BELEDİYE HİZMETLERİNİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN CEZASINI GAZİANTEPLİLER ÖDEDİ

Geçtiğimiz yıllarda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreterlik yapan Ali İhsan Sofuoğlu ve Şahinbey Belediyesi Eski Başkanı Yaşar Ağyüz, gazetemize geçmişte kar yağışlarıyla nasıl mücadele edildiğini ve bugün nelerin yanlış yapıldığını tek tek anlattı.

Son yılların en şiddetli kar yağışlarından birisinin geri de kaldığı Gaziantep’te, kar yağışı sırasında meydana gelen mağduriyetler ve belediyelerin kar ile mücadele de yetersiz kaldığı eleştirilerinin ardından, biz de eskiye giderek, geçmiş dönemlerde belediyelerin kar yağışında hangi yollara başvurduğu ve nasıl çalışmalar yaptığını öğrenmeye çalıştık. Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreterlerinden Ali İhsan Sofuoğlu ve üç dönem CHP’den Şahinbey Belediye Başkanlığı yapan Yaşar Ağyüz, karla mücadele konusunda geçmişte yapılan çalışmaları ve bugün yapılan yanlışları anlattı.

YAŞAR AĞYÜZ:’’BELEDİYELERİN TÜM HİZMETLERİNİ ÖZELLEŞTİRİRSENİZ OLACAĞI BUDUR’’

Ağyüz, bugün kar yağışı ile mücadele de başarısızlığın en büyük nedeninin belediye hizmetlerinin özelleştirilmesi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:

* Karla mücadele yağıştan sonra değil, yağıştan önce gerekli hazırlıklar yapılarak başlanır. Tuz stoklanması ile başlar. Bizim dönemimiz de, kar öncesi teyakkuz haline geçilirdi. Tüm iş makinalarının, usta, operatör ve işçilerin 24 saat çalışacağı şekilde programları yapılır, stratejik planlar hazırlanırdı. O günün şartlarında önce en az 10 tuzlama ekibi sahaya çıkardı. Önce tuzlama yapılır, ulaşım açık halde tutulurdu. Ana arterlere öncelik verilirdi. 24 saat başkan ve yardımcıları da dâhil, tüm yetkililer ve belediye çalışanları görev başında olurdu. Çalışmalar gece ve gündüz devam ederdi. Sabah erken saatlerden itibaren kaldırımlarda kar temizliği çok yönlü olarak başlardı. Tüm birimlerdeki işçiler, bu mücadele de görevlendirildi. Karın çok yağdığı dönem de, karlar kamyonlara yüklenir, ilçeden uzak mücavir boş alanlara bırakılırdı.

* Şikâyet ve ihbar hattı oluşturulur, her birim bu şikâyetleri değerlendirir ve ekiplere bildirirdi. Böylece kapalı hiçbir bölge kalmaz, kısa süre de temizlenirdi. Rahat koşullarda belediyecilik yapmak kolaydır. Ama her koşullara hazırlıklı olmak, planlı hareket etmek gerekir. Bugün imkânlar çok geniş. Belediyelerin elinde teknolojik açıdan gelişmiş çok sayı da araç ve gereç var. Ama ona rağmen, sorun çözülemiyor maalesef.

* Bunun en büyük nedeni, belediyelerin her hizmetinin A’dan Z’ye özelleştirilmesidir. Her hizmeti özelleştirirseniz, olacağı budur. Bu özelleştirmenin bedelini, bu kar yağışında kentimiz ödedi ve Gazianteplilere yazık oldu.

* Geçtiğimiz Salı günü kar yağışının olacağı önceden biliniyordu. Hatta bir gün öncesinden okullar bile tatil edildi. Ancak karın yağacağının bilinmesine rağmen, belediyeler gereken hazırlığı yapmamıştır. Belediyelerin karla mücadele konusunda stratejisi ve planlaması yoktur. Bırakın organize sanayi bölgesini, şehrin ana yolları dahi açık tutulmamıştır.

* Kar yağışının başladığı saatlerde tuzlama yapılmamıştır. Kitle ulaşım araçlarının yolda kaldığı nerede görülmüştür? Ben olsam, karla mücadeleyi de özelleştirir ve bu dertten kurtulurdum.

KAR İÇİN PLANLAMA VE HAZIRLIK YAPILMAMIŞ

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreteri Ali İhsan Sofuoğlu ise gördüğümüz kadarıyla, birkaç gün önce yağan kar yağışında herhangi bir hazırlık yapılmamış diyerek, şunları söyledi:

* Gaziantep’e uzun yıllardan beri kar yağmıyordu. Ama yine de hazırlıklı olmak gerekirdi. Kar yağışı sonuçta bir afet değildir. Beklenen bir şeydir.

* Sizin döneminiz de ne yapardınız diye soracak olursanız. Bizim, önce bir acil eylem planımız olurdu. Bu acil eylem planı, tüm daire başkanlıklarına, müdürlüklere dağıtılırdı. Kar yağacağı zaman ne yapılacağı, hangi aracı kimin kullanacağı belirlenir, araçlar hazır kıta bekletilirdi. Kar yağdıktan sonra ise bu araçlar sahaya çıkardı.

* Anladığım kadarıyla, geçen salı yağan kar yağışında böyle bir planlama yapılmamış. Böyle bir hazırlıkta yoktu. Bizim dönem de, sabah erkenden tüm işçiler belediyeye gelir, bir iş bölümü yapardık.

* Mesela İnönü Caddesi’ni Şehreküstü’den Kolejtepe’ye kadar Şahinbey Belediyesi üstlenirdi. Kar yağmaya başladığında tuzlama ve yol açma çalışması yaparlardı.

* Bu arada, böyle dönemler de tuz stoğu yapmakta önemlidir. Yani siz, böyle bir kar yağdığında gidip bakkaldan tuz alamazsınız. O tuz stoğunu belirli yerlerde mutlaka yapmanız lazım. Daha önceleri biz bu şekilde yapardık. Ayrıca, kaldırımları temizlerdik. Mesela bugün bizler evden dışarı çıkamıyoruz. Arabalarımız ara sokaklarda mahsur kaldığı için, işe bile gidemiyoruz.

* Ayrıca bugün insanlar, kaldırımlar da dahi yürüyemiyor. Bizim dönemimiz de, mevcut temizlik, park-bahçe, sosyal hizmetlerdeki bütün işçileri toplar, hiçbirini daire de bırakmamak şartıyla kürek, süpürge ve kar küreleme aletleri ile birlikte kaldırımlarda seferber ederdik. Bu işçileri amirleri denetler, belediye başkanları ve yöneticileri ise sevk ve idare ederlerdi. Fakat bugün gördüğüm kadarıyla, böyle şeyler yapılmadı.

* Son kar yağışında, greyderler sahaya geç çıktı. Tuzlama yapılmadı. Ara sokaklara hiç girilmedi.

* Diğer ilginç olan bir konu ise belediye başkanlarının otoyollar da gezmesiydi. Otoyollar, karayollarına ait bir alandır. Ama şehrin içinde hastası olan var. Acil ihtiyacı olan insanlar var. Sizler, onların ihtiyaçlarını gidermek zorundasınız. Belediye başkanının şehir içindeki çalışmalarına öncülük etmesi lazım.

* Örneğin, biz tuzlamayı ara sokaklarda traktörlerle yapardık. Bizim belediyeyi bıraktığımız dönemin üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş olacak. O günden bugüne aletler, ekipmanlar, teknoloji değişti. Bugün şartlar, o günlere göre daha müsait. Benim oturduğum mahalleye bir defa dahi tuz atılmadı, kar temizliği yapılmadı.

* Orta da bir laf dolaşıyor. Yok efendim son 50 yılın en şiddetli kar yağışı oldu deniliyor. Böyle bir söylemi doğru bulmuyorum. Bizim dönemimiz de, buna benzer kar yağışları oldu. Hatta daha fazlasının yağdığı oldu. Ancak hiç bu kadar sıkıntı, aksaklıklar yaşanmadı.

---