vb_Addus.jpg

Gaziantep Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, FETÖ’nün henüz bitmediğini, farklı yapılara ve renklere bürünerek, hala etkinliğini koruduğunu söyledi.



3 Eylül 2023 Pazar
Gaziantep

Gaziantep Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, geçtiğimiz günlerde baskısı yapılan ‘Vaizlikten teröristliğe, bir ihanetin portresi Fethullahcı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ kitabının içeriği hakkında gazetemize bilgi verdi.

KİTABI TARİHE NOT DÜŞMEK İÇİN YAZDIM

Bir akademisyen olarak tarihe not düşmek için böyle bir kitabı yazma ihtiyacı hissettiğini söyleyen Gür, ''Ben bu kitabı tehlikenin boyutlarına dikkat çekmek ve tarihe not düşmek için yazdım. Çünkü, toplum olarak çok çabuk unutuyoruz. O nedenle FETÖ’nün gelişimini, yaşanan süreçleri, dini nasıl kullandıklarını kitap halinde ele almak ve gelecek nesillere aktarmak istedim’’ dedi.

EN ÇOK YARASI OLAN ŞAMİL TAYYAR’MIŞ

Kitabın içerisinde adı geçen isimlerden birisi olan AK Partili Şamil Tayyar’ın kitaptan oldukça rahatsızlık duyduğunu ve sonrasında absürt şeyler yazıp, geçmişte olduğu gibi iftiralarına devam ettiğini belirten Gür, şunları söyledi:

‘‘Yazdığım kitapta 1960’lı yıllardan itibaren birçok olay, birçok isim ve siyasetçi var. Çünkü, FETÖ’yü yazarken, siyaseti işin dışında tutmak, suya sabuna dokunmamak mümkün değildi. Ama yazdıklarım, siyasetin içindeki birilerini oldukça rahatsız ettiğini gördüm. Bakın kitapta çok isim var. Ama o isimlerin içerisinde yarası en çok olan demek ki Şamil Bey’miş. Kitabın piyasaya çıkması ve röportajların yapılmasının ardından gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını hazmedemeyen şamil Tayyar, sosyal medyasından absürt şeyler yazdı ve iftira attı. Ben de kendimden emin olduğum ve yazdıklarımın hepsi kaynaklı olduğu için iftiralarını suratına çarptım ve gereken cevabı verdim. Verdiğim cevap sonrası yalanı ortaya çıkınca sustu ve ağzını açmaz oldu. Her şeye laf söyleyen ve her olaya yorumu olan Şamil Bey, bakın şu anda susmuş durumda. Yıllarca dürüst insanlara iftira atıp, tehdit ve şantajlarla korku iklimi oluşturma taktiği izleyerek toplumu baskılamaya çalışmıştır. Bu arada Şamil Tayyar, başta şahsım ve ailem olmak üzere birçok insana iftiralar atarken, yargı ve güvenlik birimlerine tehditler savururken bu kurumların ve basının sessiz kalması da dikkat çekicidir. Ben şu anda alenen, ‘Sen kumpas kurdun, sen şantaj yaptın, tehdit ettin. Vesikalarında bunlar bunlardır’ diyorum. Buyursun cevap verebiliyorsa versin. Ayrıca kitabın içerisinde Bülent Arınç, Meral Akşener başta olmak üzere çok sayıda siyasetçinin isimleri ve ilgili olaylar yer almaktadır. Yazdıklarımın hepsinin kaynakları geçtikleri yerlerde sayfa altında verilmiştir. Diğer isimlerden ses ve tepki yok iken sadece Şamil Tayyar’dan var. Neden? Çünkü yıllardır Ergenekon-Balyoz başta olmak üzere FETÖ’nün tetikçiliğini yaparak o kadar aleni kumpaslar içerisine girdi ve 15 Temmuz sonrasında da eline tutuşturulan alışık olduğu sahte bilgi-belgelerle şahsıma ve aileme  öyle iftiralar atıp kumpaslar kurdu ki bu kumpasların açığa çıkması ve deşifre olması üzerine suçüstü yakalanmış, suçlu psikolojisi ile saldırganlaşmıştır. Buradan tekrar dile getiriyorum, kitapta ismi geçen şahıslar ve olaylarla ilgili yanlış veya eksik bilgi olduğu düşünülen durumlarda kaynakları ile birlikte tarafıma bildirdikleri takdirde kaynakları doğruladıktan sonra yeni baskılarda düzeltmeye hazırım. Bilim insanlığı da zaten bunu gerktirir.”

