sd_LRML3.jpg

2022-2023 Eğitim-öğretim yılını değerlendiren Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, eğitimde yaşanan sorunların arttığına dikkat çekti.



18 Haziran 2023 Pazar
Gaziantep

2022-2023 Eğitim-öğretim yılı geçtiğimiz Cuma günü sona erdi. Türkiye’de yaklaşık 19 milyon öğrenci, Gaziantep’te de 679 bin civarında öğrenci karne alarak, yaz tatiline girdi.

PARLAKÇI’DAN DEĞERLENDİRME

2022-2023 eğitim-öğretim yılının sona ermesinin ardından Eğitim Sen, 2022-2023 Eğitim-öğretim yılı sonunda 'Eğitim durumu raporu'nu açıkladı. Sendikanın hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaşa Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı,  Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikalarının 2022/2023 eğitim öğretim yılında da devam ettiğini belirtti.

EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR ARTMIŞTIR

Eğitimde yaşanan sorunların 2022/2023 eğitim öğretim yılında da devam ettiğine işaret eden Parlakçı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:“Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2022/2023 eğitim öğretim yılında devam etmiştir. Okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları geçtiğimiz eğitim öğretim yılında da devam etmiştir. Öğretmen açıkları sorun olmayı sürdürmekte, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması eğitim emekçileri arasındaki eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “eşit işe eşit ücret” uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürmüştür”

SORUNLAR DAHA DA DERİNLEŞTİ

“Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu, ülke ekonomisinde yaşanan sorunların ardından halkın en öncelikli gündemi olmayı sürdürmektedir. Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamakta, çocuk istismarı anlamına gelen çocuk yaşta evlendirmeyi engelleyen adımlar atılmamaktadır. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda yaşanan sorunlar sürmektedir. Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. eşitsizlikler, anadilinde eğitim gibi en temel sorunlar iktidarın çözmek bir yana daha da derinleştiği bir eğitim dönemi daha geride kalmıştır.’’

EĞİTİM SİSTEMİMİZ DİNSEL İÇERİK KAZANAN EGEMEN İDEOLOJİNİN BASKISI VE DENETİMİ ALTINDA

‘‘Eğitim sistemimiz toplumsal cinsiyet eşitliğinden oldukça uzakta ve giderek dinsel içerik kazanan egemen ideolojinin yoğun baskısı ve denetimi altındadır. Toplumsal yaşamın her alanında görülen cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamaların en yoğun görüldüğü alanların başında okullar gelmektedir. Geçtiğimiz dönemde cinsiyetçilik ve cins ayrımcı uygulamaların özellikle karma eğitim karşıtı söylemlerin ve uygulamaların devam ettiği görülmüştür. Karma eğitimi hedef alan uygulamalar okul yönetimleri eliyle hayata geçirilirken, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin sendikamızın ve kamuoyunun tepki göstermesiyle ülke gündemine girmiştir.’’

ANADİLİNDE EĞİTİM KONUSUNDAKİ OLUMSUZ SİCİLİN SÜRDÜRMESİ ANLAŞILIR DEĞİLDİR

‘‘Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel çeşitlilik ve inanç çeşitliliği, eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmamaktadır. Eğitim sisteminde ve toplumsal yaşamda benimsenen tekçi zihniyet farklı inanç, dil, kimlik ve mezhepleri yok saymayı, onları ve taleplerini görmezden gelmeyi sürdürmektedir. Türkiye’nin kamusal, laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusundaki olumsuz sicilini sürdürmesi anlaşılır değildir.’’

MİLYONLARCA ÇOCUK VE GENCİMİZİN EĞİTİME ERİŞİM HAKKINI İHLAL EDEN UYGULAMALAR DEVAM ETMEKTEDİR

‘‘Türkiye’de çeşitli nedenlerle eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajları günden güne artarak devam etmektedir. Türkiye’de milyonlarca çocuk ve gencin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması için gerekli adımlar atılmazken, milyonlarca çocuk ve gencimizin ağırlıklı olarak ekonomik sorunlar nedeniyle eğitime erişim hakkını ihlal eden uygulamalar devam etmektedir.’’

KAMUSAL EĞİTİMDEN UZAKLAŞILDI

‘‘Eğitim, herkese eşit koşullarda sunulması gereken temel bir insan hakkı, aynı zamanda devredilemez ve vazgeçilemez kamusal bir haktır. Kamusal eğitimden uzaklaşıldıkça eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanma olanağının ortadan kalktığı, eğitime erişim başta olmak üzere, pek çok konuda yeni eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin ortaya çıktığı bilinmektedir.’’

FARKLI SINIFLARIN OLUŞTURULMASI GİBİ UYGULAMALAR BELİRGİN ŞEKİLDE YAYGINLAŞTI

‘‘Kamusal eğitimden uzaklaşmanın iki temel sonucu bulunmaktadır: Birincisi, devlet okulu ve özel okullar arasındaki nitelik ayrımı, telafisi mümkün olmayan eşitsizliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İkincisi ise kamusal eğitimin tasfiyesi devlet okullarını da ayrıştırarak zenginle yoksula ayrı ayrı ‘devlet okulu’, hatta aynı devlet okulu içinde gelir durumuna ya da başarı düzeyine göre farklı sınıflar/şubeler oluşturulması gibi uygulamalar son yıllarda belirgin şekilde yaygınlaşmıştır. Piyasacı eğitim sistemi, yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin ‘müşteri’ haline getirilmesini hedeflemiş, toplumdaki sınıfsal eşitsizlikleri daha da belirgin hale getirmiştir.”






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi