi (!)
“Meydan olacak” sözü verenler de Mevlana’ya döndü!
Dediler ki: REİS SON NOKTAYI KOYDU !..
Eğer son noktayı Sn. Cumhurbaşkanı koyuyor, bu şehir de uyuyor ise öncelikle ORTAK AKIL denen kurmacanın, zaten safsatadan ibaret olduğu ispatlanmış oldu…
Cevap hakkının ortadan iyice kalktığını da meydancılar ve camiciler birlikte yaşıyorlar.
Bir kentte yaşanan demokratik tartışmaların, demokratik tepkilerin, çözüm arayışlarının, büyükşehir belediye başkanının sivilleri dinleme isteği, çalıştay fikri de bir kelime adeta yalan oldu.
Şimdi biz neyiz onu merak ediyorum?
Kent miyiz, kentli miyiz?
Dededen, babadan bir Antepli olarak, kafama takılan şu: Ekmeğini yediği, sokaklarında dolaştığı, ahbapları ile merhabalaştığı, her köşesinde anıları olan, aynı mezarlıkta hüzünleri bölüşen bir adem oğlu neden şöyle diyemiyor:
“Reisim, bu kentte kimse cami yapılmasına karşı çıkmaz. Ancak Kamil Ocak Stadyumu’nun bulunduğu konuma bakmak gerek. Oradan geçen yol tramvay rayları ile ikiye bölünmüş durumda. Karşısına zaten bir müze yapıyoruz. Biraz ilerisi turistlerin ilgisini çeken Gaziantep Kalesi ve çevresi. Yan tarafında bir ilk-ortaokul var. Stadın yan tarafı yine müze, onun yanı lise, lisenin bitişiğinde Sanayi Odası, karşısında iki otel, otelin yanında dev bir alışveriş merkezi var. 1 milyon insana hizmet eden belediye binası ve sağlık ocağı da yine aynı hinterlant içerisinde. Buraya yapılacak dev bir cami buradaki yoğunluğu arttırır. İşler sonra Arap saçına döner. Stadyumun arkasında Müftülük binasının yanına zaten büyük bir cami yapıldı. Orasını genişleterek meydana entegre edebiliriz. Burada, nobran bir sivil toplum inadı değil, kentin geleceği ile ilgili bir şehirleşme sorunu var. Konu bundan ibarettir. Bırakın şehirliler bu konuyu tartışarak, en doğru yolu-çözümü birlikte üretsinler. Hem sizin belediye başkanlarınız, (Asım Güzelbey de dahil) burasının meydan olacağını söylediler. Gaziantep gibi bölgesine liderlik eden, örnek olan bir şehir güzel bir meydana kavuşsun…”
Diyemezler!
Çünkü “Reis, son noktayı koydu” demek daha basittir.
Daha, popülist, daha az algı gerektiren, daha sığ bir anlayıştır.
Gelecek kaygısı taşımaz, 50 yıl sonrasının projeksiyonunu içermez.
Mesele, şirinlik muskası olma, meselesidir.
Her devrin hayırsever işadamı, heyecandan ayağa fırlar.
Bu devrin matbaaları, farklı döner.
Çatlak sesler, sus-pus olur.
Çünkü, son noktayı, her zaman Reis koyar.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.