
Geçtiğimiz Perşembe günü, Şehitkamil Belediyesi’nin bütçesinin görüşüldüğü meclis vardı.
Bütçe görüşmelerine, CHP’li Ersin Atar’ın sözleri damga vurdu.
Meclisi, Umut Yılmaz yönetmişti.
Atar’ın söylediklerinin hepsini, Umut Yılmaz bizzat kürsüden dinledi.
Ancak, Ersin Atar’a ‘Seni dava edeceğim, bunları ispatlamazsan namertsin’ diyemedi.
Ne demişti Atar?
Gelin hep birlikte hatırlayalım.
‘‘Bir günlük palyanço için 231 bin TL ödediniz’’ dedi.
‘‘Bir günlük seyyar lavabo için, 156 bin TL ödendi‘‘ dedi.
‘‘Çocuklara dağıtılmak için alınan oyuncak, piyasadan 3-4 kat daha pahalı’’ dedi.
‘‘Yapılmayan etkinlikler için faturalara kesildi, yenmeyen baklavaların faturası kesildi’’ dedi.
‘‘Buzlanmayan yollar için, 5 milyon 960 bin TL’lik tuz alınmış’’ dedi.
‘‘Yeraltı çöp konteyneri için 14 milyon TL fazla para ödendi’’ dedi.
‘‘ Asfalt ihalesinde, 194 milyon TL bir kalemde buharlaştırıldı’’ dedi.
‘‘Çöp toplama araçları için 30 milyon TL fazla ödeme yapıldı’’ dedi.
‘‘Belediye çalışanları için araç kiralanmış, neredeyse 40 milyon TL fazla para ödenmiş’’ dedi.
‘‘Yapılan konserler, etkinliklerle ilgili çok sayıda fatura kesildi’’ dedi.
‘‘Bu faturalardan dolayı birilerine milyonlarca TL ödeme yapıldı’’ dedi.
‘‘Kiralanan bir karavan için 480 bin TL ödendi’’ dedi.
‘‘Meclisin yapıldığı spor salonunu su bastı, milyonlarca TL kamu zararı oluştu’’ dedi.
‘‘Umut Yılmaz ile birlikte Ak Parti’ye geçen meclis üyelerine 7 makam odası, 7 makam aracı, 7 personel tahsis edildi’’ dedi.
‘‘Bu kişilere, ballı maaş veriliyor’’ dedi.
‘‘Oğlu, kızı, damadı belediyede çalışan meclis üyeleri var’’ dedi.
‘‘Resmiyette olmayan şirkete, 3 milyon 058 bin TL ödenmiş’’ dedi.
‘‘Başkanlık makamına gitmek için 4 kapıdan geçiyorsunuz, bu kapılarda 4 personel, bir sorumlu bulunuyor’’ dedi.
‘‘Umut Yılmaz, belediye bütçesinden kendi köyüne kilit taşı ve peyzaj düzenlemesi yaptırdı’’ dedi.
‘‘Belediye başkanına tahsis edilen bir küçük saray var’’ dedi.
‘‘Daha ilginci sarayın gece sorumlusu ayrı, gündüz sorumlusu ayrı. İki kapısı var, 6 güvenlik görevlisi. Bu personeller, vardiyalı görev yapıyor. Buranın temizlikçisi ayrı, diğer görevlileri ayrı, çay ikramcısı ayrı. Akrabalarını ağırlamak için görevlendirdiğin personelin her ay belediyeye, milyonlarca TL maliyeti var’’ dedi.
‘‘Zevkin için binlerce TL’ye imza kalemi almışsın. Çünkü sen, büyük başkansın. Her kalemle imza atamazsın. Bu milletin karnı aç, işsizlikle boğuşuyor. Siz, kişisel harcamalarınızı belediyeye harcatacak kadar, ucuz insansınız’’ dedi.
‘‘İstanbul’a gitmiş, Celal Doğan ile görüşmüş, giderleri belediye karşılamış. Kıbrıs’a gitmiş, Fatma Şahin’i düşürme planları yapmış orada. ‘Büyükşehiri alacağız’ demiş. Ankara’ya mitinge gitmiş, belediyeye ödetmiş. Verin beni savcılığa, belgeleri götürüp vereyim’’ dedi.
‘‘Adliye, belediye başkanı ve kardeşinin elinden bıkmış durumda. 55 ilden büyük ilçenin belediye başkanının kardeşi, mahkemede hâkime hanıma, ‘Ben, belediye başkanının kardeşiyim’ diyor. Hâkime hanım ise, ‘Çık dışarı’ diyor. Mahkeme tutanaklarında kayıtlı’’ dedi.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.