Dün düzenlediği basın toplantısı ile CHP’den istifa eden Şehitkâmil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın basın toplantısında yaptığı açıklamalar, tartışılmaya devam ediyor. Yılmaz, basın toplantısında isim vermeden bazı kişileri eleştirdi, kendisine kumpaslar kurulduğunu, cimere şikayet edildiğini, belediyeden kişisel menfaat elde etmeye çalışanların olduğunu söyledi. Ancak, bu kişilerin kimler olduğunu, neyin hedeflediğini belirtmedi. Yılmaz’ın işte bu tutumu, tepkilere neden oldu.
DENİZ ATAR, CİDDİ İDDİALARDA BULUNMUŞTU
CHP Şehitkamil Belediye Meclis Üyesi Ersin Atar’ın kardeşi Deniz Atar, ramazan bayramı öncesinde bir basın toplantısı düzenlemişti. Atar, o basın toplantısında, şunları söylemişti: ‘‘Aydınlar Mahallesi’nde bir arsayı satmak için ihaleye çıktın. 6 katılımcı ile gerçekleşen ihaleyi, 40 milyon 500 bin TL’ye verdim dedin, canlı yayında ‘hayırlı olsun’ dedin. Daha sonra encümen üyelerini topladın, burayı 50 milyona yeni bir alıcıya satacağım diye, ihaleyi iptal ettin. Sonra yeniden ihaleye çıktın. İlk ihalede 37 milyon verip, çekilen firmaya, 43 milyona verdin. 50 milyona vereceğim dediğin yeri, 43 milyona verdin. Bu firmaya ihaleyi verdin ama, bu firma da parası olmadığı için, arsanın parasını yatıramadı. Ve, geçici teminatı, yanmak üzereydi. Daha sonra ihaleyi tekrar iptal edip, yeniden ihale açtın. Bu sefer, Diyarbakırlılara, 43 milyona verdin. 50 milyona vereceğin yeri, neden 43 milyona verdin? Şimdi merak ediyoruz: İlk ve ikinci ihaleyi kazanan firmalardan ne sıkıntı yaşadın? Bunlarla, ne pazarlık yaptın?’’
MRF İNŞAAT İLE NE TÜRLÜ KİRLİ PAZARLIKLAR YAPTIN?
‘‘Yine Aydınlar Mahallesi’nde sanayi vasıflı arsanın güncel metrekaresi 15 bin TL olması gerekirken, bir firmaya metrekaresini 10 bin 800 TL’den neden verdin? 11 milyon TL kamu zararı oluşmasına sebep oldun mu, olmadın mı? Ne türlü kirli pazarlıklar yaptın? Bunu Şehitkamil halkına anlatman gerekiyor. Yine bir inşaat firması var MRF. Seçimden önce ‘Gelirsem, hesap sormazsam namerdim. Babamın kemiğini sızlatıyor’ dediğin MRF inşaat. Seçimden sonra, MRF İnşaat ile ne türlü kirli pazarlıklar yaptın? Arkadaşına kurdurduğun şirket vasıtasıyla, MRF İnşaat’tan dolaylı yollardan kazanımlarda bulundun mu, bulunmadın mı? Şimdi, belediyeye ait bir beton santrali var. MRF İnşaat, burada işgalci konumunda. Hesap soracak adam, göreve gelir gelmez işgalci konumdaki adama hemen burayı terk et derdi. Ersin Atar’ı meclisten attırmak için sarf ettiği çabayı, MRF için yapardı. Ama bunu tercih etmedi. Neden? Bunu da kamuoyuna soruyoruz.’’
SAVCILIKTAN NEDEN KORKUYORSUN?
‘‘Beton santrali bulunan arsayIa metrekaresi 14 bin TL’den satışa çıkarttın. Oysa buranın değeri, üstünde beton santrali olması hasebiyle, en az 30 bin TL. İhale açılış bedeli 279 milyon, ihale kapanış bedeli 280 milyon. Orayı MRF’ye verdi. Fakat, bilmediği bir şey vardı. Şehitkamil halkının hakkını savunan meclis üyesi, ‘Ben bu satışa şerh düşeceğim’ dedi. Ersin Atar, bunu kamuoyunda dile getirdi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin MRF’ye vermiş olduğu bir ihaleye, şerh düştü. Sen ne yaptın? Alelacele bu ihaleyi iptal etmek zorunda kaldın. Her yerde hukukçu olduğunu, ‘Benim bir şeyim olursa, savcılığa verin’ diyorsun. O halde, savcılıktan neden korkuyorsun? Neden yanında bulundurduğun insanlara, ‘Bak, beni savcılığa şikâyet ediyorlar. Bundan dolayı ben partimi terk edeceğim gibi serzenişlerde bulunuyorsun? Hani savcılıktan korkmuyordun? Savcılıktan korkmayan bir insan, açık bir şekilde savcılığa gider, ifadesini verir.’’
