ÜNİVERSİTEDE PARAZİTLER VAR DEDİ

Gaziantep Üniversitesi’nde üç yıldır yapılmayan akademik kurul toplantısı dün yapıldı. Toplantıda rektör Arif Özaydın’ın ‘Üniversitede parazitler var’ sözleri tepkilere neden oldu.

Arif Özaydın’ın rektörlük görevine gelmesinden sonra üniversite ve bilim yuvası olmaktan iyice uzaklaşan Gaziantep Üniversitesi’nde üç yıldır yapılmayan akademik kurul toplantısı zoraki olarak dün yapıldı. Toplantıya rektör Özaydın’a tepkili olan bazı akademisyenler katılmazken, kendilerine söz hakkı verilmeyen bazı isimler ise toplantı sürerken, salonu terk etti.

‘PARAZİTLER VAR’

Yüzlerce akademisyenin katıldığı toplantıda, Rektör Arif Özaydın’ın ‘Üniversitede parazitler var’ sözleri tepki çekti. Yönettiği üniversitedeki hocaları için farklı nitelendirmede bulunan rektör için geçtiğimiz aylarda Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ‘Tam bir deli’ nitelendirmesi yapmıştı.

ÖNCEKİ REKTÖR ALİ GÜR’DEN AÇIKLAMALAR

Yapılan toplantı ile ilgili eski rektör ve şu anda üniversitede görev yapan Prof. Dr. Ali Gür’den açıklamalar geldi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Gür, şunları yazdı:

* Israrlarımıza rağmen üç yıldır yapılmayan ‘Üniversite genel akademik kurulu’ nihayet alelacele yapıldı. Aslında resmi yazıda, üniversite genel akademik kurul yapılacağı yazılmasına rağmen, akademik kurul adı altında üç yıldır unvan alanlara toplu belge takdim töreni düzenlenmiş.

* Zira genel akademik kurullarda şimdiye kadar olduğu üzere yerleşik teamül, üst yönetimin yaptıklarını ve hedeflerini paylaşması, en önemli paydaş olan öğretim elemanlarının da üniversitenin daha iyiye gitmesi ve kurumsallaşması için taleplerini dile getirip sorularını sorması yönündedir.

* Maalesef bu sözde akademik genel kurulda bir saate yakın konuşan rektör, geçmiş yönetime yönelik gerçekle bağdaşmayan ithamlarda bulunmuş, cevap hakkı doğmasına rağmen soru sorulmasına izin vermeyerek, kurul toplantısını sonlandırmıştır.

* Toplantının en komik tarafı da konuşmanın başında ve sonunda “Ben yaptıklarımı anlatacağım, bitince siz de sorularınızı sorun ve beni eleştirin” demesine rağmen kendisiyle çelişmesidir.

* Konuşma boyunca inşaatlardan ve yapılan kapılardan bahsedilirken, asıl bahsedilmesi gereken üniversitenin gerileyen akademik durumundan, memnuniyet anketlerindeki ve dünya üniversiteler sıralamasındaki keskin düşüşünden tek kelime ile bile bahsedilmemesi dikkat çekiciydi.

* Ayrıca yapılan bazı inşaatları kayıt dışı yaptığını özellikle belirtmesinin de anlamını çözmeye çalışıyoruz.

* Daha önceki toplantılarda soru sorulduğunda “Bunları genel akademik kurulda sorun, orada cevaplayacağız” denilmesine rağmen, bu kurul toplantısında da sorulmasına izin verilmediği için kamuoyunun da aydınlatılması adına sorularımızı buradan soruyoruz:

* Üniversitemiz son üç yılda neden dünya üniversiteler sıralamasında ve memnuniyet anketlerinde belirgin bir düşüş gösteriyor? Neden akademik kurulda bunun nedenlerinden bahsedilmedi?

* Üniversitenin E-SCI'de yer alan dergisinin baş editörü ve editörü 3-4 ay içinde yetkilerini çıkar amaçlı kötüye kullanarak yaptıkları etik ihlaller ve Atıf bank ile ilgili bütün deliller ortadayken iftiradır demek dışında ne yaptınız?

* İki yıl önce Cumhurbaşkanımıza açılışı yaptırılan üniversite çocuk hastanesini çok ihtiyaç olmasına rağmen neden yüzde 25-30 kapasiteyle çalıştırıp kamu zararına yol açıyorsunuz?

*Yine 2 yıl önce açılışı yaptırılan ‘Böbrek Nakil Hastanesi’nde bugüne kadar bir tek nakil yapılmış mıdır?

* Bir yıldan fazla bir süredir açıldığı yönünde sürekli demeç verilen Onkoloji Hastanesi faaliyette midir?

* Toplantıda, ''Harika bir proje ve çok para kazanacağız'' dediğiniz 'Radyofarmasötik İlaç Üretim Tesisi Kurulum Projesi'ne üç yıldır neden kötü bir proje ve kamu zararı oluşturulmuş dediniz?

* ''Bu inşaatlara para vermiyorum, kayıt dışı yaptırıyorum” derken neyi kastettiniz?

* Yönetimi devraldığınızda Uluğbey İleri Teknoloji Merkezi(ULUTEM)nin boş ve harabe olduğu yönündeki gerçek dışı beyanı neden söyleme ihtiyacı duydunuz?

* Akademik kurullarda soru soranları neden arayıp tehdit ettiniz?

* Özgürce konuşulması ve eleştiri kültürünün olması gereken yerlerin başında gelen üniversitelerde ve özellikle de akademik kurulda hiç kimseye söz hakkı verilmemesini nasıl izah ediyorsunuz?

* Sonuç olarak, akademik kurullarda ve toplantılarda soru sorulmasından neden bu kadar çekiniyorsunuz? Şeffaflık ve hesap verebilirlik bu kadar mı zor?  

 

---