ERDOĞAN: TÜRKİYE’NİN YÖNETİM SİSTEMİ TARTIŞMALARI ÇOK ESKİLERE DAYANIR
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen sempozyum programının açılış oturumunda davetlilere hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte koalisyonların ülkeyi ağır maliyetlerle karşı karşıya bıraktığını belirterek, uzun yıllardır yönetim sisteminin değişmesi gerektiğini söylediklerinin altını çizdi.
Türkiye’nin, son beş yıllık dönemde pek çok tarihi hadiseyi üst üste yaşadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sürecinin bunların en önemlilerinden biri olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, “Osmanlı döneminde meşrutiyetin ilanıyla başlayan, Kurtuluş Savaşımızın Cumhuriyetle birlikte keskin bir değişim yaşayan yönetim sistemi arayışımız, çok partili hayata geçişin ardından da sürdü. Sürekli krizler, kaoslar, darbeler, cuntalar, istikrarsızlıklar ile akıllarda kalan bu dönemlerde her sorumluluk sahibi devlet ve fikir adamı, yönetim sistemimizin değişmesi gerektiğini hep söylemişlerdir” ifadelerini kullandı.
31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimlerle ilgili demokrasi vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “'Bizim beldede amcaoğlunun kazanması lazım veya bizim aşiretten falancanın kazanması lazım, ne yapalım, Ankara'dan, İstanbul'dan göç yapalım.' gibi bir şey olamaz. Bu, işgalin farklı bir türüdür. Bundan sonra bu tür şeyleri İçişleri Bakanlığımızla da daha yakın takibe alacağız. Bunun adı demokrasi değildir. Olmaz böyle şey. Kim oralarda yaşıyorsa seçimi onlar yapsın neticesine de herkes katlansın. Bunlar doğru şeyler değil” diye konuştu.
GEREKİRSE BU KÖKLÜ DEĞİŞİMİ TBB ÇATISI ALTINDA YÜRÜTECEĞİZ
Yatay mimari uyarısı yapan Erdoğan, şöyle devam etti: “Uzunca bir süredir tüm yerleşim yerlerimizde yatay mimari konusunda ısrar ediyorum. Böyle gelmiş böyle gider diyemeyiz. Deniz kenarlarını orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Doğa umurlarında değil. Çevre ve Şehircilik Bakanıma da söylüyorum kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın yıkmaksa yıkacağız. Böylesine köklü bir değişim merkezi idare ile mahalli idarelerin işbirliği ile mümkün olduğuna inanıyorum. Hangi partiden olursa olsun geleceğin inşası olarak gördüğüm bu sürece tüm belediye başkanlarımızın aktif katılımını bekliyorum. Gerekirse bu şehircilik atılımımız belediyeler birliğimiz çatısı altında da yürütebiliriz."
MEDENİYETİN ÖZÜNDE İNANÇ VE AHLAK VARDIR
Şehirlerin medeniyetten ayrı düşünülemeyeceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şehir demek medeniyet demektir. Medine şehir medeni de şehirli anlamına gelir. Bazıları medeniyeti sadece fiziki yapı ve kültürel iklim olarak görür. Halbuki medeniyetin özünde inanç ve ahlak vardır” sözleriyle şehirlerin önemine işaret etti.
Millet bahçeleri ve millet kıraathanelerine değinen Erdoğan, “İnsanoğlu toprağa yakın yaşamalı, topraktan uzak yaşamamalı. Millet bahçeleri Türkiye ve şehirlerimiz için yatırımdır. Yaygınlaştırırsak o zaman yeşil noktasında da kişi basına düşen yeşil alan artacaktır. Millet kıraathaneleri sayesinde de gençler gayrı meşru alışkanlıklarından kurtulacaktır” dedi.
Sıfır Atık Projesi konusunda yerel yönetimlerin çok çok kararlı ısrarlı olması gereğini savunan Cumhurbaşkanı, son zamanlarda plastik poşetler bunun benzeri birçok ürünlerle ilgili olarak savaş başlattıklarını ifade etti.
Erdoğan, şöyle konuştu: “500 yıl, 750 yıl, 1000 yıl toprak bunu eritemiyor. Buna karşı bir savaş veriyoruz. Bu savaşımızı kararlı bir şekilde başlattık. Anacığım evde file dokurdu, giderdik alışverişi yapardık, gelirdik. Gerekirse tekrar yıkıyorsun, alışverişe gidiyorsun. Bunun toprakla bir dostluğu var. Bunlar kenevirden yapılıyordu. Keneviri yok ettik. Kenevirden atlet dokurlardı. Bize dost görünen düşmanlar ülkemden Rize’mden keneviri söküp aldılar. Biz şimdi keneviri dışarıdan ithal ediyoruz. Burada kenevire dayalı yapılması gereken bazı şeyler varsa o ithal ürünlerle yapıyoruz. Ama şimdi yeniden bu alanda inşallah Tarım Bakanlığımız bir çalışmanın içerisine giriyor ve bu adımları atacağız. “
Erdoğan, 15 Temmuz'da yaşanan olayları hatırlatarak, ''Asıl tehlike içimize sızmış düşmanlar. FETÖ terör örgütü son zamanların en son örneğidir." diyerek FETÖ mensuplarına “Artık sonunuz geldi.” şeklinde seslendi.
BİNALİ YILDIRIM: YEREL YÖNETİMLERDE EN ÖNEMLİ İLKELERDEN BİRİSİ KATILIMCILIK VE ŞEFFAFLIKTIR
TBMM Başkanı ve AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ise, yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Yeni yönetim sisteminin yerel yönetimlere etkisini değerlendiren Binali Yıldırım, 16 Nisan 2017'de yapılan anayasa halk oylamasıyla 1982 anayasasında köklü bir değişikliğe gidildiğini ve bu değişiklikle birlikte Türkiye yönetim sistemini değiştiğini hatırlattı.
31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan
Adayı olduğunu hatırlatan Yıldırım, merkezi yönetim ile yerel yönetim ilişkilerinin artık kendilerini de ilgilendirdiğini söyledi.
FATMA ŞAHİN: BİR ŞEHRİ İMAR EDERKEN ASIL HÜNER GÖNÜLLERİ İHYA ETMEKTİR
Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin konuşmasına, sempozyumu himayelerine alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini sunarak başladı.
Konuşmasında sık sık şehir ve insan vurgusu yapan Şahin, “Şehirler medeniyetin aynasıdır. Şehirler ekmeğimizi suyumuzu paylaştığımız yuvalarımızdır. Bizim medeniyetimiz şehirler medeniyettir. Ecdadımızın söylediği gibi her şehrin bir ruhu vardır. Bizim şehirlerimizde şehrin azizliği o şehirde yaşayanların azizliğidir” dedi.
Başkan Şahin, “Bir şehri imar ederken asıl hüner gönülleri ihya etmektir. Asıl hüner gönüllere girmektedir.” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatının “gönül belediyeciliği” olduğunu belirtti.
“Ülkemizdeki yerel yönetim tarihine baktığımızda artık altyapı ve ideoloji belediyeciliğinin bittiğini görüyoruz” diyen Şahin, artık insanı merkeze alan insana dokunan sosyal belediyecilik başladığını vurguladı.
Fatma Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Önce millet, önce memleket" yazılı bakır bir tepsi armağan etti.
İki gün sürecek sempozyumun ilk oturumunda, "Yönetimler Arası İdari ve Mali İlişkiler", yarın yapılacak ikinci oturumunda "Çevre Dostu Şehirler", üçüncü oturumunda ise "Şehir Planlaması ve İmar Disiplini" başlıkları ele alınacak.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.