Geçtiğimiz günlerde Sözcü Gazetesi’nde bir haber yer almış, o haber de doğum sonrası bebeklerde genel gelişim geriliği, ilerleyici kafa küçüklüğü, yapısal beyin anormallikleri ve otoinflamasyon ile karakterize bir hastalık olan Elbracht- Işıkay Sendromu hastalığını bulan ve bu başarısından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan adına Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı Yalçın Topçu tarafından tebrik edilerek, çeşitli hediyelerle taltif edilen Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Işıkay, çalıştığı cihazın aylarca zincirlendiği ve kendisine mobbing uygulandığı iddiasıyla Üniversite Rektörü Pof. Dr. Arif Özaydın ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat’ı YÖK ve CİMER’e şikâyet ettiğini yazmıştı.
IŞIKAY’IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
Bu gelişmelerin ardından Işıkay’ın Avukatı Av. M. Furkan Gür, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Gür, sosyal medya hesabından ‘Kamuoyuna saygıyla duyurulur...’ başlığıyla yapılan paylaşımlarda şu ifadelere yer verildi:
* Değerli müvekkilimiz Sayın Doç. Dr. Sedat Işıkay adına vekâleten savcılığa ve ilgili diğer makamlara yapmış olduğumuz başvurularda da belirterek, öngördüğümüz üzere birtakım karalama kampanyaları başlatılmıştır.
* Garip isimlerdeki haber sitelerinde çıkan özensiz yazılara karşı ilgili başvurularımızı hali hazırda yapmış olsakta kamuyu aydınlatmak adına birkaç açıklama daha yapmayı gerekli görüyoruz.
* Kamu gücünü geçici olarak elinde bulunduran bir takım şahısların, ellerinde bulundurdukları gücü amacı dışında kötüye kullanarak yapılmış çalışmaları gözden düşürme gayreti gösterdiğini üzüntüyle seyrediyoruz.
* Üzüntü duymamızın sebebi, Gaziantep’te görevini yürüten bir bilim adamının bütün dünyadan iltifat görmesine rağmen, kendi memleketinde gurur yerine kin ve nefret ile karşılanmasındadır.
* Çıkan haberlerden birkaç gün önce savcılığa sunduğumuz dilekçemizde de açıkça belirttiğimiz üzere, müvekkilimizin üzerinde oluşturulan baskı gün geçtikçe artmış ve tebrik telefonlarının yanında tehdit telefonları da alır olmuştur.
* Daha önceleri müvekkilimin kullanımında olan tıbbi cihazın zincirlenmesi gibi kara-komik bazı vakıalar yaşanmış olsa da son zamanlarda bizzat akademik kariyerine ve şahsına yönelik dezenformasyon çabaları dikkatimizden kaçmamaktadır.
* Belirtmek gerekir ki, müvekkilimizin tecrübe ettiği gerçekler, coğrafyamızın birçok farklı noktasında yaşanılanların tipik bir örneğidir ve asla hafife alınmamalıdır.
* Çokları geçici olarak emanet edilen kamu gücü ile sarhoş olmuş şahısların kontrolsüzlüğünden duydukları korku ve gelecekleri için yüreklerini kaplayan endişe sebebiyle seslerini çıkaramamış olsa da, bu yazıyı okuyan her bir vatandaşımızın zihninde o sessiz kitlenin hikâyeleri bir çırpıda belirecek kadar tazedir. Bunu biliyoruz.
* Asıl amaçları, akademik faaliyetlerin teşviki ve desteklenmesi olması gereken şahısların, amaçlarının dışına çıkarak yapılmış ve gurur duyulması gereken akademik çalışmaları itibarsızlaştırma gayreti göstermesi, en az çıkarılan haberlerin birebir aynı başlık ve içerikte sunulmuş olması kadar ironiktir.
* Müvekkilimiz, Gaziantep Üniversitesi'nde henüz 2. Yılını dahi doldurmadan içi boş birçok soruşturma ile sindirilmeye çalışılmış ve bizzat hukuk sisteminin işaret ettiği şekilde haklarını aramak istediğinde ise akademik itibarına yönelik saldırılar başlamıştır.
* Hukuki olarak, ilgili iftira içerikli gerçek dışı haber metinlerinin sahipleri hakkında gerekli başvuruları yapacağımızı bildirmekle birlikte, akıl ve bilimle değil; tehdit ve şantajla işlerini çözmek isteyenleri kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.