KİTAPTA SADECE SİYASETÇİLER YOK

Kitabımda sadece siyasetçilerin FETÖ ile ilişkileri değil, aynı zamanda örgütün psikolojik tahlilleri de var diyen Gür, sözlerine şöyle devam etti: 

‘‘FETÖ’nün siyasetle ilişkisi başlığında geçen isimler, kitabın sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor. Onun dışında psikolojik tahliller var. Fethullah Gülen’in uzun yıllar nasıl eğitildiği, Masonik ve CIA bağlantıları, narsist kişiliği, dini nasıl kullandığı, nasıl Mehdi, Mesih denilerek kutsallaştırıldığı, milletin başına nasıl bela edildiği, aynı zamanda sınav yolsuzluklarının nasıl yapıldığı, yargıyı nasıl ele geçirdikleri, FETÖ’cülerin psikolojik olarak nasıl bu hale getirildiği, bir kişinin vatanından, milletinden, bayrağından nasıl kopartılabildiği, Gülen’in talimatı ile onu memnun edebilmek için bir insanın nasıl kendi kardeşlerini, mesai arkadaşlarını öldürebildiği, FETÖ’nün diğer din ve coğrafyalardaki örgütlerle benzerlikleri yönleriyle analizlerini yaptım.  Araştırmalarım sırasında bu şekilde kapsamlı analiz yapan başka bir esere rastlayamadım. O yüzden kitap büyük ses getirdi ve şu anda büyük ilgi görüyor. İnşallah yeni baskılar da olacak.’’

FETÖ BİR KARAKTER YAPISIDIR

‘‘Kitapta FETÖ’nün yanı sıra FETÖ vari yapılardan detaylı olarak bahsetmem bazılarını tedirgin etmiş ve hoşlarına gitmemiştir. Ben sadece FETÖ’yü ele almadım. FETÖ bir zihniyettir. FETÖ bir karakter yapısıdır. Bu karakter yapısına bürünen herkes, benim açımdan FETÖ gibidir. Yani şantaj yapıyor mu, tehdit ediyor mu, sahte delillerle kumpas kuruyor mu, devleti ele geçirmeye çalışıyor mu, holdingleşiyor mu, devleti ele geçirmek için dürüst insanlara iftira atıyor mu, dürüstlüğü, liyakati bir kenara atıp, kendi adamını yetersiz ve ahlaksız da olsa ön plana çıkarmaya çalışıyor mu, kendisinin veya bağlı bulunduğu yapının menfaatini her şeyin üzerinde tutuyor mu? Bunlar FETÖ taktikleridir. Bu taktiği kullanan şahıs, kurum ve kuruluşlar benim gözümde FETÖ yapısındadır. Ben burada A, B, C demiyorum, genel bir çerçeve çiziyorum. Bu çerçeve içinde yer alanlar elbetteki bizim bu yaklaşımımızdan hoşlanmayacaklardır.’’

KİTABI YAZARKEN BAZILARI, ’HOCAM SEN İNTİHAR MI EDİYORSUN’ DEDİLER

‘‘Bu kitap, akademik bir kitap olmasının yanı sıra, herkesin okuyup anlayabileceği toplumsal bir kitaptır. Bu kitabı yazarken, bazıları 'Hocam neden bu kitabı yazıyorsun?  Sen intihar mı ediyorsun? FETÖ başta olmak üzere farklı yapılar seni hedefe koyacaklar' dediler. Ben de onlara, 'Ben ve ailem zaten çok uzun zamandır bu yapılar tarafından hedefteyiz ve her türlü kumpaslarını ve iftiralarını yaşadık. Biz tarihe not düşüyoruz. Kaderde de ne varsa, onu yaşarız’ dedim. Bu kitabı özellikle seçimden önce yayınladım. Çünkü, seçimden önce siyasetin de alan açmasıyla FETÖ’nün siyaseti kullandığını, palazlandığını, tehdit ettiğini açıkça gördük. 'Biletlerimizi aldık geliyoruz, göreceksiniz’ dediklerine şahit olduk. Öyle olunca ben FETÖ’yü hafife alanlar ve mücadelede rehavete düşenler başta olmak üzere toplumsal kesimlere bitti diyorsunuz ama bitmemişler, bakın en küçük bir fırsatta sahneye çıkıyorlar, tehdit ediyorlar ve daha kinli bir şekilde geldiklerini göstermek ve tehlikeye dikkat çekmek için kitabı seçimden önce yazdım. Bu üç aylık süreçte bile yazdıklarımızın haklılığı ortaya çıkmıştır.”






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi