OK_910W5.jpg

MEHMET BOZKURT YAZDI.



10 Nisan 2022 Pazar
Gaziantep

Son dönem de en fazla bağıranların arasında kamu müteahhidi olarak nitelendirilen müteahhitler var.

Gaziantep’te Ali Adıgüzel diye birisi çıkıp gazetelere demeç veriyor, ‘zor durumdayız, batıyoruz’ diyor.

Bu açıklamaları okuyunca bu konu hakkında bir yazı yazma ihtiyacı duydum.

Ak Parti iktidarı döneminde en büyük pastayı yiyenler müteahhitler, inşaatçılar olmuştur.

Çünkü, ballı ihaleler alanlar…

Konut fiyatlarında ciddi artışlar yapanlar, devlet bankaları faizleri 0,64 gibi bir orana düşürdüğünde ellerindeki konutlarını satan ve fiyatları ciddi oranlarda arttırarak, para kazanan bunlar.

Yani son 20 yılın belki en çok kazananları ihale götürenler ve inşaatçılar olmuştur.

Ortada böyle bir gerçek varken, bugün çıkıp bağırmaya başladılar.

Neymiş efendim devlete iş yapan müteahhitler batıyormuş.

Bir kere bir ihale yapılacağı zaman şartlar ortaya konuluyor.

Yapılacak işin yaklaşık maliyeti çıkartılıyor ve ona göre ihale bedeli açıklanıyor.

Sonra ise isteyen firmalar bu ihalelere giriyor.

Sonuç olarak bu ihaleleri birisi kazanıyor ve işi yapıyor.

İş bittikten sonra devletten paralarını alıp ceplerine koyuyorlar.

Bugüne kadar hep böyle oldu.

Son bir iki yıldan beri dolardaki artış ve maliyet artışları söz konusu.

İnşaat malzemelerin büyük bölümü ithal olduğu için dolardaki artış, ister istemez maliyetleri de arttırıyor.

Ancak, maliyet artışları olduğu zaman da açıklanan inşaat birim fiyatı üzerinden ihaleye çıkılıyor.

Bu hususlar göz önüne alınarak ihaleler yapılıyor.

Böyle bir durumda ihaleye gir, ihaleyi al, kar edersen her şey çok iyi.

Hiçbir sıkıntı yoktur.

Ancak, ihaleyi aldıktan sonra zam olursa, maliyetler artarsa o zaman çık ‘biz batıyoruz’ ve ‘bize fiyat farkı ödensin’ diye bağır.

Yok öyle bir dava efendiler!

Kimse zorla ihaleye sokulmuyor.

İsteyen ihaleye giriyor ve şartları göze alarak ihale alıyor.

Madem zarar etme riskin var, madem ciddi fiyat artışları riski varsa, o zaman ihaleye girmez ve risk almazsın.

İhaleye girip, işe başladıktan sonra ben yarıda bırakmak istiyorum, fesih hakkı istiyorum dersen o zaman işler değişir.

Ayrıca, devlet birkaç defa fiyat farkı kararnamesi çıkarttı bildiğim kadarıyla.

Ülkenin ve piyasanın durumu ortadayken, devletin birden fazla kararname çıkartmasına rağmen hala bağırıp çağırıyorsan bu fırsatçılıktır, en ağır tabiriyle vicdansızlıktır.

Olmaya oldu devlete iş yapan müteahhitlere şu köprü, yollar gibi garanti verilsin.

Siz zarar ederseniz zararınızı devlet ödeyecek denilsin.

O şekilde bu firmaların hiçbir riski olmasın.

Halk ekmeğe muhtaç durumdayken, tüm sektörler zorluk çekerken, bu müteahhit arkadaşlar yeter ki zarar etmesin, sıkıntı yaşamasın, risk almasın.

Bu arkadaşlar parayı kazanıp keyfine baksın.

Sanırım o zaman mutlu olurlar.

***

Buradan birkaç kelime ise GTO Başkanı Tuncay Yıldırım’a etmek istiyorum.

Zira Tuncay Bey’de bu müteahhitler için çoğu kez açıklama yapmış, bunların mağduriyetini dile getirmiş ve iktidardan çözüm istemişti.

Tuncay Bey, bak bu müteahhitler gibi özel okullar, akaryakıt istasyonları da zor durumda.

Görüştüğüm özel okul yöneticileri,’’ Ticaret odasına üyeyiz. Bugüne kadar Tuncay Bey ne ziyaretimize geldi, ne de biz özel okulların sıkıntılarını gündeme taşıdı. Oda ve Tuncay Bey bizim içinde biraz çabalasın, bize KDV ve elektrik indirimleri için gerekli girişimleri bulunsun. ’’ diyorlar.

Buradan özel okulların talebini de bu yazı vesilesiyle GTO yöneticileriNE, odanın özel eğitim kurumları komitesi üyelerine ve başkan Tuncay Bey’e iletiyorum.

Umarım, aynı çaba özel okullar ve diğer sektörler için de gösterilir.

Kalın sağlıcakla.

 






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi