ss_ei9FP.jpg

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu, Karadeniz’de yaşanan sel felaketinin ardından açıklama yaptı.



27 Ağustos 2020 Perşembe
Gaziantep

Plansız ve çarpık yapılaşmanın ülkemizin ve kentimizin önündeki en önemli sorunlardan biri olmaya davet ettiği belirtilen açıklamada, “İlimizde deprem kuşağına yakın bir bölgede olduğumuz unutularak sadece kazanç gözetilerek yapılan inşaatların kalitesi gün geçtikçe düşürülmekte, yapı maliyetlerinin azaltılması için kaliteden ödün verilmektedir. Kent genelindeki yapılar incelenerek riskli yapılar tespit edilip güvenli hale getirilmeli, uygun olmayan zemin ve arazilerdeki yapılar derhal boşaltılmalıdır” denildi.

HATALAR TEKRAR EDİLİYOR

Önce, 17 Ağustos Marmara Depreminin yıldönümü nedeni ile yapıların güvenirliliği, ardından da geçtiğimiz hafta sonu Karadeniz’de yaşanan sel felaketi nedeniyle çarpık kentleşme sorunları bir kez daha gündeme geldi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Ülke olarak bilim ve teknikten uzaklaşıldığı her durumda ciddi bedeller ödenmesine rağmen aynı hataların tekrar edildiğini üzülerek görmekteyiz. Bilim insanları ve meslek örgütleri tarafından, yapıların fenni kurallar çerçevesinde doğal afetlere göre tasarlanması ve kamusal denetimin etkinliğinin artırılması gerektiği konusunda ilgililerin defalarca uyarılmasına rağmen ders alınmamakta ısrar edilmektedir. Tüm yaşam alanlarımız, bilimin ve tekniğin rehberliğinde, fen ve sanat kuralları çerçevesinde, insanların ihtiyaçları doğrultusunda ve doğayla barışık biçimde yapılandırılmalıdır” denildi.

GÖRSEL VE DIŞ GÖRÜNÜŞ ÖN PLANA ÇIKARILIYOR

Plansız ve çarpık yapılaşmanın kentimizin önündeki en önemli sorunlardan biri olmaya devam ettiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: ”Deprem kuşağına yakın bir bölgede olduğumuz unutularak sadece kazanç gözetilerek yapılan inşaatların kalitesi gün geçtikçe düşürülmekte, yapı maliyetlerinin azaltılması için kaliteden ödün verilmekte, fen ve bilim kuralları hiçe sayılmaktadır. Ne yazık ki yapılarda olmazsa olmaz teknik kurallar, statik, zemin etüdü, yalıtım geri planda kalmakta, görsel ve dış görünüş ön plana çıkarılmaktadır. Yapının içinde veya dışında kullanılan süslemeli kaplamlar, seramikler ve lüzumsuz aydınlatmalardan çok fen ve bilim kurallarının önemi unutulmaktadır. İki sensor ile yanan ampuller ile yapılar akıllı bina olmamaktadır. Asıl önemli olan herhangi bir doğal afet sonrasında yapının ayakta kalması ve zarar görmemesidir. Bunun yanında meslektaşlarımızın hazırladıkları plan ve projeler sadece resmi işlemler için gerekli bir evrak olarak görülmekte ve yapılar projelere uygun olarak üretilmemektedir.

GÜNEYKENT’TEKİ HATALI TEMEL ÖRNEĞİ

Yapı denetim sistemi kurulduğundan bu yana amaçlandığı gibi etkin bir denetim sistemi olmaktan uzaktır. Olası bir doğal afette çok da iyi bir sınav veremeyecek bir yapı stoku ile karşı karşıya olduğumuz diğer illerde yaşanılan örneklerden net olarak anlaşılmaktadır. Bu noktada yapıların projelendirmesinden inşasının her aşamasına kadar detaylı teknik denetimden geçirilmesi gerektiğinin önemi bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Yasal mevzuatımız yapıların denetimi konusundaki sorumluluğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yerel yönetimler ve yapı denetim firmalarına vermiştir. Yapı denetim sistemi maalesef kurulduğundan bu yana amaçlandığı gibi etkin bir denetim sistemi olmaktan uzaktır. Zaman içinde sistemde bazı iyileştirilmeler yapılmış olsa da hala yapı güvenliği konusuna koyduğu katkı yetersizdir. Bunu da geçtiğimiz hafta Şahinbey Bölgesinde inşaat halinde olan ve temeli sağlam bir zemine oturtulmadığından risk oluşturan bir yapının gündeme gelmesi ile görebiliyoruz. Neredeyse kaba inşaatının tamamlanmak üzere olması, yapının bu aşamaya gelene kadar, ilgili denetim şirketi veya ilgili kurumları tarafından yeterli bir denetime ve kontrole tabi tutulmadığını göstermektedir. Bu sadece örneklerden bir tanesidir. Bu ve benzeri birçok yapının yeterli denetim ve kontrol hizmeti almadığını tahmin edebiliyoruz. Sonuç olarak yapı denetimi sistemi TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla yeniden düzenlenmelidir.

RİSKLİ YAPILAR TESPİT EDİLMELİ,UYGUN OLMAYANLAR BOŞALTILMALIDIR

Yapı kalitesinin artırılması için kamu idaresi de yapıların projelendirmesinden kullanıma sunumuna kadar geçen her aşamada etkin olarak denetim yapmalı. Halkın güvensiz binalarda yaşamalarına engel olmalıdır. Mevzuata ve bilime aykırı projeler onaylanmamalı, uygulamaların projeye birebir uyumlu olmadığı inşaatlara izin verilmemelidir. Mevzuatta gerekli değişiklikler yapılarak meslek odalarına projeler üzerinde mesleki denetim yapma imkânı sağlanarak denetimsiz proje üretiminin önüne geçilmelidir. Kent genelindeki yapılar incelenerek riskli yapılar tespit edilip güvenli hale getirilmeli, uygun olmayan zemin ve arazilerdeki yapılar derhal boşaltılmalıdır.''






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi