Gaziantep’te yaşayan Mehmet Özdemir(19), asker ve polis olmak istiyordu. Tüm isteği, bu iki kutsal meslekten birisinde görev almaktı. Ancak, bir engel vardı. O engel ise, ayağındaki bir aksaklık idi.
HATEM HASTANESİ’NDE AMELİYAT OLDU
Mehmet Özdemir, hayalindeki meslekleri yapabilmek için Özel Hatem Hastanesi’nde amaliyat oldu. Ameliyatı yapan doktor, anne ve babaya, ‘‘Hiçbir risk yok. Ufak bir operasyon ile düzelecek ve normal yürüyecek’’ dedi. Doktorun bu sözlerine güvenen anne-baba, çocuklarının ameliyatına onay verdi.
ÇOCUĞUMU KATLETTİLER
Genç Mehmet, ameliyata girip çıktıktan sonra normale dönmedi ve hayatını kaybetti. Olayın ardından anne ve baba, sosyal medyadan açıklama yaptı. Sağlıkçı olan baba Vakıf Özdemir, doktorun çocuğunu katlettiğini belirtti. Özdemir, ‘‘Hatem Hastanesi’nde, üzücü bir olay ile karşılaştık. Doktor hatası yüzünden, oğlum vahşice katledildi. Oğlumun hiçbir sağlık sorunu yoktu. Sadece sağ ayağında bir aksama vardı. Çocuğumu, Özel Hatem Hastanesi’nde görev yapan Op. Dr. Ökkeş İlker Evişen’e götürdük. Doktor bey, çocuğun kaslarının birbirine yapışık olduğunu, bunun basit bir ameliyat ile düzelebileceğini, kısa bir sürede çocuğumun toparlayacağını söyledi. Biz de doktora güvendik, inandık ve ameliyat yaptırdık’’ dedi.
AMELİYAT SIRASINDA, ÇOCUĞUMUN DAMARINI KESMİŞ
Baba Özdemir, ameliyat sırasında doktorun yanlışlıkla çocuğunun damarını kestiğini iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Doktor, ameliyat sırasında çocuğumun damarlarını kesiyor. Ve bu işlemi, bir kalp damar cerrahisi olmadan yapıyor. Aslında bu işlemler, bir kalp damar cerrahisi gözetiminde yapmalıydı. Damarı kestikten sonra, cerrah çağırmadan damarı onarmaya çalışıyor. Ama, onaramıyor. Damar kesildiği için, yoğun bakımda takip edilmesi gereken bir hastayı, servise çıkartıyorlar. Çocuk, servise geldikten sonra uzun bir süre uyanmıyor. Biz, bu durumu doktora ilettiğimiz de, anestezinin etkisi olduğunu, kısa bir süre sonra uyanabileceğini söyledi. Annesi, çocuğa su içirmek isterken, çocuğun kolu aşağı düşüyor. Anne, feryat ediyor. O esnada, hemşireler odaya geliyor. Bakıyorlar, nabız yok. Daha sonra, acil kod veriliyor. Kıdemli doktorlar, hemşireler odaya geliyor. Çocuğuma, kalp masajı yapıyorlar. Masaj sonrası çocuğun kalbini çalıştırdık deyip, yoğun bakıma indiriyorlar. Daha sonra, ultrason çekiyorlar ve çocuğun damarını kestiklerini fark ediyorlar. Sonra, çocuğu tekrar ameliyata alıyorlar. Ondan sonra, başka bir özel hastaneden kalp damar cerrahisi çağırıyorlar. Sonra ameliyat yapıyorlar. Bize, ‘Biz oraya yapay damar taktık. Her şey yolunda. Hiçbir sıkıntısı kalmadı. Ama, üniversite hastanesine sevk etmemiz gerek diyorlar.’’
ÜNİVERSİTEYE SEVK EDİLDİKTEN İKİ GÜN SONRA VEFAT ETTİ
‘‘Biz, neden çocuğu üniversiteye sevk ediyorsunuz diye sorduk. ‘Bir soğuk uygulama yapılacak. Bu işlem, burada yapılmadığı için, oraya sevk etmemiz gerek’ dediler. Biz de, çocuğumuzun sağlığını düşünerek, bu isteği kabul ettik ve çocuğu üniversite hastanesine gönderdiler. Fakat, oraya gittiğimizde, oradaki doktorlar böyle bir uygulamanın yapılmayacağını, sadece ilaç tedavisi uygulanacağını söylediler. Biz, iki gün üniversite hastanesinde, çocuğumuzun sağlığına dönmesini bekledik. Ancak, öyle olmadı ve çocuğumuz vefat etti.
