Kalın'ın yazdığı yazıdan öne çıkan kısımlar ise şu şekilde:
"FETÖ, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdiğinde birçok uluslararası yorumcu, Türk devletinin ve ekonomisinin tamamen çökeceğini öngörmüştü. Ancak Türkiye bu karanlıktan daha güçlü çıkarak siyasi istikrar ve iktisadi kalkınma yolunda yürümeye devam etti. Bu olayın üzerinden iki yıl geçmişken Trump yönetimiyle bir papaz yüzünden yaşanan mevcut kriz ve döviz piyasalarında yaşanan dalgalanmalar Türkiye’nin kararlılığını azaltmayacaktır."
" ABD tarafından reddedildi"
"Elbette Türk Lirası’nın Amerikan Doları’na karşı değer kaybetmesi bir sınama olarak karşımızda bulunuyor. Ancak Türkiye bu zorluklarla mücadele etmeye hazırdır. Esasewn bu konu, bir kur savaşının ötesindedir. Trump yönetiminin terör suçundan ev hapsinde bulunan Papaz Brunson meselesi sebebiyle iki bakanımıza yaptırım uygulama kararı, Türk-Amerikan ilişkilerinin dip yapmasına neden oldu. Türk tarafının meseleyi diplomatik kanallardan çözme girişimleri ABD tarafından reddedildi. Türkiye’nin iyi niyeti ve sonuç almaya yönelik yaklaşımı, Trump yönetiminin ideolojik tutumu ve uzlaşmaz tavrı nedeniyle bir kenara itildi."
"Tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıya"
"Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’yi tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Türkiye kamuoyunun tamamı, meşru güvenlik endişelerimizi yok sayan Amerikan politikalarına karşıdır. Türkiye’ye yönelik tehditler, yaptırımlar veya kabadayılıklar hiçbir işe yaramaz. Ancak Türkiye’nin kararlılığını artırır ve ABD’yi hem Türkiye’de hem de uluslararası camiada yalnızlaştırır. Trump yönetimi şimdiye kadar Kanada, Meksika, Küba, Çin, Rusya, NATO, Almanya ve birçok başka ülkeyle özellikle iç gündem sebebiyle kavgaya girişti. Bu durum ABD’nin güvenilir bir dost ve müttefik olarak itibarına zarar verdi. Türkiye’deki algı da bundan farklı değildir."
"Tüm ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye devam edecektir"
"Türkiye dış politika ufkunu genişletirken, bağımsızlığından ve egemenliğinden vazgeçmeyecektir. Eşitlik, ortak çıkarlar ve ortaklık temelinde tüm ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye devam edecektir. Aynı zamanda enerji kaynaklarını ve finansal alternatiflerini çeşitlendirmeye devam edecektir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve 21.yüzyıl diplomasisinin gerçekleri göz önünde bulundurulursa bu doğaldır."
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.