İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan'ın ölümüne neden olan caminin temelinin 2012 yılında dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın katılımıyla atıldığını hatırlatan CHP'li Belediye Meclis Üyesi Hasan Nesanır, " 2015 yılında bu yapının kaçak bir yapı olduğu, ruhsatının olmadığı ve cami inşaatında çalışanlarının da sigorta kaydının olmadığının ortaya çıktığına dair haberler yapıldı. 4 yıl önce bu caminin kaçak olduğu belli olduğu halde Şahinbey Belediyesi neden bu uyarıları dikkate almadı? Neden projelendirmedi? Kaçak yapının önüne neden geçilmedi? Şantiye şefi yok. Yapı denetimi yok. Şu anda bu cami ile ilgili elimizde hiçbir veri yok. Bu caminin ne kadar dayanıklı olup olmadığını bilmiyoruz. Ezbere bir çalışma yapılmış. Bu yapı bizim üzerimizde olmuş olsaydı biz şu anda kaçak yapı yapmaktan dolayı cezaevindeydik. Bu yapı şu anda Şahinbey Belediyesi'nde olduğu için şu anda bütün sorumluluk Şahinbey Belediyesi'nde" diye konuştu.
"SAYIN VALİMİZE VE SAVCILARIMIZA GÜVENİYORUZ"
"Burada ben inanıyorum ki valimizin, cesur cumhuriyet savcılarımızın bu işi üzerinde durup, sorumluları tek tek ortaya çıkartacaklardır. Bu konuda savcılarımıza ve valimize güveniyoruz" diyen İnşaat Mühendisi Hasan Nesanır, şöyle devam etti: "Bu caminin zemin etüdü yok. Karataş'ın zemininin çürük olduğunu, büyük kayalardan oluştuğunu biliyoruz. Bu caminin yüksekliği 65 metreden bahsediliyor. Zemin buna dayanıklı mı? Yüksek yapıya uygun mu değil mi? diye kontrol edilmesi lazım. Zemin etüdüne uzmanların gelip bu yapıyı bire bir incelemeleri, performans analizlerinin yapılması lazım. Depreme dayanaklı olup olmadığı incelenmeli. Geçen hafta TMMOB'un hazırlamış olduğu raporda aslında her şey çok net bir şekilde anlatıyor. Bu caminin bitirilmeden önce yapımı için uygunluğa devamlılığa bakmamız lazım. Bu yapı karmaşık bir yapı. Bu yapıda çok soru işareti var. Elimizde proje olmadığı için konuşamıyoruz. Belediye vatandaş bir inşaat yapacağı zaman bir sürü belge istiyor. Niye buraya o belgeler istenmedi? Mimar Sinan 500 yıl önce cami yapıyor. Tarihi eserler statüsüne konuluyor. Bu cami Mimar Sinan'ın öğrencisi olamadığımızı gösteriyor. Mimar Sinan mezardan kalksa bunların yakasına yapışır.
"DÜNYANIN EN BÜYÜK KAÇAK YAPISI"
Burada en önemli hususlardan bir tanesi de Gaziantep'te Akademi Meslekler Birliği'nin 17 oda ile birlikte ve Kent Konseyi'nin yapmış oldukları açıklamalar dikkate alınmalı. Partili, partisiz herkes bu konuya sahiplendi. Burada bizim İnşaat Mühendisleri Odamıza çok büyük bir iş düşüyor. Odamız da gerekli görevleri yerine getiriyor. Oda olarak suç duyurusunda bulundular. Aydınlanacak çok şey var. Aydınlanmamız için de savcılarımızın bütün detayıyla bu işleri araştırıp kamuoyu ile paylaşması gerekir. Savcıların gereği yapacağına inancımız sonsuzdur. Kim sorumlu ise cezasını alsın. Dünyanın en büyük kaçak yapısı Gaziantep’te. En büyük iş kazası bu."
"BURADA İNSANLIK ÖLDÜ"
"Cami inşaatının tamamlanıp tamamlanmayacağı ya da yerine ne yapılacağı konusunda halkın karar vermesini isteyen Nesanır, açıklamasını şöyle tamamladı: "Bu projenin elle tutulur yanı yok. Şahinbey Belediyesi’nin de bunu savunduğuna inanmıyorum. Çünkü savunulacak bir tarafı yok. Projesi olmayan yere nasıl iskan vereceksin? Önce ruhsat vereceksin sonra yapı uygunsa iskana çevireceksin. Burada insanlık öldü. Caminin bulunduğu bölgedeki yol değişmek zorunda. Bölgede şehir hastanesi var. Yol şehir hastanesine direk gitmiyor. Dönmek gerek. 30 saniye bile hasta için önemli bir zaman. İşi ehline verin. Kuran-ı Kerim’de ‘işi ehline verin’ diye yazar. Niye vermemişler? ÖNCE HESAP SORSUNLAR Korkut Küçükcan artık bir simge oldu. İsmini meydan ya da başka bir yapıya vermeden önce hesap sorulsun. İsim yaşatılır bu basittir. Korkut Küçükcan’ın rahat uyuması için önce hatalar zincirini kim oluşturmuşsa onların hesabını sorulsun. Bunu sormadan Korkut Küçükcan’ın ismini yaşatamayız. Hesap sorup ondan sonra yaşatmalıyız."
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.