Kabahatler Kanunu’nda değişiklik yapılmasını teklif eden Yılmazkaya, vatandaşa at, eşek ve domuz eti satanlar olduğunu ve bu firmaların önemli bir bölümünün yasalardan doğan boşluklardan faydalanarak aynı sahtekarlığa devam ettiğini belirtti.
Vatandaşa et yerine; eşek, domuz, at gibi hayvanları yediren gıda simsarlarına karşı hapis cezasının 1 yıldan 3 yıla, adli para cezasının ise 1500 günden 5000 güne çıkması için çalışma yapan Yılmazkaya, “aslında bunların ömür boyu ceza alması gerek” tiğini ifade etti.
Milyar dolarlık hileli gıda pazarında sahtekarlık yapan firmalara verilen cezanın sadece 18 bin lira olmasının bile caydırıcılıktan ne kadar uzak bir yaptırım olduğunu belirten Yılmazkaya sahtekarlıklarla ilgili; “Aynı durum yurtdışından hayvan ithalatı yapan firmalar içinde geçerli. Geçtiğimiz yıllarda Gaziantep, İstanbul, Tekirdağ gibi birçok bölgede ölü ve hastalıklı hayvanları Et ve Süt Kurumuna satarak halk sağlığıyla oynayan firmalar, ufak cezalarla bu durumdan kurtulmuş şimdi ise ülkenin bütününe canlı hayvan ve karkas et ithalatını yapmaktadırlar. Gıdada hileli üretim yapan firmalar 2-3 aylık cezalarla durumdan kurtulmakta, isim değişikliğiyle aynı sahtekârlığa devam etmektedir. Halk sağlığını ve güvenliğini suiistimal edene verilen cezaların kabahatler kanununa göre değerlendirilmesi ve bunun da para cezasına dönüştürülerek ertelenmesi nedeniyle yasanın caydırıcılık işlevi bulunmamaktadır” diyen Yılmazkaya, “gıda simsarlarının takipçisiyiz” dedi.
Yılmazkaya, gıda simsarlarına karşı uygulanacak cezaların 3 katına çıkmasını ve TV kanallarında yapılan kandırmaca reklamların da ceza kapsamına alınmasını istedi. Yılmazkaya ayrıca adli para cezasının ise bin 500 günden 5 bin güne çıkması gerektiğini ifade eden Yılmazkaya şunları söyledi:
“Milyar dolarlık hileli gıda pazarında sahtekarlık yapan firmalara verilen cezanın sadece 18 bin lira olmasının bile caydırıcılıktan ne kadar uzak. Gıdada hileli üretim yapan firmalar 2-3 aylık cezalarla durumdan kurtulmakta, isim değişikliğiyle aynı sahtekarlığa devam etmektedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ise bugüne kadar 769 firmaya ait bin 700 dolayında ürünün adını paylaştı.
En çok hile yapılan ürün grubu yüzde 35’le süt ürünleri; tereyağı ve peynir olarak başı çekiyor. Çok sayıda restoran ve gıda üreticisinin kırmızı et ürünlerinde at, eşek, domuz ve kanatlı etleri, sakatat, baş eti ve deri tespit eden bakanlığın açıklamasındaki tek tırnaklı tespit edilen ürünlerin içinde sayının 60’dan fazla olması gıda teröründeki vahameti ortaya koymaktadır.”
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.