pl_lN214.jpg

Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, İSO 500 listesine giren Gaziantep’in en büyük beş tekstil şirketinin vergi ödememesini ya da az ödemesini, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e sordu.



20 Ağustos 2024 Salı
Gaziantep

Geçtiğimiz günlerde Zeki Mensucat, Merinos, Karafiber Selçuk İplik, Melike Tekstil ve Şireci Tekstil’in ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasına girmesine karşın vergi ödemedikleri, ya da az ödedikleri belirtilmişti.

Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e verdiği yazılı soru önergesinde, şirketlerin ödediği vergi ile o şirketlerde çalışan işçilerin ödediği vergileri şöyle sıraladı:

Merinos, İSO 500 listesinde 76. sırayla Antep’in en büyük tekstil işletmesidir. 2021 yılında hiç vergi ödemeyen Merinos patronu, 2022 ve 2023 yılları için 14,2 milyon TL vergi ödemişken Merinos işçileri ise sadece 2023 yılında 211,2 milyon TL vergi ödemesiyle kendi patronlarından 15 kat daha fazla vergi ödemişlerdir.

Melike Tekstil Türkiye’nin en büyük 245. sanayi devidir ve patronu Cengiz Şimşek aynı zamanda Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanıdır. Cengiz Şimşek 2019 yılından bu yana son 5 yılda hiç vergi ödemezken, Melike Tekstil’de çalışan işçiler, 2023 yılında 87 milyon 550 bin TL gelir vergisi ödemiştir.

Karafiber Selçuk İplik, Türkiye’nin en büyük 246. şirketidir. Bu fabrikada işçiler 2023 yılında 53,6 milyon TL vergi ödemişken, fabrikanın patronu 2023 yılında hiç vergi ödememiştir.

Şireci Tekstil Türkiye’nin en büyük 261. sanayi şirketi olmasına karşın, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemezken fabrikada çalışan işçiler 2023 yılında 96,5 milyon TL gelir vergisi ödemiştir.

Zeki Mensucat, Türkiye’nin en büyük 361. sanayi şirketidir. Bu şirketin 2023 yılında ödediği vergi 26 milyon 662 bin TL iken fabrikada uzun çalışma saatlerinde açlık sınırının altında çalıştırılan işçilerin aynı yıl ödediği vergi ise 41,2 milyon TL’dir.

İŞÇİLER PATRONLARINDAN YÜZDE 824 DAHA FAZLA VERGİ ÖDÜYOR

Karaca, milyarlarca lira kâr elde ederek İSO 500 listesine giren firmaların, vergi ödemedikleri gibi ek olarak yüklü miktarlarda teşvik, vergi indirimi, istisna ve muafiyetlerden yararlandırıldığını, vergi ödeyenlerin ise fabrikalarında asgari ücretin biraz üstünde ücretlerle çalıştırdıkları işçilerden 2023 yılında toplamda yüzde 824 daha az vergi ödediklerini vurguladı.

Vergilerin temel amacının kamu hizmetlerinin finansmanını sağlarken gelir dağılımındaki eşitsizliği giderecek araçlar yaratmak olduğunun altını çizen Karaca, Türkiye’de gerek kaynaktan kesilen gelir vergisi gerekse dolaylı vergilerin işçi ve emekçilerden alındığını belirterek, Türkiye’nin bu anlamda Avrupa’da servet dağılımı adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülke olduğunun ve en zengin yüzde 1’lik kesimin ülkedeki servetin yüzde 40’ına sahip olduğunu ifade etti.

Dünya Bankasının verilerine göre, Türkiye’nin gelir dağılımı eşitsizliğinde çok sayıda Afrika ve Asya ülkelerinden dahi daha kötü durumda olduğunu ifade eden Karaca, “Örneğin; Cibuti, İran, Malezya, Tanzanya, Kenya, Senegal, Mali ve Nijerya gibi ülkeler gelir dağılımı eşitliğinde Türkiye’ den çok daha iyi durumdadır. Gelir dağılımı adaletsizliği bir de adaletsiz vergi politikaları ile arttırılmakta, işçilerden patronlara vergi yoluyla da yeni kaynaklar aktarılmaktadır.” dedi.

FİRMALARA AKTARILAN KAYNAKLAR HALKIN CEBİNDEN ÇIKIYOR

Anayasa’nın 55 ve 73. maddeleriyle düzenlenen adaletli vergi ve gelir maddelerine atıf yapan Karaca “Buradan hareketle gelir dağılımını düzenlemek ve adaleti tesis etmek açısından geçim indirimi, artan oranlı tarifeler, ayırma ilkesi, muafiyetler ve istisnaların işçi ve emekçilere uygulanması beklenecektir. Ancak iktidarın verdiği istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti, sigorta primi işveren hissesi, yüzde 80’e varan vergi indirimi, yüzde 40 yatırım katkı oranı (YKO), gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, faiz desteği, istihdam desteği, yatırım teşviki gibi kapitalistlere vergi ödetmeyen sistem; mali kaynakları halktan alınan vergilerle oluşturmakta ve dolayısıyla kaynakların firmalara peşkeş çekilmesinin yarattığı yük halka yüklenmektedir.” ifadelerine yer verdi.

EMEP’li Karaca, Bakan Şimşek’ten şu soruların yanıtını istedi:

Vergi eşitsizliğini gösteren yukarıdaki tablonun aynı zamanda bir Anayasa ihlalini oluşturduğu gerçeği karşısında mevcut durumun nedeni AKP iktidarının ve özel olarak bakanlığınızın ekonomik, siyasal tercihi sonucu mudur?

Her geçen gün artan vergi adaletsizliğinde, bakanlığınızın birinci derecede sorumlu olduğuna katılır mısınız? İktidarınızın ve bakanlığınızın anayasayı da ihlal edecek bir biçimde sermaye sınıfının hizmetinde olduğu söylenebilir mi?

Milyarlarca lira kar elde eden devlerin, fabrikalarında açlık sınırında ve ağır sömürü koşullarında çalıştırılan işçilerin patronlarından yüzde 824 daha fazla vergi ödemesi Anayasada tanınan eşitlik ilkesiyle bağdaşmakta mıdır?

Halktan toplanan ağır vergilere rağmen başta eğitim ve sağlık hizmeti olmak üzere halka ücretsiz, nitelikli kamu hizmeti verilmediğine göre, toplanan vergiler nereye aktarılmaktadır?

Vergi kaçakçılığı, vergi ödememek veya vergiyi ödenmesi gerekenden az ödemek suç değil midir? Bakanlığınız bu suçu işleyen firmalara ne tür yaptırımlar uygulayacaktır? Bakanlığınızın gerekli denetimleri yapmayarak ve cezai kuralları uygulamayarak, firmaların vergi kaçakçılığına yol açan bir sorumluluğu olduğunu düşünüyor musunuz?

Emperyalist tekeller, yerli sermaye sınıfı ve yandaş şirketlerin açgözlü sömürücülüğünün karşısında sizin deyiminizle halktan daha ne kadar fedakârlık etmesini bekliyorsunuz?






Yorumlar
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum yaz
600

Üye Ol


Cinsiyet :
Bay
Bayan





Üye Girişi