CHP’li Demir’den Muharrem İnce’ye: ’Neden şimdi?’

CHP Gaziantep Eski İl Başkanı Lütfi Demir, yetkililerin çıkıp grip ve zatürre aşısı yaptırın diye bağırdığını, ancak piyasada aşı bulunmadığını söyledi.

Gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Demir, Muharrem İnce’nin başlatmış olduğu ‘Memleket hareketi’ eleştirdi. Neden bugüne kadar değil de şimdi diyen Demir,’’ Muharrem İnce, partili olduğu için saygı duyuyorum. Benim partime kim emek vermişse saygı duyan bir siyasetçiyim. Yalnız, sayın Muharrem İnce, durup dururken, ülkede o kadar büyük sorunlar varken, neden şimdi bir hareket başlattı. Ayrıca, parti yeni kurultaydan çıkmıştır. Beğenirsiniz beğenmezsiniz bir parti meclisi ve merkez yürütme kurulu oluşmuştur. Neden parti meclisinde ve merkez yürütme kurulunda yanlışlar var diyerek bu hareketi başlattı. Partinin birlik; beraberlik ve dayanışmaya en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde neden? Bunun izahını yapamaz. Bunun izahını yapacak haklı bir gerekçesi yoktur. Bugüne kadar neredeydi? Üzerine ölüm toprağı serilmişti cumhurbaşkanı seçimlerinden sonra. Tayyip Erdoğan kazandı demedi mi? Seçim günü binlerce insanı; avukatı toplayacağım dedi. Ama toplayamadı. Sözünün arkasında durmayan siyasetçi, bana göre siyasetçi olamaz. Kimse kusura bakmasın. Partimize zarar verecek açıklama ve tavırlardan kaçındığı sürece, hareketinin hayırlı olmasını ve yolunun açık olmasını diliyorum. Bu şekilde AKP’nin eline koz verildi. Yarın olası bir erken seçim de, AKP bu kozu kullanacaktır. Muharrem İnce, bu hareketin maddi kaynağını açıklamak zorundadır. Böyle bir harekete, maddi güç olmadan kalkışmak mümkün değildir.’’

ERKEN SEÇİM OLMAZ:

Gündemdeki diğer konulara da değinen Demir, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Kişisel kanaatim, erken seçim olmaz yönündedir. Sayın cumhurbaşkanı, 2 yıl daha görevinin başında. Durup dururken neden başını ağrıtsın ki? Nasıl olsa 2 yıl daha ben baştayım. Tek adamım diyerek yoluna devam eder. Neden durup dururken böyle bir risk alsın? Ha, oyları eriyor. Zamanı gelince bu ortaya çıkacak. AKP bitiyor. Onun için her yere saldırıyorlar. Gündemi değiştirmek için, elinden gelen her şeyi yapıyor.’’

YUNANİSTAN MESELESİ:

‘’Tabi ki, bizler ülkemizin toprağına göz dikenin gözünü oyarız. Önce vatan. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Yunanistan meselesinde ana muhalefet partisi olarak üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Yapmaya da devam ederiz. Memleketimize; ezanımıza, dinimize, bayrağımıza ve dinimize sahip çıkacağız.’’

DÖZVİZ KURUNDAKİ YÜKSELİŞ:

‘’Acı olan şu. Maliye Bakanı damat bey, geçen gün televizyon programında Ahmet Hakan’a, ’’Sen aylığını dolar ile mi alıyorsun? Dolarla ne işin var?’’ diyor. Ey sayın damat. Şunu algılamakta ve düşünmekte güçlük çekiyorsanız yazıklar olsun. Biliyorsunuz, iğneden ipliğe her şeyde dışarıya ve kura bağlıyız. Dolar yükseldiğinde, iğneden ipliğe zam geldiğini bilemiyorsanız, bu ülkeyi nasıl yönetiyorsunuz? Zaten nasıl yönelttiğiniz ortada. Dolar 2002 yılında 1.70 civarındaydı. Hadi 2 liraydı diyelim. Yıl 2020… Dolar 7.50! El insaf ya. El insaf. Toplumun gözünün içine baka baka alay etmek kadar acı bir şey yoktur. İnsanları cahil gördünüz; öküz gördünüz, hakaret ettiniz. Artık yeter ya. Siz bunları söylemek ile insanları kandırıyorsunuz. Aslında kul hakkı yiyorsunuz.

PANDEMİ SÜRECİ:

‘’Üzüntü verici olan, insanların gözünü boyayarak, yalan söyleyerek gündemi saptırmaktır. Pandemi sürecinde de bu yapılıyor. İnsanların gözü boyanıyor; yalan söyleniyor. Pandemi de bugüne gelinmesinin en büyük nedeni, geçmişte her şeyi normale dönderip, bugün ise yeniden yasaklar getirmektir. Daha düne kadar zenginlerin, siyasetçilerin çocuklarının düğünlerine giden, nikâhını kıyan belediye başkanı, vali, vekiller, mülkü amirler vardı. Madem virüs tehlikesi var. Neden o düğünlere gidiyorsunuz, neden nikâh kıyıyorsunuz? Zengin yaptığı zaman suç değil, fakir yaptığı zaman suç. Haksızlık bu. İnsanlara yazık etmeyin. Giresun’da cumhurbaşkanı miting yapıyor. Ona ses çıkartan yok. Cumhurbaşkanı miting yaptığında virüs olmuyor mu? O mitingte 100 gram çay için birbirini eziyor. Ayasofya ve diğer açılışlarda virüs yok. Milletvekillerinin düğününde virüs yok. Ama, vatandaş çocuğunu askere gönderecek. Göndermesini engelliyorsunuz. Düğün yapacak, engelliyorsunuz. Engelleyin. Karşı değilim. Ama, yasak varsa herkese eşit uygulanmalı. Çifte standart yapmayın.’’

ZATÜRRE VE GRİP AŞISI:

‘’Bazı bürokratlar ve yetkililer utanmadan çıkıp grip ve zatürre aşısı yaptırın diyor. Aşı yok aşı. Bulunmuyor. Ben yaş itibariyle risk grubundayım aşı arıyorum ve bulamıyorum. Kızım eczacı ve çevrem olmasına rağmen bulamıyorum. Hani getirsinler bana aşı. Yalan söylüyorlar.’’

CEMAATLERDE YAŞANAN TACİZ VE TECAVÜZ OLAYLAR:

‘’Bugün herkes bazı cemaatlerde olan ahlaksızlıkları konuşuyor. 18 yıldan beri bu cemaatleri kim palazlandırdı? Kim destek çıktı? Adamlar tüccar oldular. Arsa; ticaret, inşaat, sağlık, siyaset, bürokrasi, devlet… Kısacası her yerde varlar. Biz şimdiden bu cemaatlerin tehlikeli olduğunu söylüyoruz. Dün FETÖ için söylediklerimizi, bugün bunlar için söylüyoruz. Dikkat edin kardeşim. Daha önce Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, cemaatler için ne demişti?.’ Her şeyin garantisi biziz. Biz varsak, siz de varsınız. Biz yoksak siz de yoksunuz’ demişti. Artık bu cemaatlerin peşini bırakın.’’

 

---