Arif Özaydın’ın göreve gelmesinin ardından üniversite ve bilim yuvası olmaktan iyice uzaklaşan Gaziantep Üniversitesi, gündem olmaya devam ediyor. Özaydın döneminde üniversite her gün yeni bir olumsuzluk ve skandallar zinciri ile gündeme gelse de, bu durumdan rahatsız olan ve kendine çeki düzen vermeye çalışan bir yönetim ortada yok maalesef.
SORU YAĞMURUNA TUTTU
Üniversitedeki yaşanan gelişmeler ve olumsuzluklarla ilgili önceki rektör Prof. Dr. Ali Gür’den yine açıklamalar geldi. Sosyal medya hesabından paylaşımlar yapan Gür, Arif Özaydın ve yönetimine çeşitli sorular yöneltti.
İNŞAATLARI KAYIT DIŞI YAPTIRDIM DİYEREK NEYİ KASTETTİNİZ?
Rektör Özaydın’ın ‘Akademik kurul toplantısı’ndaki skandal sözlerine de yer veren Gür, sosyal medya hesabından şunları yazdı:
Israrlı sorularımızı kamuoyu önünde tekrarlıyoruz…
* Neden gerçek manada bir üniversite genel akademik kurulu yapmaktan çekiniyorsunuz?
* Neden öğretim elemanlarının soru sormasından korkuyorsunuz?
* Kapılarla başlayıp, inşaatlarla bitirdiğiniz konuşmanızda neden üniversitenin akademik gelişimi ve üniversitenin 3 yılda getirildiği son durum hakkında açıklamalarınız olmadı?
* Sürekli ‘Bu inşaatları kayıt dışı yaptırdım’ diyerek neyi kastettiniz? Bir yönetici usul ve yönetmeliklere uygun ihale yapmaktan neden kaçar? Sizi ısrarlı bir şekilde kayıt dışı iş yapmaya zorlayan nedir?
* ‘Ben paradan iyi anlarım’ derken, bu kayıt dışı işleri mi kastediyordunuz? Göreve gelir gelmez, Yapı İşleri Daire Başkanını gerekçesiz başka yere göndermeniz ve daha sonra hastane başmüdürünü hastane dışında görevlendirmeniz tüm bu kayıt dışı işleri yapabilmek için miydi?
* Bunları görevlerinden uzaklaştırmak da haklıysanız neden idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi?
* Bu arada bir yöneticinizin de kayıt dışı elden para dağıttığından haberiniz var mı? Kayıt dışı iş yapmak yönetiminizin genel özelliği mi?
* Hastaneye MR almak üzere gelen parayı devletin bir kuruş parasını kullanmadan yaptırdım dediğiniz böbrek nakil ünitesine aktardınız mı?
* Ana hastanede mekan ve yatak sıkıntısı had safhada iken ve bölgenin de çok ihtiyacı olmasına rağmen 250 yataklı GAÜN Çocuk Hastanesi neden yüzde 25-30 kapasite ile çalışıyor. Orası neden birilerinin özel mülkü imiş gibi davranılıyor?
* Kütüphane için yeni yaptırdığınız projeye bir kuruş vermediğinizi söylediniz. Bunun mümkün olmadığını herkes bildiğine göre, neden böylesine gerçek dışı beyanlarda bulunma ihtiyacı duyuyorsunuz?
* 2 yıl önce yaptığınız ‘Tıp fakültesi akademik kurulu’nda da hastane boyasını 250 bin TL’ye yaptırdığınızı söylemiştiniz. Ancak ortaya çıkan rakamın o zamanın parası ile ilave 1 milyon daha olduğu ve bunu da vakıftan ödediğinizi nasıl izah edeceksiniz?
* Yapılan yanlış uygulamalardan kaynaklı trafik kaosunu üniversite web sitesindeki açıklamanızda artan hasta sayısına bağlayıp, günlük 7 bin hastadan bahsetmişsiniz. Daha önce de günlük 8 bin denilmişti. Biraz daha gayret ederseniz günlük ortalama 5 bin -5 bin 500 olan gerçek rakamları da söyleyebilirsiniz. Sizi gerçek dışı beyanlarda bulunmaya iten sebep nedir?
* Üniversitenin uluslararası e-SCI dergisinin baş editörü aynı zamanda rektör yardımcısı Ayşe Balat ve editör İlhan Bahşi’nin görevi devraldıkları 4 ay gibi kısa bir sürede kendilerinin, eş ve dostlarının dergide çok sayıda çalışmalarını yayınlamaları, kendi çalışmalarına çok sayıda atıf yaptırmaları, atıfbank kurmaları (Ayşe Balat 35; İlhan Bahşi 56 atıf) başta olmak üzere yetki ve görevlerini çıkar amaçlı kötüye kullanmaları ile ilgili sorunu gündemden düşürmek için çok gayret sarfettiğinizin farkındayız. Tekrar ediyorum eğer bu usulsüzlüğe benzer bitek örnek bulabilirseniz kamuoyuna sunun ben de açıkça özür dileyeyim. Böyle bir örneğin olmadığını-olamayacağını aslında hepimiz biliyoruz.
* Bu arada usulsüz soruşturmalarınızla beni baskılayamayacağınızı tam tersine usulsüzlüklerinizin daha çok deşifre olacağını anlamışsınızdır herhalde.
* 2 yıldır sürekli ‘5 hastane yaptırdım’ demeçleri veriyorsunuz? Bu 5 hastane nerede? Sizin zamanınızda yapılıp da aktif çalışan kaç hastane var?
* Öğretim üyelerini korkutmak, baskılamak ve üniversiteyi suskunluğa mahkûm etmek için gelenekselleştirdiğiniz ve sahte ihbarlarla usulsüz başlattığınız soruşturmalarla usulsüzlük ve kayıt dışılıklarınızı saklayabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?
* İlk göreve geldiğinizde yaptığınız toplantıda, bizden önce çok fazla soruşturmalar açılmış, biz bunları kapatacağız ve hiç kimse hakkında soruşturma açmayacağız demenize rağmen, usulsüz soruşturmalardan geçilmediğini ve hukuk müşavirliğinin tıkanmasını nasıl izah ediyorsunuz?
* Zamanınızın sayılı ve gidişatın sizi endişelendirdiğinin farkındayız. Ne yaparsanız yapın, gerçeklerin er veya geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.
Dürüstlük herkese nasip olmayan önemli bir erdemdir.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.