Gaziantep Adliyesi önünde yapılan açıklamaya, çok sayıda avukat katıldı. Basın açıklamasını okuyan Av. Özlem Kartal,“Çocuktan işçi olmaz.” dedi.
EVLENDİRİLEN ÇOCUKLAR GENELDE 17 YAŞ ALTINDA
Türkiye'de evlendirme yaşlarına dikkat çeken Kartal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
* Türkiye’de her güne çocuklarla ilgili hak ihlali haberleriyle uyanıyoruz. Manşetlerde sürekli kaçırılan, cinsel istismara uğrayan, işkence edilen, canice öldürülen, evlilik adı altında her türlü istismar ve sömürüye tabi tutulan, işçi olarak çalıştırılan ve ağır çalışma koşulları nedeniyle hayatları sönen çocuklar var.
*Bu hususlarla ilgili sizlerle birtakım veriler paylaşacağım. Bu veriler sadece resmi makamlara intikal etmiş vakalar baz alınarak elde edilmiş verilerdir. Bunların görünmeyen kısmı var. O görünmeyen kısmı da sizlerin tahminlerine bırakıyorum ki, kanunun ne kadar vahim ve dehşet dolu olduğunu edebilirsiniz.
* TÜİK’in raporuna göre, 2019 yılında hayatını kaybeden çocuk sayısı 2 bin 440 olarak kayıtlara geçerken, EGM tarafından bu ölümlerden 1 bin 462’sini “şüpheli ölüm” olduğunu belirtmiştir. Yani bu 1 bin 462 çocuğun neden öldürüldüğü, ne için öldürüldüğü, nasıl öldürüldüğü tespit edilememiştir ve dosyalarda genelde takipsizlik ile sonuçlanmıştır.
*Yine 20 Nisan 2021’de TÜİK’in yayınladığı çocuk raporuna göre, son on yılda toplam 434 bin 738 kız çocuğu evlendirilmiştir. Özellikle altını çizmek isterim ki, evlendirilen çocuklar genelde 17 yaş altındaki çocuklardır.
* Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı adli istatistiklere göre ise, Türkiye’de 2019’da “Cinsel dokunulmazlığa karşı suç” kapsamında 48 bin 44 dava açılmış. Bunların 22 bin 15’ini çocuklara yönelik cinsel istismar suçları oluşturmaktadır.
* Yine Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine göre, 2012’de çocuğun cinsel istismarı suçlarından dolayı açılmış olan dava sayısı, 17 bin 589 iken, 2019’da bu sayı 22 bin 15’e çıktığı belirtilmiştir.
* Yine TÜİK’in raporuna göre, 2021’de 17 yaş altındaki çocuk işçi sayısı, bir önceki yıla göre artarak, 521 bine yükselmiştir. Çalışan çocukların ise sadece yüzde 65,7'si aynı zamanda eğitimine devam edebilmiştir. Çocuktan zaten işçi olmaz. İşçi olarak çalıştırılan çocuklardan 556 tanesi hayatını kaybetmiştir.
* Maalesef bütün bu verilere baktığımız zaman, devletin gerek anayasa, gerek uluslararası sözleşmelerde imzalamış olduğu çocukları korumaya yönelik sözleşmeleri de yerine getirilmediğini çok net görüyoruz.
* Devlet, çocukların doğuştan sahip olduğu eğitim, sağlık, yaşama, barınma, fiziksel, psikoloji gibi gerekli önlemleri ve tedbirleri sağlamak ile görevlidir. Bu devletin en temel görevidir. Bu hususta çıkarılan yasaların doğru bir şekilde uygulanması, uluslararası sözleşmelerin gerekeni yapmak zorundadır. Bu bir o haldir aslında. Çocuklar bizim geleceğimizdir.
* Ve bu paylaştığımız veriler, sadece resmi kayıtlara geçmiş olan vakalar baz alınarak elde edilmiştir. Birde bunun buz dağının görünmeyen kısmı var ki, oda düşünüldüğünde mevcut tablonun ne kadar vahim bir boyutta olduğu apaçık ortadadır.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.