aa_CSh3B.JPG

Gaziantep HDP teşkilatı, Sivas Madımak Otel'de 26 yıl önce gericiler tarafından katledilenler için anma töreni düzenlendi. Törende konuşan HDP İl Eş Başkanı Müslüm Kılıç "Eğer, Madımak’ta insanların ateşle yakıldığı katliam zamanında soruşturulmuş olsaydı, belki de Diyarbakır, Suruç, Ankara GAR ve Beybahçe katliamlarını görmemiş olacaktık." dedi.



2 Temmuz 2019 Salı
Gaziantep

Parti binasında düzenlenen program, bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Daha sonra bir konuşma yapan İl Eş Başkanı Müslüm Kılıç, ’’Madımak öncesinde şöyle bir Türkiye tarihine baktığımızda, eğer Dersim, Koçgiri katliamları tarih önünde yüzleşmeyle karşı karşıya kalmış olunsaydı,  belki Maraş, Çorum katliamlarını görmeyecektik. Maraş, Çorum katliamları zamanında, tarihinde ciddi olarak hem adli, hem de idari yönleriyle soruşturulmuş olsaydı, belki de Madımak katliamını yaşamamış olacaktık. Eğer, Madımak’ta insanların ateşle yakıldığı katliam zamanında soruşturulmuş olsaydı, belki de Diyarbakır, Suruç, Ankara GAR ve Beybahçe katliamlarını görmemiş olacaktık. Ama maalesef bu katliamlara görmezden geliniyor, kulaklar tıkanıyor. Türkiye’de bu katliamların devam etmesinde fayda var gibi düşünen zihniyetler, bu katliamlara sebep oldu. Temennimiz, inşallah bir daha böyle katliamların yaşanmaması yönündedir.’’ dedi.

BU KATLİAMI UNUTMUYORUZ

Daha sonra hazırlanan basın açıklamasını okuyan Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

‘’ 26 yıl önce, Sivas’taki Pir Sultan Abdal şenliklerinde, aydın, yazar, ozan ve çoğu Alevi katılımcılardan oluşan grubun kaldığı Madımak Oteli’ni kuşatan binlerce kişi insanlık dışı bir katliam yaptı. ‘Tekçi’antidemokratik toplum anlayışının savunucu ve takipçilerinin, derin güçleri de arkalarına alarak Sivas’ta 35 kişiyi ateşe verdiği bu katliamı unutmuyoruz.

Sivas katliamı, bunca yıl geçmesine rağmen tam olarak aydınlatılmadı. Katillerin bir kısmı yakalanmadı, yargılamalar uzatıldı, suçluların bir kısmı ‘zaman aşımı’ gerekçesiyle korundu. AKP hükümetleri katliamın arkasındaki  karanlık elleri açığa çıkarmadıkları gibi, sanık avukatlarını da Meclise, belediye başkanlıklarına, yönetici kadrolara taşıdı.

O gün Sivas’ta yaşananlar farklı halkların, inançların, kültürlerin beşiği olan Anadolu ve Mezopotamya topraklarında görülen ve dinmeyen acılardan sadece birisidir. Dersim, Koçgiri, Malatya, Ortaca, Maraş, Çorum, Gazi katliamları da aynı zihniyetin sonuçlarıdır. Bu katliamlar, devletin Kürt halkına ve Alevi toplumuna geleneksel bakışından, inkâr ve asimilasyon politikalarından ayrı düşünülemez.

Alevi toplumunun ve Kürt halkının Cumhuriyet tarihi boyunca uğradıkları onca katliamın nedeni, farklı olanı kimliksiz bırakma ve kişiliksizleştirme politikasıdır. Bu katliamlar nedeniyle hiç özür dilenmemiş, devletin katliamlardaki  tutumu mahkûm edilmemiş, adalet duygusu sağlanmamış, acılar dinmemiş, yürekler soğumamıştır.

AKP hükümetleri de, Alevi toplumunun eşit yurttaşlık taleplerini karşılamak bir yana, ayrımcılığı, hakareti ve adaletsizliği artırmıştır. Diyanet İşleri Başkanı, ‘cemevleri kırmızı çizgimizdir’ deme cüretini göstermiştir. Çalıştaylarla Alevi toplumu oyalanmış, samimi bir yaklaşım geliştirilmemiştir.

Biliyoruz ki, bu katliamlarla ve ‘tekçi’ anlayışla yüzleşme gerçekleşmedikçe, açılmış yaralar kapanmayacak, halkın acılarına ve yasına içten saygı duyulmayacaktır.1993 yılında yaşanan bu vahşetle yüzleşebilseydik,etkin bir yargılama ve idari soruşturma yapabilseydik,bunu hem toplum vicdanında mahküm edebilirdik.Hem de hiçbir karanlık olaya,vahşete,insan katletme vakalarına tanıklık etmezdik.

Bugün hesap sormanın ve yüzleşmenin yolu, ortak bir demokrasi ve özgürlük programıyla demokratik mücadeleyi büyütmekten geçiyor. Türkiye’nin farklı halklarının, kimliklerinin, inançlarının ve kültürlerinin güçlerini, enerjilerini ve iradelerini birleştirmek; demokrasi, eşitlik ve adalet mücadelesini yükseltmek yapılması gerekendir.İnanıyoruz ki bu ülkede bir daha böyle vahşetlerin yaşanmamasının biricik güvencesi,demokrasi için mücadele edecek güçlü bir iradeyi kurmaktır.Özgür,eşit,demokratik yaşayacağımız bir Türkiye’yi birlikte kurma sorumluluğu 33 canımıza karşı borcumuzdur.Biz HDP olarak bu çabanın arayışı içinde olmayı siyasetin bir görevi addediyoruz.Bu vesileyle:

26 yıl önce Sivas’ta katledilen insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor, bu katliamı lanetliyor ve tüm acıların ortağı olduğumuzu ifade ediyoruz." 

 



uu_mnrz0.JPG 1 / 1

Haber ile ilgili video




Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi