ss_S2EDX.jpg

MEHMET BOZKURT YAZDI.



10 Aralık 2021 Cuma
Gaziantep

Günümüzde bilindiği üzere botoks, başta Dermatoloji kozmetik amaçlı olmak üzere fizik tedavi spastisite (kas sertliği) ve nöroloji de istemsiz kasılma (distoni) gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Nöroloji de distoni, yani diğer ismiyle istemsiz kasılma geniş bir gruptur. Bu grup içerisinde en sık görülen hastalıklardan biri, halk arasında istemsiz göz kırpma diye adlandırılan ve tıbbi ismi bleferospazmdır.
İstemsiz göz kırpması olan hastalar, özellikle sokakta yürürken insanların yüzüne bakmaktan çekinirler ve bu durum onları rahatsız eder. Tedavi olmazlarsa, bu kasılma sosyal yaşantılarını kısıtlayan bir durum hale gelebilir. Bleferospazmın kesin tedavisi olmamakla birlikte, genellikle hastalar botoksla geçici tedavi oluyorlar. Botoks, istemsiz kasılan kasa yapılıyor ve bu kası geçici felç ederek kasılma önlenmiş oluyor. Göz çevresi kaslara ufak dozlarda bile fazla yapılması göz kapağı düşmesi gibi istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Botoksun etkisi ortalama 6 ay gibidir. Daha fazlada olabilir. Yakın zamanlarda Gaziantep Üniversitesi'nde botoks kullanımı ile ilgili usulsüzlük ile ilgili iddialar gündeme gelmişti. İlaç raporları normal tedavi dozunun kat kat üzerinde gösterildiği, ilaçların hastane dışında başka merkezlere taşındığı, hatta bu olaya adı karıştığı söylenen A.A’nın yine aynı hastanede Dermatolog olan eşi C.A nın özel muayenesinde yapılan incelemede aralarında botoks da dahil birçok hastaneye ait ilaçlar elde edildiği, hastalardan elden para talep edildiği, başhekimliğe şikayette bulunan bazı hastaların baskı ile dilekçelerinin değiştirildiği, bazı hastaların hastanede yatmamasına rağmen yatıyormuş gibi gösterildiği iddia edilmişti. İddiaların hedefindeki isimlerle ilgili üniversitenin de bir soruşturma yaptığı belirtilmişti. Biz de neden bu kadar iddia varken hala bu kişileri görevine devam ettirildiğini, soruşturmanın selameti için bile olsa bu kişilerin neden görevden ve yöneticilikten alınmıyor diye sormuştuk. Bu hoca neden bu kadar korunuyor? demiştik. Ve bu konunun takipçisi olacağımızı da söylemiştik.


SON GELİŞMELER:

Yaptığım araştırmalara göre, olaya adı karışan akademisyenin yazmış olduğu bazı raporlardan bahsediliyor.
Bu raporlara göre, botilinium toksini tip A 100’Ü 1x3flk 3 ayda bir şeklinde raporlandığı söyleniyor. Bunun anlamı, ben bu hastalara tedavisinde botoksu tek seferde 300’ü yapıyorum ve bunu yıl da 4 defa tekrar ediyorum demek oluyor. Ayrıca yılda bir hasta için 12 FLK botoks kullanıyorum demek oluyor. Bu durumun bilime uygun tarafının olmadığı söyleniyor. Tek sefer de 300’ü 3 FLK yapılırsa, göz kasları tamamen felç olacağı belirtiliyor.
Buradan yola çıkılacak olursak, söz konusu raporlar doğruysa, bu durum usulsüzlüğü yapıldığını kanıtlamaz mı?
Daha önceden basında da gündeme geldiği gibi son 4,5 yıl da 3000 şişe botoks kullanımını açıklayacak bir sonuç değil mi?
Botoks vurgunu olayı ortaya çıkınca, GAÜN’de Botoks yapan öğretim üyelerinin ilacı serbest kullanımı yasaklandığı ve hastaları değerlendirmek için komisyon kararına bağlanıldığı belirtiliyor.
Eğer bu bilgi doğruysa, GAÜN yönetimi de usulsüzlük düşündü için böyle bir karar almış olabilir mi?
Eğer usulsüzlük olduğu düşünülmese neden aynı şekilde ilaç kullanımına devam edilmedi ve komisyona ihtiyaç duyuldu acaba?
Orta da böyle bir fotoğraf önümüzde dururken, böyle bilgiler varken, ben yeniden sormak istiyorum:
Ortada soruşturmalar, ciddi iddialar ve bilgiler varken, bu akademisyenlerin görevine devam etmesi ne kadar doğrudur?
Bu kişiler korunuyor mu?
Neden korkuluyor?
Ayrıca, A.A’nın yönetici oldukğu, nöroloji bölümünde yaşanan bazı gelişmeler var. Edindiğim bilgilere göre, bu kişiden dolayı söz konusu bölüm de huzursuzlukların yaşandığı, bazı hemşire ve personelin bölümden ayrılmak için hastane yönetimine başvurdukları, anlayacağınız o bölümün, insanların çalışmak istemediği bir bölüm haline geldiği belirtiliyor.
Böyle hadiselerin yaşandığı bir klinikte başarılı bir eğitim verilmesinden ve kliniğe gelen hastalara sağlıklı hizmet verilmesinden söz edilebilir mi?
Onun için hastane yönetimi bu hususları dikkate almalı ve nöroloji kliniğinin başarılı bir bölüme dönüşmesi için gereken çalışmaları yapması gerektiğini düşünüyorum.
Ayrıca, soruşturmanın ve diğer gelişmelerin takipçisi olacağımın da bilinmesini isterim.






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi