YÖNETİMSEL SORUNLAR NEDENİYLE AYRILIYORLAR

Gaziantep Üniversitesi eski rektörü Ali Gür, üniversiteden ayrılan hocaların para için değil, yönetimsel sorunlar ve uygulanan baskılar nedeniyle ayrıldığını vurguladı.

Son olarak geçtiğimiz günlerde Gaziantep Üniversitesi’nden bazı hocalarının ayrılması ve bazı bölümlerin kapatılması kamuoyunda büyük yankı uyandırmış, rektör Arif Özaydın ise hocalarının üniversiteden ayrılma gerekçelerinin ekonomik nedenler olduğunu söylemişti.

YÖNETİMSEL SORUNLAR NEDENİYLE AYRILIYORLAR

Özaydın’ın bu açıklamalarına önceki rektör ve aynı zamanda mevcutta yine üniversite hastanesinde hocalık yapan Prof. Dr. Ali Gür’den cevap geldi. Sosyal medya hesabından açıklamalar yapan Gür, üniversiteden ayrılan hocaların para için değil, yönetimsel sorunlardan dolayı ayrıldıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi:

* Üniversite yönetimi tarafından “Gaziantep Üniversitesi’nin öğretim üyeliğine yükseltilme ve atama kriterlerinin yükseltildiği, 2023 yılı sonunda öğretim üyesi başına düşen yayın sayısının yükseldiği” ifadesinin gerçeği yansıtmadığı açıktır.

* Zira üniversitemizin resmi web sitesindeki Akademik Bilgi Sisteminde yer alan yıllara göre, yayın sayısına bakıldığında; 2020 yılında yayın sayısı 1813 görünürken, 2023 yılı sonunda 1778 görünmektedir. Yayın sayısı yükseldiyse, uluslararası üniversite sıralamalarında neden sürekli gerilediğimize de bir izahınız vardır herhalde?

* Rektörlüğün mali durumunun çok iyi olduğunu iddia ettiği hastanemizin firmalara kaç ay geriden ödeme yaptığı ve bu durumun mal ve hizmet alımlarında yüksek fiyatlar vermelerine yol açıp açmadığı hususunda da bilgilendirme bekliyoruz.

* Hekimlerimizin, hemşirelerimizin ve yardımcı sağlık personellerimizin ödemelerinin tam olarak yapıldığı beyan edilirken “tam” ölçünüzün ne olduğu da izah edilir herhalde?

* Zira başta asistan hekimler olmak üzere eskiye göre alınan ek ödemeler çok düşük olduğu için, artık bölümlerimizi tercih etmez olmuşlardır. Bu gidişle öğretim elemanı yokluğundan çoğu bölüm işlevsiz kalacaktır. Yönetim tarafından ortada hiçbir sorun yokken, işçilerin gereksiz yere ve şenlik olsun diye ayaklandıkları iması dikkat çekicidir.

* Yakın zamanda faaliyete geçtiği söylenen 25 Aralık 2021 tarihinde açılışı yapılan GAÜN Çocuk Hastanesi’nin 2 yıldan fazla bir zaman geçmesine ve çok da ihtiyaç olmasına rağmen, 250 yatağın 107’sinin (yüzde 48) dolu olduğu belirtilmiştir.

* Acildeki gözlem hastalarını ve günübirlik ilaç uygulaması için yatırılan hastaları bu rakama dahil etmediğinizi umuyoruz. Yine 25 Aralık 2021’de açılışı yapılan Böbrek Nakil Merkezi’ne yapılan 2 kapsamlı ameliyathanede bir tek ameliyat yapılıp yapılmadığı açıklanmamış, ancak 25 hastaya servis hizmeti verildiği belirtilmiştir (yüzde 50 doluluk). Orada ameliyat yapılmayacaktıysa rektörlüğün tabiriyle kayıt dışı bu kadar para neden aktarılmıştır?

* Hem çocuk hastanesinin hem de böbrek nakil merkezinin açılış tarihlerinden günümüze kadar ortalama günlük doluluk oranları rakamları verilirse çok aydınlatıcı olacaktır. Yoksa doluluk oranlarının yüksek görünmesi için çok yakın zamandaki yatış oranları geneli yansıtmamaktadır. 

* SGK ve AFAD’a kesilen faturaların resmi rakamları zaten bunu ortaya koymaktadır. Merkeze taşındığı ifade edilen onkoloji hastanesinin hastaları nerede tedavi olmaktadır? Atıl duran depo inşaatından 40 milyon TL’ye çevrildiği canlı yayında söylenen Onkoloji Hastanesi ve 2 yıl önce kurulduğu söylenen tomoterapi merkezi faaliyette midir? Burada hasta tedavisi yapılmakta mıdır? 

* Eğer söylenildiği gibi yeni onkoloji hastanesi aktif hizmet veriyorsa, kanser hastalarının kemoterapileri neden Şehitkamil Belediyesi’nin zamanında yapıp bağışladığı hasta yakınları konaklama evinde veriliyor? O binanın bağış amacı dışında kullanılmasını nasıl izah ediyorsunuz? 

* Zamanımızda projesi kabul edilen ve bütçelendirilen Acil Travma ve Yanık Hastanesi’nin iki yıl gecikmeli de olsa ihalesinin yapılarak inşaatının başlaması ve hızlı ilerlemesi mutluluk vericidir. Umarız kısa zamanda hizmete geçer.

* Yine zamanımızda işletme tesis ihalesi yapılan, Sanayi Bakanı ve şehir erklerinin büyük destek verdiği prestij ve katma değeri yüksek ‘Proton Hızlandırma Radyofarmasötik Üretim Tesisi’ uzun zaman önce teslim alınmasına rağmen, henüz faaliyete geçmediği ve yakında faaliyete geçeceği itiraf edilmiştir. Oysa daha önceki demeçlerde faaliyete geçtiği ve üretim yapıldığı ifade edilmişti.

---