UMUT YILMAZ DÖNEMİNDE SATILAN TÜM ARSALARIN, SAVCILIK TARAFINDAN İNCELEMEYE ALINMASI GEREKİYOR
‘‘Kanun der ki, burada usulüne uygun, taşınmaz değerlendirmeleri yapman gerekir. Fakat, sen burada usulüne uygun taşınmaz değerlendirmeleri yapmadın. Normalde SPK lisanslı, bir değerleme firmasından, bu arsaların değerlerini biçtirmen lazımdı. Fakat, sen ne yaptın? Yanında bulunan çocukluk arkadaşının veya belediye başkan yardımcının Şahinbey’den arkadaşlarına, ‘Ağam buranın değeri neder?’ dedin, ona göre ihaleye çıktın. Tabi, burası babanın çiftliğiydi ya. Buraları o şekilde satacağını düşündün. Ama, yanıldığın bir nokta vardı, yürekli encümen üyeleri sana ‘dur’ dedi. Şunu belirtmek isterim ki, Umut Yılmaz döneminde satılan tüm arsaların, savcılık tarafından incelemeye alınması gerekiyor. Çünkü, hiçbirisinde SPK değerlendirme raporları bulunmamaktadır. Biliyorsunuz, suçsuz bir şekilde tutuklandığını bildiğimiz Beşiktaş belediye başkanımıza yöneltilen suçlama bu idi. Halbuki Beşiktaş belediye başkanımız, SPK değerlendirme raporunu almıştı.’’
ŞEHİTKAMİL’DEKİ KAÇAK YAPILARI NEDEN YIKMADIN?
‘Şehitkamil Belediyesi sınırları içerisinde birçok yapı var. Bu yapılar, kaçak. Bunlara ilişkin liste elimizde var. Ancak ben size, üç tane kaçak yapıyı söyleyeceğim. Bunlardan birisi, Teymurlar’ın yeri olarak bilinen bir yer. İkincisi, Umut Yılmaz’ın abisi Özgür Yılmaz’a ait olan Kulis Kafe. Diğer bir yer ise, Giray Turizm’in sahibi olan Şerif Dalgıç’a ait olan 15 Temmuz Mahallesi’ndeki bir anaokulu. Şimdi, Teymurlar’ın kaçak yapısına göz yummak karşılığında, ‘Ben, 5 bin bisiklet bağışı ile bunun üstünü kapatacaktım’ dedin mi, demedin mi? Abin Özgür Yılmaz, kafenin olduğu apartman sakinleri ile kavga etti mi? ‘5 yıl buranın kralı biziz. Bir şey yapamazsınız. Sizinle uğraşırım’ diye, apartman yönetimini tehdit etti mi, etmedi mi? Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunda, Özgür Yılmaz’a ait olan yerin kaçak yapı olduğu ve ivedilikle yıkılması gerektiği belirtildi mi, belirtilmedi mi? Bugüne kadar herhangi bir işlem yaptın mı? Yapmadın. Yine, rekabetin engellendiği araç kiralama ihalesini verdiğin firmanın sahibine ait olan anaokulunu neden yıkmadın? Umut Yılmaz, bu kaçak yapılara neden göz yumdun? Bundan dolayı, ‘Deniz Atar, beni cimere şikayet ediyor’ demiştin. Evet, ben şikâyet etmedim. Sadece, bilgi edinme kanunu kapsamında bilgi talep ettim. Ve, bu anaokulun neden yıkılmadığını sordum. Sen ise tuttun, parti kamuoyunda beni linç ettirmek istedin. Ben, sana açık bir şekilde soruyorum: ‘Neden yıkmadın? Neyin karşılığında yıkmadın?’’
PAPAĞAN ALMA YOLUYLA KAMUYU 100 BİN TL ZARARA UĞRATTIN
‘‘Kuşçu başkan. Şehitkamil halkı açken, seçimden önce emekliye, kadınlara verdiğin sözler ortada. Göreve geldikten sonra ne yaptın? KDV hariç 200 bin TL’den, 2 tane papağan aldın. Papağanı aldığın yere, papağanın fiyatını sordum. Cevap, KDV dahil 75 bin TL. Sen, bir papağan alımından bile kamuyu 100 bin TL zarara uğratan bir insansın. Papağan alırken bile kamuyu 100 bin TL zarara uğratan kişi, Şehitkamil’in 8 milyarlık bütçesini yönetecekmiş. Buna, papağanlar bile güler.’’
BU İDDİALARIN HİÇBİRİNE CEVAP VERMEDİ
Yılmaz, dün düzenlediği basın toplantısında isim vermeden işaret ettiği, ‘Beni 24 defa cimere şikayet etti’ dediği Deniz Atar, işte bu iddialarda bulunmuştu. Ancak, Yılmaz bu iddiaların hiçbirinden bahsetmedi ve bu iddiaların yalan olduğunu belirtmedi.
DENİZ ATAR’DAN CEVAP GELDİ
Umut Yılmaz’ın basın toplantısındaki sözlerinin ardından Deniz Atar, bir açıklama yaptı. Atar, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, ‘‘Be hey “bilgi edinme” ve “şikâyet” müessesi arasındaki farkı bilmeyen hukuk cahili! 24 defa Cimere şikayet edilmişmiş. Kardeşine ait olan kafe “kaçak mı değil mi” diye bilgi edinmek şikayetse evet sizi şikayet ettim. Belediye gücünü arkasına alarak, yıkılması gereken kaçak yapıya müdahale etmeyen sen mi Şehitkamil halkının çıkarlarını savunacaksın? Cumhuriyet Halk Partililerin temel ilkesi, usulsüzlüğe ve ranta göz yummamaktır. Usulsüzlüğe ve ranta göz yuman hangi partili olursa, hakkında gereğini yapmak bizim görevimizdir. Sen Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerine çok uzaksın, onun için hadi layık olduğun yere’’ dedi.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.