Geçtiğimiz günlerde yapılan Gaziantep’in Şehitkâmil ilçesi belediye meclisinde konuşan Ak Partili Başkan Rıdvan Fadıloğlu, önemli bir itirafta bulundu.
Tüm meclis üyelerinin önünde, ’Ben tüccarım’ dedi.
‘’Bir milyon nüfuslu Şehitkâmil ilçesinde, gerekirse bir gayrimenkul satar, basın yayın müdürlüğüne ayrılan 3 milyon TL’yi çıkartırım.’’ dedi.
Fadıloğlu, 3 dönemden beri, Şehitkamil’de belediye başkanlığı yapıyor.
Bugüne kadar, kendisini belediye başkanı bilirdik.
Meğer ‘tüccar’mış.
Bunu da kendi ağzından duyduk.
Düşünün bir belediye başkanı, belediyeyi ticarethane, kendisini ise tüccar görüyor.
Sonrada çıkıp halka hizmetten, ‘gönül belediyeciliği’nden bahsetmez mi!
Gel de öfkelenme.
Ayrıca, Karşıyaka’da bazı bölgeleri kentsel dönüşüm alanı ilan eden, buradaki fakir fukaradan evlerini ucuz yollu elinden alan, daha sonra ise buraya yüksek katlı binalar dikerek, kimi söylemlere göre, her daireyi 1 milyon 800 bin TL ile 2.5 milyon TL arasında satan, İpekyolu üzerindeki yeni yapılan binaların altında bulunan dükkanları ise 5-6 milyon TL’ye sattığı söylenen bir ‘tüccar’ var karşımızda.
Sadece ticaret bununla sınırlı değil elbette.
Şimdi yeraltı çöp konteynır işi çıkmış.
İlçedeki bazı özel işletmelere yazı gönderiliyor. Yıl sonuna kadar yeraltı çöp konteynır sistemine geçmeniz gerekiyor, bunun için belediyeye başvurun deniliyor.
Başvuranlara ise bir firmanın hesap numarası veriliyor. ’’Bu hesaba 100 ila 150 bin TL para yatır, dekontunu bize getir.’’ deniliyor.
Parayı yatırdıktan sonra, belediye stoğunda bulunan bu konteynırlar getiriliyor, yazı gönderilen işletmelere kuruluyor.
Vatandaş olarak ben bunu dışarıdan bir yerlere yaptırayım, kendim yaptırayım deme şansınız yok!
Gidip belediyeden, belediyenin hesap numarasını verdiği firmadan alacaksınız.
Ama efendim, bu konteynırın aynısının Gaziantep’te 50 bin TL’ye yapıldığı belirtiliyor. Biz neden gidip dayatma ile 100-150 bin TL ödüyoruz deme şansınız yok!
Derseniz, başınıza neler geleceğini herkes biliyor.
Bunun yanı sıra, bu konteynır işinin yeni bina yapan mütahhitlere de şart koşulduğu, yoksa ruhsat ve iskan verilmediği söyleniyor.
Onlarda nasıl olsa bu iş için yapacakları masrafları evleri alan vatandaşlardan çıkartacakları için, ses çıkartmıyorlar.
Belediyenin dayatmasını tıpış tıpış kabul ediyorlar.
Gidip o konteynır sistemini belediyeden ve şart koştuğu firmadan alıyorlar.
Kimseden ses çıkmıyor.
Böyle bir düzen kuran, belediyeyi ticarethaneye, kendisini ise tüccar olarak gören Rıdvan Fadıloğlu’nu, açık yüreklilikle ‘Ben tüccarım’ deme cesaretini gösterdiği için kutluyor, büyük ticari hayatında hayırlı kazançlar diliyorum.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.