ESKİ REKTÖR GÜR’DEN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMA!

Gaziantep’te odalar, borsa, birlik başkanlarının, siyasetçilerin, gazetecilerin, vekillerin Gaziantep Üniversitesi’ne atanacak yeni rektörle ilgili yaptığı açıklamalar konuşulurken, bir açıklamada eski rektör Ali Gür’den geldi.

Gaziantep Üniversitesi, kent gündeminin birinci sırasına oturdu. Odalar, borsa, birlik başkanlarının peş peşe yaptığı açıklamaların ardından gazeteciler, siyasetçiler, vekiller ve son olarak, önceki rektör Ali Gür’den açıklamalar geldi.

ÜNİVERSİTENİN ÇÖKÜŞÜ KAÇINILMAZ OLDU

Yönetim korundukça, daha fazla hukuksuzluk ve usulsüzlük yapıldı, hastane başta olmak üzere üniversitenin çöküşü kaçınılmaz oldu diyen Gür, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ‘‘Üniversitemizi ve şehrimizi sevdiğimiz için, 4 yıl önce başlayan yıkımı açık bir şekilde kamuoyu ile paylaşmaya çalıştık. Tüm mobbing, tehdit, iftira ve soruşturma baskılarına rağmen, dimdik ayakta kaldık ve doğru bildiğimizi söylemekten çekinmedik. Ancak söylediklerimiz ve yazdıklarımız, bazı menfaat çevrelerinin işine gelmedi ve üniversiteyi bu hale getiren yönetim, sürekli korundu. Yönetim korundukça, daha fazla hukuksuzluk ve usulsüzlük yaptı ve hastane başta olmak üzere, üniversitenin çöküşü kaçınılmaz oldu. Rektör ile birlikte sağlıktan sorumlu rektör yardımcısının mobbingleri, usulsüzlük yapanları korumaya alıp dürüst çalışanları hukuksuz soruşturmalarla tehdit etmeleri, çok sayıda hekim başta olmak üzere, akademisyenlerin üniversiteden ayrılmasına yol açtı. Bu yüzden çocuk hastalıkları bölümünün birçok yan dalı kapandığı gibi, sağlıktan sorumlu rektör yardımcısının ve talimatlarını uygulayan başhekimin keyfi uygulamaları ile çocuk hastanesi yüzde 15-20 kapasite ile çalıştırılıp, kamu zararı oluşturuldu. Depodan çevrilme ve usulsüz yapılan onkoloji hastanesi, hastane şartlarını tamamlayamadığı  ve ruhsatsız olduğu için, hasta yatırılmıyor. Çocuk hastalıkları ve iç hastalıkları bölümü başta olmak üzere,  asistanlar istifa ediyor ve bu bölümleri tercih etmiyorlar. Borçsuz ve kasada yüksek miktarda parayla devralınan hastane, kısa sürede firmalara para ödeyemez duruma getirilmiş ve döner sermaye büyük bir borç batağına sürüklendiği için mal ve hizmet alamaz duruma getirilmiştir. Üniversiteyi rektörün “benim müteahhidim ve işleri bunlara vereceksiniz” dediği bir iki müteahhit yönetir duruma gelmiş, kaçak ticari alanlar için kesilen cezayı müteahhide ödettirilmiş, üniversite vakfı çıkar amaçlı kullanılmış, nepotizm, kayırmacılık ve usulsüz kadro ilanları zirve yapmış,  FETÖ’den işlem görenler baştacı edilmiş, üniversitede akademik başarı ve uluslarası endeks sıralamaları dip yapmıştır. Üniversite, yöneticiler tarafından çıkar amaçlı kullanılmış ve bugünkü enkaz durumuna gelmiştir. Bunları sürekli dile getirdik. Birkaç kişi hariç sessizce üniversitenin çöküşü beklendi ve nihayet sesler yükselmeye başladı. Şimdiye kadar yazdıklarımızın ne kadar haklı ve doğru olduğu ortaya çıkmış oldu. Keşke bizim haklılığımız doğru çıkmak yerine, zamanında sesler yükseltilip, gerekli müdahaleler yapılsaydı da üniversitemiz bu hale gelmeseydi. Zararın neresinden dönülürse kardır. Tüm bunlara rağmen seslerini yükseltenlere teşekkür ediyorum. Umarım yakın geçmişten ders çıkarılır. Liyakatli, dürüst, vizyoner, kimseye diyet borcu olmayan ve başarılı gerçek bir akademisyen rektör olarak atanır da, üniversitemiz yaralarını sarar ve atılım yapar. Biz de bunları yazmak zorunda kalmayız’’

---