Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline tepkiler devam ediyor. Dün Gaziantep’te KESK Gaziantep Şubeler Platformu bir açıklama yaparak, savaşa hayır dediler.
Yeşilsu’da yapılan basın açıklasını okuyan platform sözcüsü ve Eğitim-Sen şube başkanı Ömer Parlakçı, krizin tek masumu bölgede yaşayan halklar ve emekçilerdir olduğunu ve bu nedenle geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken, emperyalistler sömürüyü ve savaşı varlıklarının temeli olarak görmüştür diyerek, şunları söyledi:
‘‘Son yıllarda emperyalistler arasında artan hegemonik güç savaşları ve silahlanma yarışı Ukrayna krizinde savaşa dönüşmüştür. Tüm gelişmeler çatışmaların kısa sürede sonlanmayacağını, emperyal güçlerin dünya sisteminde lehlerine sonuçlanacak değişiklikler için düğmeye bastığını göstermektedir.
Çıkarları dışında hiçbir şeyi umursamayan NATO, Rusya’ya karşı kuşatma, yayılma ve genişleme stratejisi uygularken Rusya eski gücüne kavuşmak için kendi içerisinde baskı politikalarını süreklileştirirken dışarıya yönelik hegemonik güç politikalarını hayata geçirmektedir.
Savaş, Ukrayna’ya kimin hâkim olacağıyla ilgilidir. Emperyalist çıkarlar, yayılmacı ve sömürgeci hevesler savaşla sonuçlanmıştır.
Ne yazık ki, tüm savaşlarda olduğu gibi en büyük bedeli ezilenler, emekçiler ödemektedir. Ukrayna krizinde yerleşim yerleri bombalanmış, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır.
Oysa krizin tek masumu bölgede yaşayan halklar ve emekçilerdir. Bu nedenle geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken, emperyalistler sömürüyü ve savaşı varlıklarının temeli olarak görmüştür.
Biliyoruz ki;
Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkûm olacaktır! Bahsedilen ekonomik yaptırımlardan iddia edildiği gibi bankalar, sermaye değil en fazla yoksul haklar, emeği ile geçinenler etkilenecektir.
Savaşı durdurmak için geç değildir.
Rusya saldırılarını durdurmalı, NATO silahlanmayı ve yayılmayı esas alan politikalarından vazgeçmelidir.
Askeri paktlar dağıtılmalı, başka ülkelerdeki askeri varlıklar sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda Ukrayna’daki tüm yabancı güçler geri çekilmelidir.
Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynaklar kamusal hizmetlere, insan onuruna yaraşır bir yaşam için kullanılmalıdır.
Savaş çığırtkanlarına, savaştan nemalanmak, kendi baskı politikalarına yeni bir gerekçe yaratmak isteyenlere taviz verilmemelidir.
Emek ve demokrasi güçleri savaş isteyen emperyalistler ve emperyalist politikalara karşı barış mücadelesini yükseltmeli, barış bloğu oluşturmalıdır. .
Bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz; Savaşa derhal son verilmeli, gecikmesizin diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır.
Bu talepler doğrultusunda ülkemizi yöneten iktidarın NATO’da genişlemeye yönelik yaklaşımına itiraz ediyoruz. Savaşı değil yaşamı ve barışı savunan bizler Rusya ile nükleer anlaşmalara son verilmesini istiyoruz. Ülke kaynaklarının savaş politikaları için kullanılmasını, saldırgan devletleri vergilerimizle beslemek istemiyoruz.
Farklı emperyalist projelerin ve yayılmacı hayallerin çatışması emekçilere yıkım getirmekte, dünyayı ve halkları felakete sürüklemektedir. Bizler farklı emperyalist kampların yayılmacı tezlerini, savaş gerekçelerini reddediyor, savaşsız, sömürüsüz “başka bir dünya mümkün” diyoruz.
Biz Türkiye’nin emek ve demokrasi güçleri için dünyadaki tüm dostlarımızı savaşa karşı barış, silahlanmaya karşı sosyal haklar, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı halkların kardeşliği, baskıcı iktidarlara karşı demokrasi, emeğin sömürüsüne karşı eşitlik için, “başka bir dünya için” ortak mücadeleye çağırıyoruz.’’
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.