Gaziantep Üniversitesi’nin son yıllarda belirgin şekilde gerilemesi, Türkiye’de en fazla olumsuzlukla anılan üniversite haline gelmesinin baş sorumlusu, üniversite yönetimi ile birlikte rektör Prof. Dr. Arif Özaydın olmuştu. Özaydın döneminde üniversitenin başarılı olduğu alan neredeyse yok gibiydi.
FATMA ŞAHİN’İN ‘TAM BİR DELİ’ İTHAMI SON NOKTA OLDU
Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’e çeşitli açılışlar için gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e, ’Rektörden şikâyet mi var?’ mı diye sormuş, Başkan Şahin ise ‘Çok fazla çok fazla. Tam bir deli’ demişti. Bu konuşma esnasında mikrofonun açık olması nedeniyle bu sözleri tüm dünya duymuştu. Kentin her alanda en büyük üniversitesinin rektörü için belediye başkanının söylediği bu sözler, hem üniversitenin saygınlığı, hem de kentin imajı açısından kötü bir durum ortaya çıkartmıştı.
YAZIK BU ÜNİVERSİTEYE
Gazeteci Meral Kınacılar, üniversite ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Kınacılar'ın ‘Yazık bu üniversiteye’ başlığı ile Gaziantep27 Gazetesi’nde yayınlanan söz konusu yazısında şu ifadelere yer verildi:
Atandığı günden bu yana gündemden düşmeyen Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Arif Özaydın'la ilgili son duyumlar üzücü...
Gözden çıkarılmış...
Kalmasına mucize olarak bakılıyor...
Siyasiler isim arayışına başlamışlar bile...
Bu böyledir, onca iyi şey yaparsan, bir küçük hatan bütün yaptığın o güzel işleri siler süpürür...
Ne yazık ki, Arif Özaydın, bilimin dışında, soyunma odaları, nohut dürümü, ihale, mülakat gibi konularla daha çok gündeme geldi...
Fatma Şahin'in mikrofonun açık olduğunu bilmeden, Cumhurbaşkanı'na rektörle ilgili deli -dolu sözleri kırılma noktası oldu...
Beklemediği bu sözlerden oldukça etkilenen ve morali bozulan Rektör Özaydın bana göre çok bile dayandı... Gururu incinse de' üniversite için yapacaklarım var' diyerek istifa etmedi...
Aksilikler üst üste geldi...
Pandemi de işin tuzu biberi oldu...
Arif Özaydın'ı getirenler, maalesef onu yalnız bıraktılar...
Çocuk hastanesinin yoğun bakımı ve yeni doğan hala açılamadı...
Yüzde 20 kapasiteyle çalışan çocuk hastanesinin ruhsatı bile alınamamış...
Üniversite, ne yazık ki bu süreçte çok kan kaybetti...
Birçok öğretim üyesine göre, iki yıl içinde üniversite ruhunu kaybetti, şehirdeki algısını kaybetti, üniversiteler arasındaki yerini kaybetti...
Rakamlar da bunu doğruluyor...
Gaziantep Üniversitesi 1.5 yıl önce Türkiye'deki üniversiteler arasında Teknopark'ta 15. sıradaydı, bugün 25. sıraya düşmüş...
Gaziantep Üniversitesi 1.5 yıl önce üniversiteler sıralamasında 11. sıradaydı, bugün 18. sıraya gerilemiş...
Yine üniversite 1.5 yıl önce, Türkiye Üniversite Sıralamasında (URAP) 31. sıradayken, bugün 38. sırada...
Memnuniyet Endeksinde durum daha vahim...
Şimdi ne olacak?
Konuşulan şu; Rektör görevden alınacak...
YÖK, geçici vekâletle yerine birisini atayacak...
Yeni rektör atanana kadar bu isim görev yapacak...
Dedim ya, siyasiler üniversitenin içinden, dışından rektör adayı arayışına başlamış...
Yani yeniden başa döndük...
Rektör adayları bulunacak, YÖK'e bildirilecek, YÖK Cumhurbaşkanına sunacak...
Yazık bu şehre, bu üniversiteye yazık...
İnşallah bu defa akademik yönü güçlü, hiç kimseye eyvallahı olmayan, profları, hocaları idare edecek, üniversitede huzuru sağlayacak, idari kabiliyeti yüksek bir Rektör atanır…
Ancak çok umutlu değilim...
Zira, Üniversiteler siyaset üstü kurumlar olmadan, bu kafayla, bu yapıyla Gaziantep Üniversitesi'ne daha çok rektör gider, gelir...
Kalın Sağlıcakla...
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.