Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonunda düzenlenen Kocaeli Gençlik Kolları Kongresi’ne katıldı. Kongre öncesinde spor salonu önünde bekleyen vatandaşlara selamlama konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kongre alanına geçerek partililere hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylamasında Anayasa değişikliğine Türkiye ortalamasının üstünde yüzde 57’lik bir oranla “evet” diyerek büyük ve güçlü Türkiye mücadelesine destek veren Kocaelilere teşekkür ederek başladı. Önümüzdeki seçim döneminin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 virajı sağlam alınmadığı takdirde 2023 hedeflerinin tehlikeye düşebileceğine dikkat çekti.
“AK Parti tek başına iktidar olamayınca, kimlerin ellerini ovuşturmaya, kimlerin göbek atıp oynamaya başladığını, kimlerin kibirlerinden yanlarına dahi varılamadığını hep birlikte gördük, yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin sağduyusu, irfanı, metaneti sayesinde, bu sıkıntılı dönemi kısa sürede geride bıraktıklarını ve Kasım ayından itibaren yeniden asli gündemlerine döndüklerini belirtti.
“MİLLETİMİZ MEYDANLARA İNEREK, DARBECİLERİN YUVALANDIĞI HER DELİĞİ FETÖ’CÜ HAİNLERE DAR ETTİ”
Daha önce 2013’te, 2014’te, 2015’te farklı yol ve yöntemlerle deneyip başaramadıklarını, 15 Temmuz’da silah zoruyla tekrarlamaya kalkıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, o güne kadar sözünü sandıkta söyleyen, gövdesini seçim meydanlarında gösteren milletimizin, bir anda meydanlara inerek, sokakları, caddeleri, köprüleri, darbecilerin yuvalandığı her deliği FETÖ’cü hainlere dar ettiğini ifade etti.
Milletin aynen 15 Temmuz’da olduğu gibi şimdi de Afrin’e yürüdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte gittim gördüm, askerimizi gördüm, subaylarımızı gördüm, generallerimizi gördüm, Allah’ıma hamd ettim. Bu sabah itibariyle 394 terörist etkisiz hâle geldi. 20 şehidimiz var, ÖSO ve Mehmetçik olmak üzere. Rabbimiz ne buyuruyor: ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak bilemezsiniz’ buyuruyor. İşte bu müjdeye ulaşırcasına, bu müjdeye kavuşurcasına benim Mehmedim, Mehmetçiğim Afrin’e yürüyor, İdlib’e yürüyecek Allah’ın izniyle. Kardeşlerim, sınırlarımızı taciz eden, bu vatana ihanet edenler bedelini ödeyecekler. PKK’sı, PYD’si, YPG’si, DEAŞ’ı, hepsi bunu ödeyecek, FETÖ’sü, hepsi bunu ödeyecek ve onun için de bu mücadele kararlı bir mücadele. Fırat Kalkanı Harekâtı’nda ilk örneğini verdik. Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan sonra elhamdülillah bu Afrin mücadelesinde de kararlı bir şekilde şu anda Silahlı Kuvvetlerimiz, hükûmetimizle el ele, omuz omuza bu mücadeleyi yürütüyoruz”
Tarih boyunca Sultan Alparslan’dan Osman Gazi’ye, Fatih Sultan Mehmet’ten Yavuz Sultan Selim’e, Sultan Abdülhamid-i Sani’den Gazi Mustafa Kemal’e kadar kesintisiz bir mücadeleyle vatanımıza sahip çıktığımızı söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de vatanımıza sahip çıkıyoruz. Cumhuriyet tarihimiz boyunca da vatanımıza yönelik saldırılar dolayısıyla verdiğimiz mücadele hiç eksilmedi. Terör örgütleri birbiri ardına üzerimize salınarak bin yıllık sahibi de olsak bu topraklarda rahat bırakılmayacağımız bize hep hatırlatıldı” dedi.
