İyi Parti'nin Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Aydın Sezgin, Papaz Brunson konusunda ABD'den son dönemde gerek Başkan Donald Trump, gerekse Başkan Yardımcısı Pence'in açıklamalarını “küstahça” diyerek nitelendirerek, alınan son yaptırım kararını kınadığını söyledi.
Sezgin, Trump yönetiminin bu yaptırım kararını ABD iç politikasına yönelik almış olmalarının da gözönünde tutulması gerektiğini kaydederek, “ABD'de 6 Kasım'da ara seçimler var. Rahip Brunson'un davası da Ekim ayı sonuna ertelendi. Trump'ın seçimlerde Kongre'de çoğunluğu sağlayabilmek için bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Kendisinin Başkan seçilmesinde büyük rol oynayan Evangeliklere bir başarı hikayesi sunmak istiyor” dedi.
Sezgin, Rahip Brunson ile benzer suçlarla yargılanmakta olan Alman vatandaşı gazeteci Deniz Yücel'in sürpriz bir kararla salıverilmesi, kendisine yurtdışı yasağı konulmadığı için de Türkiye'den ayrılmasının, Türkiye'de yargı ve güçler ayrılığı konusunda olumsuz bir imaj yarattığını da vurguladı.
CHP'Lİ YILMAZ; “ÜLKESİNİ TEK ADAM GİBİ YÖNETEN LİDERLER, DIŞARDA EN ZAYIF LİDERLER HALİNE GELİRLER”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da, kararın kabul edilemez olduğunu belirterek, “ABD ile soğuk savaş dönemindeki ittifak ilişkisinin artık sona erdiğini görüp, yeni bir ilişki düzeyi kurmak gerekiyor” dedi. ABD'nin zamanında Türkiye toprakları üzerinden Çekiç Güç aracılığıyla Irak'ta Türkiye'ye karşı bir oluşum yarattığını, şimdi de yine İncirlik'i kullanarak Suriye'de benzer bir yapı oluşturduğunu anlatan Yılmaz, “bunlara karşı ne tepki verildi?” Sorusunu ortaya attı.
Kendi ülkesini “tek adam” gibi, otoriter şekilde yöneten liderlerin, ülkedeki demokrasi eksikliği ve yargı bağımsızlığındaki sıkıntılar nedeniyle dışarıda “çok zayıf duruma düştüklerini” anlatan Yılmaz, ABD'nin yaptırım kararını bir Türk vatandaşı ve Türk parlamenter olarak “lanetlediğini” de söyledi.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.