30 yıl sonra CHP adına Şehitkâmil Belediye Başkanlığı’nı kazanan ve görev süresinin 6 ayını geride bırakan Umut Yılmaz, dün basın ile kahvaltı da bir araya geldi. Göl kafedeki kahvaltıya, Başkan Yardımcıları Cihan Ekici, Yusuf Açıkgöz, Vakkas Acar, Umut Salcan, Ceyda Gürsel katıldı.
HAKKINDAKİ İDDİALARA TEPKİ GÖSTERDİ, SON DURUMU ANLATTI
Göreve geldikten sonra hakkında çıkan dedikodular, iddialar ve haberlere tepki gösteren, bu hareketi yapanlarla mahkeme huzurunda hesaplaşacağını vurgulayan Yılmaz, göreve geldiği günden bugüne yapılan çalışmaları ve bundan sonraki süreç hakkında bilgiler paylaştı.
KAZANACAĞIMA İNANIYORDUM
Seçim sürecini ve sonrasında yaşananları anlatarak konuşmasına başlayan Yılmaz, ‘‘Bu toplantıyı basın açıklaması olarak yapmayacağım. Burada hem dertleşmek istiyorum, hem de bir dost mescidinde oturup sohbet etmek istiyorum. Ben CHP’nin öz evladıyım, bu partide ilçe delegeliği, il delegeliği, ilçe başkanlığı yaptım. 31 Mart seçimlerinde çok büyük bir farkla Şehitkamil Belediye Başkanı seçildim. Kimileri buna şans, tesadüf diyebilir ama ben bunun altyapısını daha ilçe başkanıyken yaptım. Mahalle mahalle gezdim, sonra gezilerimi artırdım ve bugünün temellerini o günden attım. Birçoğunuz için bu bir şanstı ve beklenmiyordu tabi. Ama açık söylemek gerekirse, seçileceğime inanıyordum. Bir tane vito aracımız vardı. Arkamızda başka da arabamız yoktu. Karşımızda yerel ve genel iktidar, onları destekleyen holdingler, iş adamları ve basın vardı. Yüzde 15’lik farkla seçimi kazandık. Ben bu büyük farkı Ak partililere, DEM partiye, ülkücülere, muhafazakarlara demokratlara borçluyum’’ dedi.
PAZAR GÜNÜ SEÇİM OLSA OYUM YÜZDE 54.8
Dönem dönem anketler yaptırdığını ve son durumunu gördüğünü kaydeden Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Bu memleketin derdi sağ sol kavgası değil, bu memleketin çok derdi var. Suriyeliler, işsizlik, ekonomik kriz, uyuşturucu gibi çok sorunu var. Hakkımızda çok eleştiriler yapılıyor. Ama 10 gün önce bir anket çalışması yaptırdık. Sadece anket değil, Şehitkamil’in bilimsel anlamda raporunu çıkardık. Anket 119 mahallede 7 ayrı konuda, 6085 kişiyle yapıldı. Bu kadar eleştirilere, olumsuzluklara rağmen, bu pazar seçim olsa CHP’nin Şehitkamil’de aldığı oy oranı yüzde 54,8. Ak Partinin oyu ise yüzde 24.06. Bizim halkla hiçbir problemimiz yok. 30 yıl biz bu memlekette muhalefet görevi yaptık, iktidarın nasıl olduğunu belki bilmiyoruz. Mehmet Sucu’yu da uyardım. Abi Allah rızası için artık iktidarız muhalefet gibi davranma dedim. Biz hala kendi içimizde bazı problemler yaşıyoruz. Ancak bunlar zaman içerisinde çözülecektir.
BASINI CİDDİYE ALIYORUM
‘‘Hakkımda iftiralar atan, iddialarda bulunanlar var. Siz bunu yazacaksanız önce muhatabına da bir sorun. Bizimde cevabımızı yazın. Biz, belediye başkanlığını kazandık 3 ay boyunca dünya ile bağımız kesildi. Günde 3 bin tane telefon geliyordu. Sosyal medya ayrı. Bu sırada ben aileme de zaman ayıramadım. Kalkıpta basını ciddiye almıyor demek ne demek? Bu memleketi tek başıma yönetemem, benim ismim lakabım Google filan değil, ben bilen bir adam değilim, ben bilene danışmayı seven bir adamım. Umut Yılmaz’a iftira atarak, ayıp ediyorsunuz. Ben Umut Yılmaz’a vurayım da Umut Yılmaz yanıma gelsin, dikkatini çekeyim de ben bir şey alırım diyorlar. Ben böyle bir insan değilim. Bundan sonra yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Ben kendimi mahkeme önünde savunmak istiyorum. Savunacağım. Yalan ve iftiraya karşı tekzip yapacağız. Bu kadar iftira ayıp. Telefonlara bakmadın diye şikayet ediyorlar. Ben klimalı ortamda oturmayı da bilirim. Randevu veremiyoruz, çünkü benim mahalle de olmam lazım. 119 mahallenin 110 tanesini bitirmişim, günde 3 ev, 2 sanayici geziyorum. Eski yönetimle kıyaslayacaksanız kıyaslayın ama benim makam arabam aldığımda 14 bin kilometreydi ben üç katı yol yaptım. Yaz tatiline bile gitmedim.’’
ZAMANIMIZ DA, PARAMIZ DA YOK
‘‘Çok şükür bir acemilik dönemimiz vardı. Ben 6 aydır gece gündüz belediye ile oturup belediye ile kalkıyorum. Zamanımız da, paramız da yok. Memleket işsizlikle boğuşurken, açlıkla mücadele ederken, ben parayı uçuk kaçıp projelere harcayacak bir adam değilim. Lütfen benimle gezin. Adamın evinde televizyon yok, açım diyorlar. Projelerimizi ikinci 6 ayda hayata geçireceğiz. Bizim belediyemizde partizanlık yok. Tasarruf yapacağım insanlarda olacak. Belediyeyi koalisyonla yönetiyoruz. Kimin CHP’li, kimin Ak partili olduğuna bakmıyoruz.’’
MÜFETTİŞLER RAPOR VERDİ
‘‘En son işçi çıkarmayla ilgili Çalışma Bakanlığı müfettiş gönderdi. Sayıştaycılar, bakanlık müfettişleri var. Bütün oklar bizim üzerimizde. Müfettişin biri geliyor, biri gidiyor. Çalışma bakanlığı, çıkarmak zorunda kaldığımız insanlarla ilgili hukuka aykırı bir durum yok diye rapor verdi.’’
KASAYI 543 MİLYONLA DEVRALDIM
‘‘Biz başkanlığı kazandığımızda kasada 750 milyon para ver dendi, oysa 543 Milyonla devraldık. 31 Mart’ta seçimi kazandım, 5 Nisan’da mazbatam geldi. 8’inde göreve başladım. Bu süreçte belediyenin ödemesi gereken paralar vardı. 219 Milyon TL ödeme yapıldı. 750 aldı iç etti deniyor. Bizim sadece aylık işçi giderimiz 200 milyon TL. Bu belediyenin aylık 500-550 Milyon TL ödemesi var. İller Bankası’ndan belediyeye Temmuz ayında 140 Milyon TL para geldi. Ağustos Eylül’de 180 Milyon TL geldi. İlçenin asfalt, park, sosyal hizmet ihtiyacı yok mu? Arsa üretmek zorundayız. Bu arada arsa satışlarını, ihaleleri canlı yayında yapıyoruz, hala örnek almıyor diğer belediyeler. O kadar şeffaf açık olmaya çalışıyoruz.’’
ARSA SATIŞ KARARINI BİR ÖNCESİ YÖNETİM ALDI
‘‘Arsa satışlarıyla ilgili de bize iftira atılıyor. Biz arsa satışı yaptık. 143 taşınmazla ilgili 2023 yılının Ocak ayında meclis kararı var. Bizim satışa çıkardığımız taşınmazların hepsi geçmiş meclisin, geçmiş yönetimin almış olduğu karar. O dönemde kararlar alındı biz bunları şu anda satıyoruz. Bugüne kadar 560 milyon satış yapıldı, daha kasamıza para girmedi. Bir kuruşunu cebime mi koydum. Lütfen artık biraz insaflı olun. Dedikodu yapıyorlar, geçen hafta Kapadokya’ya gittim. Şehitkamilspor bir üst lige, bal ligine çıktı. Takım kampa gitti. Biz Maraş kavşağına gelmeden ‘yiyin ağalar yiyin.’ şeklinde haberler çıktı. Biz oraya gittik 1 TL belediyenin parasını harcamadık. 5 yıldızlı otele gitmeyi bilmiyor muyuz, gitmedik. 3 veya 4 yıldızlı otele gittik, kendi paramı da kendim ödedim. Kıbrıs’a gittik, Girne belediyesi ile kardeş belediyeciliği çalışması yaptık. Bu milletin karnı aç, işsizlikle boğuşuyor. Belediyenin parasını lüksümüze harcamadık, harcamayacağız, harcatmayacağız da. Sodayı kaldırdın diye, kolayı kaldırdın diye bizimle ilgili şikayet var. Suyu da kaldıracaktım, baktık çalışanlar ayaklandı. Biz hiçbir zaman kendi seyahat harcamamızı belediyemize ödetecek kadar ucuz insanlar değiliz. Bütün dekontları mecliste sunacağız.’’
BENİ SAVCILIĞA VERİN
‘‘En ufak iddianız varsa beni savcılığa verin, ben avukatım bir kuruş, bir TL iddianız varsa lütfen beni savcılığa verin. Ben artık kendi kendimi savcılığa vereceğim. Ben istiyorum beni incelesinler. Sayıştay geldi teşekkür etti, Çalışma bakanlığı müfettişleri geldi teşekkür etti, bir de savcılık teşekkür etsin.’’
MRF’YE HER AY 160-180 MİLYON TL ÖDÜYORUM
‘‘MRF inşaat konusu var. Başkanıma da söyledim, ‘Bunları ne için yaptınız?’ dedim. Her ay 160-180 Milyon TL para ödüyorum. Ben niye ödüyorum, bize ne gereği var? Gaziantep’in hiçbir ihtiyacı yok, ben belediyenin parasının yarısını bu inşaata ödüyorum. Birde dedikodu yapıyorlar. Dedikodular 10 Milyon ben, 10 milyon dolar abim, 10 milyon dolar başkan yardımcım, 100 milyon TL il başkanım almış. 30 milyon dolar alınıyor 90 daire. 30 Milyon dolar ne kadar para senin haberin var mı? ayıp ya. 2 milyar 200 milyon ödeyeceğimiz yerde adama 1.5 katrilyon mu dağıtıyoruz, terbiyesiz insan, saygısız insanlar. Tabi ki bu insanları aramıza sokmam. Tabi ki akredite yapmam. Bizimde bir vicdanımız var. Bizimde bir ailemiz var. Bu belediye için ne yapabilirim diye sabaha kadar uyumuyorum. Ben mi yaptım bu ihaleyi? Ödemeyelim tamam ne olacak? Sizi icraya verirse ne yapacaksınız? Ayıptır ya. Gaziantep’te dedikodunun sevildiğini biliriz ama bu kadarda vicdansızlık yapılmasın. Bu insanlar her gün ailesine hesap veriyor. Sizin hiç vicdanınız yok mu, hepiniz Cuma mesajı atan insanlarsınız. Sizin çoluk çocuğunuz yok mu?’’
BU KONUTLARI HALKA ARZ ETMEK ZORUNDAYIM
‘‘Şimdi tamam 950 tane konutumuz var. Bine tamamlanabilir. Şu anda yapım aşaması yüzde 50. Ne yapacağız, ben bunu satmışım. Ya arkadaş MRF sevabı günahı ne varsa bana bulaştırmayın. Bunu bir kişiye satacak kadar ahmak bir insan olabilir miyiz? Ben bu taşınmazları halka arz etmek zorundayım. Bir iki bankayla görüşme yaptım, banka olmayacaksa, ucuz konutu biz bu millete sağlamak istiyoruz. Ama fiyatlar çok yüksek, maliyetin altına düşerse, kamu zararı ve bana da zimmet çıkıyor. Yaklaşık maliyeti bile ben halka açıklayamam. Ben bu rakamı açıklamaya utanırım diyorum. Benim bu konutlarla ilgili nasıl davrandığımı vali beye sorun. Vali Bey, gerçekten uzun zaman sonra Gaziantep’in kabullendiği, muhalefeti, iktidarı, zengini, fakiriyle herkesin beğendiği sevdiği bir insan. Onu da çok sıkıştırmak istemiyorum.’’
TÜRKİYE’Yİ TERK EDERİM
‘‘Kapadokya’ya gidiyoruz ertesi gün kimin gece yarısı kapısı tıklandı, iki tane kadın gelmiş. Bu iki kadın kendilerini nasıl savunacak ahlaksız insanlar. Bu kadar basit değil insanların namusuna dil uzatmak. Vicdansızlık bu, iğrenç insanlar. Bir muhtar abimi arıyor. 500 milyon para almış tatile gitmiş. Adam iki ay önce turdan biletini almış. Ailesiyle gitmiş, iki tane çocuk var. Yurtdışında sülalemin bir kuruş, 1 tl hesabını bulun, annemin Kıbrıs’ta babasından kalan arazileri var o ayrı, Türkiye’yi terk ederim. Yapmayın ya.’’
POLİS LOJMANLARI SİYASETE TAKILDI
‘‘Polis lojmanları ile ilgili de dedikodular var. 623 tane konutumuz var yapıldı, bitti. İmza aşamasında. Bu konutların karşılığında hazineden arazi almışız. Gaziantep’in güvenlik açığı, polis açığı var Gaziantep maalesef bizden öncekiler sayesinde Türkiye’nin en pahalı şehri. Hiç bir memur, hiç bir polis gelmiyor. Kira parasını ödemek istemiyor. Hemen yapalım dedik. İkinci ayda İçişleri bakanlığına gittim, imza atalım polisler gelsin dedim. Arkadaşlar Türkiye’nin 6. Büyük ilçesine randevu vermeyen bakanlarımız var. Biz burayı polislere vermek istiyoruz. Verecek muhatap bulamıyoruz. En sonunda karar vermişler büyükşehir belediye başkanımızın üstünden gitsin diye. İlk başta gönül koyduk. Bizim bunu imzalamaya yetkimiz mi, yetimiz mi yok dedim. Sonra aman boş ver dedim tekrar kabul ettim, siyasi rantımı olacak, tamam büyükşehirin olsun yeterki polisleri buraya getirelim dedik. Yani Polis lojmanları siyasete takıldı.’’
BU EKİPTEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, ARSIZLIK BEKLEYEN YANILIR
‘‘Biz yeni göreve başladık. Bazı acemiliklerimiz olacak. Ama bu ekiple ilgili yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık bekleyen varsa yanılır. 17 yıldır mesleğimi güzel bir şekilde yaptım. Bu dönem garibanın yanında olmak istiyorum. Projelerimizde var. Örneğin ihtiyacı olanlara Ş-kart vereceğiz. Ş- kartı ihtiyacı olanlara dağıtacağız. Başkent kart gibi. Süt yardımı, yol parası yardımı, fatura yardımı hepsini bu şek kart üzerinden yapacağız. Bizden kimse kayırmacılık beklemesin. Çok güzel projelerimiz var. Dondurma dağıttık diye dalga geçen küçümseyen oldu. Dondurma aracı ile 47 bin çocuğumuza ulaştık. Senede bir gün çöp toplamama günü yapacağız. Kentsel dönüşüme önem veriyorum. İlçe kent konseyimizi kurduk. Finans durumumuzu düzelttik. İkinci 6 ayda projelerimizi hayata geçireceğiz.’’
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.