Bugün sizlere, yaşamış olduğum üzüntü verici bir olaydan bahsedeceğim.
Gazetemize ait olan bir aracımızı dün gece hırsızlar soydu.
Arabanın bagajında bulunan yedek teker yani istetmesini çaldılar.
Sabah fark ettik.
Ama, çok şaşırmadım.
Çünkü, bunların yaşanacağını az çok bekliyordum!
Neden mi?
Çünkü, suç işleyen bir hırsız, cezaevine girse dahi kısa süre yattıktan sonra dışarı çıkıyor.
Ya da af yasası filan gelince çıkıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir af yasası çıkmıştı.
O af yasasından sonra bu hadiselerin yaşanacağını az çok tahmin ediyordum.
Ve, böyle bir olay yaşadık.
Ayrıca, geçen yıl ramazan ayında yine aynı aracın bagajında duran gıda kolisini çalmışlardı.
İçinde gıda yardım malzemeleri vardı.
Bir şokta o zaman yaşamıştık.
Bugün bu yaşanan gelişmeyi, okuyucularımız ile paylaştık.
Paylaştıktan sonra gördük ki, sadece bizim araç soyulmamış.
Okurlarımızdan arabasının camının patlatıldığını söyleyen, işyerinin soyulup bilgisayar ve televizyonlarının götürüldüğünü söyleyen, aküsünün çalındığını söyleyen, mahallesinin internet kablolarının çalındığı için internet kullanamadıklarını söyleyen, hatta birisi şirket araçlarının deposunun delinerek, içindeki benzinin çalındığını, bir oda başkanı odanın binasının bulunduğu iş merkezinin 4 gün üst üste soyulduğunu, bir başka kişi ise bir arkadaşının aracının şarj dinamosunun çalındığından bahsetti.
Evet.
Bizim araçtan girdik, neler duyduk neler.
Ayrıca, sadece tekerin götürülmesine şükrettik.
Ya aracı götürselerdi?
Olur mu, olur!
Görünen o ki, şehrimizde hırsızlık olayları had safhada.
İnsanların canı yanıyor.
Ha, ben hırsızlık üzerinden yargıyı, valiyi, emniyeti ve polisi suçlamıyorum.
Hepsinin de görevlerini en iyi şekilde yaptığını düşünüyorum.
Polis suçluyu yakalayıp hâkime götürüyor.
Hâkim tutukluyor.
Ama, yasaların ağır olmaması ve af meselesi olduğu için adam bir şekilde dışarı çıkıyor.
Bu durum da yargıç ne yapsın, vali ne yapsın, emniyet ne yapsın?
Sonuçta hepsi kanunların vermiş olduğu yetkiler çerçevesinde hareket ediyor.
O nedenle, bu sorunun çözümü ancak kanun yapıcıların yani siyasetçilerin ve iktidarın alacağı sert kararlar ile çözülebilir.
Yoksa bugün benim canım, yarın başkalarının canı yanar!
Olan vatandaşa olur.
Bu vesileyle, tüm halkımızı hırsızlık hususunda çok dikkatli olmalarını öneriyorum.
Kalın sağlıcakla.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.