aa_tL9Ko.jpg

KESK Gaziantep Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, TBMM’ye sunulan Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tasarının içerik yönünde öğretmenlerin geçmişten günümüze gelen sorunlarını çözmekten uzak olduğunu söyleyerek, bu kanunun geri çekilmesini istedi.



3 Ocak 2022 Pazartesi
Gaziantep

KESK Gaziantep Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, TBMM’ye sunulan Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tasarının içerik yönünde öğretmenlerin geçmişten günümüze gelen sorunlarını çözmekten uzak olduğunu kaydeden Parlakçı, “Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi gündeme geldiği ilk günden itibaren tartışılmaktadır. Bugüne kadar geçen kısa sürede yürütülen çalışmalar, ağırlıklı olarak iktidara yakın sendika, dernek ve çevrelerin talep ve önerileri doğrultusunda yapılmıştır. Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar defalarca olduğu gibi, bir kez daha kendi bildiğini okumakta, masa başında hazırlanmış meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenlemeye çalışmaktadır. Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı (ÖMKT) kapalı kapılar ardında, kanunun muhatabı olan öğretmenlerin ve sendikaların iradesi dışında, onların hakları ve talepleri dikkate almadan hazırlanmış ve 2021’in son günlerinde TBMM’ye sunulmuştur. Meslek kanununun hazırlık süreci ve gündeme getiriliş biçimi, içeriğinden bağımsız olarak, son derece anti demokratiktir.” dedi.

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU TASARISI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR!

Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı adı altında TBMM'ye sunulan metin bir meslek kanunu değildir. Bu teklif, geçmişte gündeme getirilen ve bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kariyer basamaklarında yükselme sisteminin geri getirilmesi gerektiğini vurgulayan Parlakçı’nın açıklamaları şöyle:

* Siyasi iktidar bir meslek kanunu yapmakta samimi ise yapması gereken tek şey, öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören en önemli belge olan “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na paralel bir düzenleme yapmaktır. ILO ve UNESCO ortak belgesi olarak 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan tavsiye kararı, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır.

* Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanma biçimi ve içeriğiyle öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik talepler ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye almak zorundadır. Meclis’e sunulan kanun tasarısı bu açıdan son derece yetersizdir.

* Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak eğitim emekçileriyle, sendikalar ve alandaki meslek örgütlerinin eleştiri, öneri ve taleplerini dikkate alınmadan atılacak adımların karşısında olacağımız ve kazanılmış haklarımızı hiçbir koşulda tartışmayacağımız bilinmelidir. Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı meslek kanunu konusunda samimiyse ve gerçekten öğretmenler lehine bir düzenleme yapmak istiyorsa ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun düzenlemeler yapmalıdır. Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz, eleştiri ve önerilerimiz doğrultusunda hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu talep ediyoruz.

 






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi