Geçtiğimiz Pazar günü Furkan Vakfı Kurucu Alparslan Kuytul ve vakıf üyeleri, tutuklu 8 üyeleri için yürüyüş ve basın açıklaması yapmak istemiş, ancak gruba polis müdahale etmiş ve polisin normal olmayan müdahale görüntüleri ortaya çıkmıştı. Polisin orantısız müdahalesi başta siyasi parti liderleri olmak üzere, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Hatta, Bakan Soylu olay esnasında polisin orantısız güç kullandığını belirtmiş ve olayla ilgili valiliğin soruşturma başlattığını belirtmişti.
KUYTUL KONUŞTU
Yaşanan olaylardan bir gün sonra dün, Alparslan Kuytul, yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Furkan TV, youtube kanalında konuşan Kuytul, Pazar gününden bir gün önce yani cumartesi günü Adana Emniyeti Güvenlik Şube Müdürü’nün birkaç polis ile konferans yaptıkları yere geldiğini ve eşine müdürün ’’Biz yarın yürüyüş ve basın açıklaması yaptırmayacağız. Karar verdik. Çok kesin kararlıyız. Bu defa eylemi yaptırmayacağız ve müzakere de etmeyeceğiz. Konuşmayacağız. Direk size dalacağız.’’ diye söylediğini iddia etti.
ANAYASAYA GÖRE, HERKES ÖNCEDEN İZİN ALMAKSIZIN TOPLANTI VE YÜRÜYÜŞ YAPMA HAKKINA SAHİPTİR
Kuytul, yürüyüş ve basın açıklaması yapmazdan 49 saat önce valiliğe dilekçe ile başvurduklarını, ancak dilekçelerinin kabul edilmediğini belirterek, şunları söyledi:
* Anayasa madde 34’e göre, herkes önceden izin almaksızın toplantı ve yürüyüş yapma hakkına sahiptir. Silahsız ve saldırısız olmak kaydıyla. Bugüne kadar bizim yaptığımız tüm etkinlikler silahsız ve saldırısız olduğuna göre, geçtiğimiz Pazar günü yapmak istediğimiz yürüyüş ve basın açıklaması da silahsız ve saldırısız olduğuna göre, emniyetin müdahale etme yetkisi yoktu.
* Bizim bildirim yapma zorunluluğumuz var. Biz bildirimi de yaptık. Yürüyüş ve etkinlikten 48 saat öncesine kadar bildirim yapılması gerekiyor. Biz 49 saat öncesinde bildirimi yaptık. Ancak, valilikte ki memur, dilekçemizi almadı.
* Sonra o memur, başka bir birime, o birim ise vali yardımcısına gidin dedi. Zaten vali yardımcısı da arkadaşlarımız ile görüşmedi ve ‘emniyete gidin’ dedi.
* Bunların maksadı o anda zamanın geçmesini beklemek ve sonrasında ise geç kaldınız demekti. Mesai saatinin bitmesini beklediler.
* Böyle durumda kanunen noterliğe gitmek, noterden valiliğe ihbar çekmek gerekiyor. Arkadaşımız gidiyor notere. Noter önce olur diyor. Daha sonra bir yerlere telefon açılıyor ve olmaz deniliyor.
* Noter bunu yapınca, arkadaşımız tüm evrakları bir zarfa koyuyor ve valiliğe mektup olarak gönderiyor. Ancak emniyetten gelen talimat, bunların evraklarını almayın, biz bunlara zulüm edeceğiz diye.
* Bunlar dedi ki, bunlar her zaman bu şekilde eylem ve yürüyüş yapıyor. Biz bu işi kökten halledelim dediler. Ve, Pazar günü bize zulüm ettiler.
"ALPARSLAN KUYTUL KÖKÜ DIŞARDA OLAN BİR ADAMDIR"
Öte yandan bir televizyon kanalına konuk olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Alparslan Kuytul ve Pazar günü yaşananlarla ilgili konuştu. Soylu, şunları söyledi:
* Grupların etkinliklerini azaltmak için şiddete başvurmadan çalıştık. Alparslan Kuytul kökü dışarda olan bir adamdır.
* Karşımızda hakikaten bir şaklaban var. Başka yerlerden talimat alan bir adam var.
* Pazar günü polisin biraz daha kontrollü olması gerekirdi. Gereken soruşturmalar yapılacak.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.