ARİF ÖZAYDIN DÖNEMİNDE TIP VE DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ’NE KAÇ YABANCI ÖĞRENCİ ALINDI?

MEHMET BOZKURT YAZDI

Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğüne Arif Özaydın’ın gelmesiyle birlikte, üniversite hiçbir alanda olumlu anılmaz oldu.

Bana, ‘Arif Özaydın döneminde kaç başarılı çalışmaya imza atıldı?’ diye sorsanız inanın cevap veremem.

Çünkü, gerçekten başarılı bir işe imza atıldığına şahit olmadım.

Başarıyı geçtik, hemen hemen her gün üniversite ve Arif Özaydın, gündeme olumsuzluklarla geliyor.

Bizde bu olumsuzlukları haberleştiriyor, kamuoyuna duyuruyoruz.

Tabi, üniversite üniversite olmaktan çıkartıldığı için, çok fazla bilgi geliyor tarafımıza.

Elimizden geldiğince bu bilgileri teyit edip, kamuoyuna duyuruyoruz.

Gelen bilgilerin bazılarını teyit etmek için farklı kaynaklardan Arif hoca ve yönetimine ulaşmaya çalışıyoruz.

Ama çoğu zaman sorularımıza cevap verilmiyor.

Bu durum gösteriyor ki, yazdıklarımızın hemen hemen hepsi doğru ve gerçek.

Bir tanesi yalan ve yanlış olsa, Arif hoca şimdiye kadar elli yerde savcılığa, emniyete gider, hakkımızda mutlaka şikâyette bulunurdu.

Ama bugüne kadar yüzlerce haber ve paylaşım yapmamıza rağmen, bir tek şikâyet ve dava konusu olmadık çok şükür.

Niyetimiz kamu yararını gözetmek ve gerçekler olduğu için kendimizden eminiz.

Bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz inşallah.

***

Şimdi gelelim diğer bir konuya.

Geçmiş yıllarda üniversitenin tıp ve diş hekimliği bölümüne parmak sayısı kadar yabancı öğrenci alındığı, Arif Özaydın döneminde bu sayının ciddi oranda arttığı belirtiliyor.

Bu öğrencilerin alımı ile ilgili çok ciddi iddialar ve söylentiler var.

Bu konuyu daha önce sosyal medyadan sordum.

Arif hocaya her yıl kaç yabancı öğrenci alıyorsunuz, neye ve hangi kritere göre alıyorsunuz? dedim, ama cevap alamadım.

Ayrıca, bu saydığım bölümlere fazladan yabancı öğrenci aldığı için laboratuvar ve fiziki şartların yetersiz kaldığı, bu nedenle bu iki önemli bölümde başarının düştüğü belirtiliyor.

Hatta, hocalar bu konudaki rahatsızlıklarını akademik kurul toplantısında Arif hoca ve diğer yetkililere ilettiği, ancak Arif hoca, şikâyet edenleri tersler şekilde ‘işinize gelirse böyle’ ve ‘İstediğim kadar yabancı öğrenci alırım, kimseyi ilgilendirmez’ şeklinde bir rektöre ve akademisyene yakışmayacak tarzda cevap verdiği belirtiliyor.

Bu nedenle gerek YÖK’ün, gerek Cumhurbaşkanlığı’nın, gerekse de istihbarat ve emniyetin üniversiteye alınan yabancı öğrencilerin neye ve hangi kritere göre alındığı, bu işte para vs. gibi gayri resmi işlerin dönüp dönmediği araştırmasının üniversitenin yararına olacağını düşünüyorum.

Bakalım bu hususta herhangi bir adım atılacak mı?

Bekleyip göreceğiz.

 

 

 

---