“GENÇLERİMİZİ AK PARTİ’DE SİYASET YAPMAYA DAVET EDİYORUM”
Terörle mücadelede verilen binlerce şehidin acısının hâlâ yüreklerde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’nun neresine gidilirse gidilsin mezarlıklarda dalgalanan bayrakların görüleceğini, her bayrağın altında bir şehidin yatmakta olduğunu ifade etti. Şehitlerin canlarından vazgeçerek yaptıkları fedakârlığa layık olup olmadığımızı takip ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerden şehitlerimize layık olmak için çok çalışmalarını, emanetlerine sahip çıkmak için kendilerini en iyi şekilde yetiştirmelerini, klasik eğitim yanında manevi eğitimde de kendilerini en üst noktaya taşımalarını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere yönelik tavsiyelerine şöyle devam etti: “Mühendislik bilimleri, sağlık bilimleri, sosyal bilimler, hiç fark etmez hangi alanda eğitim görürse görsün her kardeşimden beklentim, kendini çok yönlü yetiştirmesidir. Öncelikle her biriniz kendi alanınızda en mükemmele ulaşmanın çabası içinde olacaksınız. Bunun için en az bir yabancı dili mutlaka bileceksiniz. Kendi alanınızda dünyadaki muadillerinizden asla geri kalmayacaksınız. En iyi mühendis, en iyi doktor, en iyi iktisatçı olacaksınız. Ama aynı zamanda ülkemizin ve milletimizin tarihini, kültürünü, güncel gelişmeleri de ihmal etmeyeceksiniz. Yıllarca ülkemizde insanlara, özellikle de gençlere siyaset kötü bir uğraş gibi gösterilmeye çalışıldı. Hâlbuki siyaset, ülkenin geleceği için söz söyleme, fikir belirtme, irade ortaya koyma sanatıdır. Bunun için tüm gençlerimizi AK Parti’de siyaset yapmaya davet ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında seçme yaşını 18, seçilme yaşını 18 olarak yasal hâle getiren partinin AK Parti olduğunu hatırlattı. Fatih’lerin torunları olarak bu adımı atıp, seçme seçilme yaşını 18’e indirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin kendi gayreti, emeği, birikimiyle siyaset kademesinde yer almasının en doğrusu olduğuna inandıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere ‘okulunuzda ve işinizde en iyisi olun’ derken kariyer fetişizmini kastetmediğini, kariyerle birlikte ilkelerine ve ülkemize sahip çıkmalarını, hizmet etmelerini istediğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin ‘Reis bizi Afrin’e götür’ tezahüratlarına karşılık olarak, “Afrin’in kenar kıyılarına ben gittim, komutana sordum, ‘Ne durumdayız, ihtiyaç var mı?’, ‘Şimdilik henüz yok’ dediler. Olduğu anda beraber gideceğiz” dedi.
“TÜRKİYE, ÖZ KARDEŞLERİNİN FERYATLARINA KULAKLARINI TIKAYAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin tarihin her döneminde kendi sınırlarının çok ötesinde sorumluluklar üstlenmiş bir ülke olduğunu söyledi. Ecdadımızın Güney Asya’nın uçlarından Afrika’nın derinliklerine, Avrupa’nın farklı köşelerinden Orta Asya’ya kadar her yerde bu sorumluluklarını yerine getirmenin gayreti içinde olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de bu mirası kendilerinin sürdürdüğünü belirtti. Suriye sınırları boyunca yaşanan tacizler, vatandaşların can ve mal güvenliğine yönelik tehditler karşısında daha fazla sabretme imkânının kalmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bıçağın kemiğe dayandığını söyledi. Bunun yanında ülkemizde yaşayan 3,5 milyon Suriyelinin kendi evlerine dönüp huzur içinde hayatlarını sürdürmelerini sağlamanın sorumluluğunu da üzerlerinde hissettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye toprakları içinde terör örgütlerinin tasallutu altında inleyenlerin yardımına koşmayı da görev olarak gördüklerini ifade etti.
Türkiye’nin fiziki sınırlarının başka, gönül sınırlarının bambaşka olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yoktur, ama gönül sınırlarımız içindeki hiçbir kardeşimizin mahzun kalmasına, hele hele zulüm görmesine de seyirci kalamayız. Ülkemizden binlerce kilometre uzaktaki Arakan Müslümanlarına sahip çıkan bir Türkiye, Hatay’ın, Kilis’in, Gaziantep’in hemen karşısındaki Suriye topraklarında yaşayan Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimize nasıl sırtını dönebilir? Peki, 12 bin kilometre uzaklıktan buraya gelenlere ne demeli, soruyorum sizlere. Afrika’nın en ücra köşelerinde insanların yaralarını sarmanın, dertlerine derman olmanın çabası içindeki bir Türkiye, öz kardeşlerinin feryatlarına nasıl kulaklarını tıkayabilir?”
