CHP VE KILIÇDAROĞLU ÇIRPINIYOR, PEKİ YA MECLİSTEKİLER?

MEHMET BOZKURT YAZDI.

Sevgili okurlarım, biliyorsunuz birkaç gün önce CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Gaziantep’e geldi. Burada odaları ziyaret etti, sanayicileri dinledi, esnaf gezisi yaptı, STK temsilcileri ile bir araya geldi.

Genel itibariyle, Kılıçdaroğlu’na ilgi büyüktü diyebiliriz.

En azından çarşı gezisinde vatandaşın ve esnafın ilgisinden bu durumu gördük.

CHP ve Kılıçdaroğlu, iktidar ile mücadelesini var gücüyle sürdürüyor, önümüzdeki seçimleri kazanmak için ellerinden geleni yapıyor.

Ancak…

Gaziantep’e gelince CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği çabanın, verdiği mücadelenin yarısını dahi göremiyoruz.

Neden mi?

Anlatayım.

Ocak ayında büyükşehir belediye meclisine 76 gündem maddesi geldi.

Bu maddelerin en az 50 tanesi imarla ilgiliydi.

Evet, evet!

50 tanesi imarla ilgiliydi.

Maddeleri yazının altında paylaşacağım.

Maddelerin içerisindeki en önemli maddelerden birisi, belediyenin 1 milyar 400 milyon TL borçlanma yetkisi maddesiydi.

Madde, meclisten geçti.

Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden birisi olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin milyarlarca TL daha borçlanmasının önü açıldı.

Bu madde geçerken, CHP’li meclis üyeleri ne mi yaptı?

Hiçbir şey.

Sadece içlerinden birisi, Başkan Fatma Şahin’e, ’’Sayın Başkan, 700 milyon TL bütçe açığı bekliyordunuz, 1 milyar 400 milyon TL borçlanmaya gidiyorsunuz.’’ dedi.

O da sırf salon da bulunan basın mensuplarına karşı konuşmuş gözüksün diye bir cümle etti. Yoksa onu da söylemezdi.

Madde sessiz sedasız geçti.

Birisi çıkıp, ‘’Siz ne yapıyorsunuz, her yıl 1 milyar TL, 1 Milyar 400 milyon TL borçlanma yetkisini neye göre alıyorsunuz, yarın bu borçları kim ödeyecek?’’ demedi.

Bırakın muhalefet etmeyi, bu borçlanmayı çıkıp kamuoyuna aktaran, konu hakkında açıklama yapan, basın toplantısı düzenleyen, halkı bilgilendiren bir kişi dahi olmadı.

Ya bir partinin meclis grubu, bu gelişmeyi sosyal medyadan da mı kamuoyuna duyuramaz?

Yok. Antep’teki CHP’li meclis üyeleri, bunu bile yapamaz.

Ayrıca, geçtiğimiz yılın ortasında da yine meclise 1 milyar TL’lik borçlanma teklifi gelmiş, yine o madde de kimsenin itirazına takılmadan meclisten geçmişti.

Ben de CHP’lilerin bu borçlanma yetkisi kararına sessiz kalmasını eleştirdiğim için, bazı meclis üyelerinin tepkisine maruz kalmıştım.

Borçlanma yetkisine sessiz kalanlar değil, bunu eleştiren gazeteciler, düşman görülmüştü.

Evet, CHP ve Kılıçdaroğlu, siyasette var olabilmek için, seçimleri kazanmak için var gücüyle çalışıyor, çabalıyor.

Ama…

Partisinin Gaziantep’teki yöneticileri, meclis üyeleri, özellikle büyükşehir belediye meclis üyelerinin ise ne muhalefet yapma dertleri var, ne de partilerinin yerel de ve genel de iktidar olması için gayretleri.

Belediye batmış, borçlanmış, iflasa uğramış, halk bitmiş, yarın gelecek başkan enkaz alacakmış, kimsenin umrunda değil.

Bu borçları, yarın Gaziantep halkı ödemeyecek mi?  diyen yok.

Ayrıca, imarla ilgili meclisten geçen maddelerin ardından, bazı yerler ranta açılıyor, kentin daha fazla betonlaşmasının önü açılıyor, birileri bu değişiklikler sayesinde büyük vurgunlar elde ediyor.

Ama memleketi düşünen kim ki!

Şimdi, CHP’lilerin bu sessizliği karşılıksız mı derseniz, işte onun orasını bilemiyorum.

Ama bildiğim bir şey var ki, belediye meclisi bitiminde soluğu başkanın odasında, başkan yardımcısının odasında alanlar var.

Oralarda neler dönüyor, neler konuşuluyor, kim ne yapıyor, kim neyin peşine düşüyor, onu da bilemiyorum.

Sonuç olarak, bu muhalefet anlayışı ile, meclislerdeki bu sessizlik ile CHP Gaziantep’te başarılı olabilir mi? derseniz, işte işin orası mümkün gibi gözükmüyor.

CHP, Türkiye’de iktidar olabilir mi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini millet ittifakı kazanabilir mi derseniz ‘olabilir, mümkün’ derim.

Ama…

Gaziantep için aynı öngörü de bulunabilir misiniz? derseniz, ‘Evet’ diyemem.

Çünkü, burada kazanmaya yönelik muhalefet ve siyaset yapılmıyor.

Bu gerçeği belirterek, yazımı noktalıyorum.

Önümüzdeki yazılar da görüşmek dileğiyle…

Kalın sağlıcakla.

---