“İNSANLIK VİCDANI, SURİYE’DE KATLEDİLENLER KARŞISINDA NASIR TUTTU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan terör örgütlerinin dünyanın başka yerlerinde eylem yapınca her türlü müdahaleyi, her türlü kınamayı, her türlü tepkiyi hak ettiğini, ama iş Suriye’ye gelince dokunulmazlık kazandığını vurgulayarak, insanlık vicdanının Suriye’de katledilen çoğu çocuk ve kadın 1 milyon insanın karşısında nasır tuttuğunu ifade etti. Amerikalı için, Avrupalı için, Çinli için, diğer ülkeler için Suriye, Irak, Kuzey Afrika coğrafyalarının ve buralarda izledikleri politikaların günlük çıkarları bakımından elverişli gördükleri taktik bir araç olabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendileri içinse bu coğrafyanın Karadeniz’den, Ege’den, Akdeniz’den, İç Anadolu’dan, diğer bölgelerimizden bir farkı olmadığını söyledi. “Annemiz, babamız, evladımız, kardeşimiz başka eve, başka şehire, hatta başka ülkeye taşındı diye nasıl onları kalbimizden silemez, yaşadıkları her acıyı yüreğimizde hissedersek, bu coğrafyalar da bizim için aynıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütünün ülkemizin ne kadar düşmanıysa, bu coğrafyalardaki insanların da o derece düşmanı olduğunu, DEAŞ denilen İslam düşmanı örgütün ise orada yaşayanlar kadar bizim için de büyük bir tehdit olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “Bize öz kardeşlerimizin politik hesaplara kurban edilmesine göz yummak yakışır mı? Bize masum insanların bedenlerinin ve geleceklerinin masa başında hazırlanmış projelerin dolgu malzemesi gibi kullanılmasına rıza göstermek yakışır mı? Gençler, biz koskoca bir coğrafyanın, adeta sınırsız bir coğrafyanın umudu olan Türkiye’yiz. Çünkü biz arkasında yüz milyonlarca kardeşinin duası olan Türk Milletiyiz. Varsa bu onurlu duruşun bir bedeli, onu ödemeye de hazırız. Nitekim tarih boyunca olduğu gibi, dün çukur eylemlerinde, dün 15 Temmuz’da, dün Fırat Kalkanı’nda, bugün Zeytin Dalı Operasyonu’nda, yarın da neresi gerekiyorsa orada bu bedeli ödemekten asla çekinmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli Gençlik Kolları Kongresi’nin ardından, Yuvacık Çarşı Meydanı'nda kendisini bekleyen vatandaşlara da hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yola çıkarken "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece" dediklerini anımsatarak, şöyle devam etti: "Ne demiştik? Gideceğiz gündüz gece. Şu anda bu yolculuğumuz devam ediyor. Oradan kardeşimiz şöyle bir ifade kullandı, ‘kefenimizle' dedi. Eyvallah. Biz bu yola çıkarken ne dedik? 'kefenimizle beraber bu yoldayız'. Ta ki bu can bu tende oldukça biz Rabbimizin tayin ettiği ömrü inşallah bu davada tüketmenin gayreti içerisinde olacağız. Bu nedir, bu? Millete efendilik değildir, bu sadece halkımıza hizmettir. Biz şuna inanıyoruz, insanların en hayırlısı insanlara en çok faydalı olanıdır. Biz bu yolda yolumuza devam ederken önümüze bazen işte bu terör örgütleri çıkacaktır. Bu terör örgütleri yolumuza çıktığı zaman da işte sabah aldığım netice 394 teröristi saf dışı etmişler. Bunu kimler yaptı? Bunu Mehmet’im yaptı, bunu ÖSO'lar yaptı. Hani o, bu CHP'nin kendini bilmez bazı terbiyesizleri var ya hani, o terörist diye ifade ettiği ÖSO'lar var ya. Sen sıcak yatağında yatarken o ÖSO'lar benim Mehmet'imle beraber senin kol kanat gerdiğin teröristleri yok ediyorlar. 394 sabahtı şimdi kim bilir 400'ün üzerinde."
"BUNLARIN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında bazı vatandaşların "500" demesi üzerine şunları kaydetti: "Ne 500'ü? Dur bakalım bunların kökünü kazıyacağız. Kökünü kazıyacağız. Siz kalkıp da oradan Hatay'a, Reyhanlı'ya, Kilis'e, Şanlıurfa'ya, Akçakale'ye buralara oradan havan atacaksın. Bunun bedelini ödeyeceksiniz. Bizim şehitlerimizin bedeli öyle ucuz değil. Kökünü kazıyacağız, hem içeride hem dışarıda. Bu yolda yorulmak yok.”
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.