BİZ YANDIK, BAŞKA KİMSE YANMASIN
‘‘Ben, ilk işlemi yapan doktor ve Hatem Hastanesi’nden şikâyetçiyim. Savcılığa suç duyurumu yaptım. Olayın takipçisi olacağım. Benim çocuğum öldü, canım yandı. İnşallah, başka çocuklar ve ailelerinin canı yanmaz. Kimsenin canı yanmasın. Kimsenin evladı yanmasın. Allah, kimseye böyle acılar yaşatmasın. Benim çocuğum, ‘Baba polis olmak istiyorum. Ayağım aksadığı için, beni almazlar. Ayağımı bir doktora göster, düzelttir’ dedi. Ben de baktırdım ve ameliyat yaptırdım. Doktor, ufak bir ameliyat için aldı, katletti resmen. Çocuğumun hayalleri, hedefleri, planları vardı. Baba, ben polis olacağım dedi. Sonuç böyle oldu.’’
ÇOCUĞUM DEVAMLI ‘ANNE KARNIM AĞRIYOR’ DEDİ
Anne Gülay Özdemir ise, bacak ameliyatına giren çocuğunun, ameliyattan sonra hep karın ağrısından ve yanmasından şikâyet ettiğini belirtti. Özdemir, ‘‘Benim çocuğumun küçüklükten beri asker, polis olma hayali vardı. Ayağında, hafif bir aksama vardı. Ben doktora götürdüğümde doktor, ‘Annesi ufak bir operasyon yapacağım. Hiçbir riski yok’ dedi. Defalarca risk olup olmadığını sordum. Bana, ‘Çocuğun düzelecek, normal yürüyecek, asker, polis olacak. Gitsin sınavına girsin’ dedi. Doktor, ‘Annesi yüzde 3 riski var. Tüm ameliyatlarda olduğu gibi, enfeksiyon riski var’ dedi. Çocuğum ameliyata gitti, saatlerce gelmedi. Çocuğumdan önce odaya, doktor geldi. ‘Annesi, çocuğun başarılı bir ameliyat geçirdi. Ödemleri filan temizledim’ dedi. Doktor gittikten yarım saat sonra, çocuğum odaya geldi. Çocuğum gündüz 12.00’da ameliyattan çıktı, akşam saat 18.00’a kadar aymadı. Çocuğum, bu saat içerisinde bir saat kadar ayar gibi oldu. Çocuğum sık sık, ‘Anne karnım ağrıyor, anne karnım ağrıyor’ diyordu. Ben bu durumu hemşirelere söylediğim de, ‘Memet naz yapıyor. Bazı hastalarda, narkozun etkisi geç atlatır’’ dediler
ÇOCUĞUMUN HAREKETSİZ YATTIĞINI GÖRDÜM
‘‘Ben, çocuğum başından hiç ayrılmadım. Çocuğum, gözümün önünde gitti. Bu süreçte, sadece bir ağrı kesici serum takıp, gittiler. Bacağından bir operasyon geçiren bir çocuğun nasıl karnı ağrır, nasıl karnı yanar? Serum yapılınca, çocuğum hafif daldı. O dalınca, ben de koridora çıkıp, bir iki tur attım. Yanında kardeşi ve bir arkadaşı vardı. Geldim, kardeşine sordum. ‘Anne, abim henüz ses vermiyor, aymıyor’ dedi. Sandalyeye oturdum, ağzıma bir damla meyve suyu koydum. Baktım, çocuğum hiç hareket etmiyor. Yanına gidip, dudağını sıktım. Çocuğumun dudağı moralıyordu ve hiçbir tepki alamadım. Ben, okumamış bir insan olarak, çocuğumun nabzına baktım ve çocuğun nabzının atmadığını gördüm. Daha sonra, çocuğumun kalbine baktım. Kalbi atmıyordu. Bağırıyorum, çocuğum öldü, öldü diyorum. Kimse gelmiyordu.’’
NORMAL ODA DA MÜDAHALE YAPTILAR
‘‘Bağırıklarımdan 5-10 dakika sonra, hemşireler odaya geldi. Hastane, başıma toplandı. Sonra, beni odadan çıkarttılar. Normal bir oda da, benim çocuğuma tedavi yaptılar. Normal oda da, nasıl tedavi uygulanabilir? Ben, güvenliklere bağırıyorum, çocuğum elimde öldü, acile, yoğun bakıma götürün diyorum. Onlar bana, hayır annesi, çocuğun yaşıyor dediler. Ben, çocuğumu görmek istedim. İki güvenlik görevlisi, beni içeri almadı. Olaydan 10 dakika sonra eşim hastaneye geldi. Eşimi bile içeriye almadılar. Beni, geri odaya aldılar. Oda, darmadağın idi. Çocuğumu elimden asansöre bindirdim. O anda, kalbi durmuştu. Daha sonra, yoğun bakıma indik. Çocuğumdan haber almak istedik. Ancak, hemşireler, bizi hesaba almadı. Bize, cevap vermedi. Güvenlikler, görevliler, personeller, hiçbiri bize cevap vermedi. Çocuğun ikinci ameliyatı 3-4 saat sürdü. Bir kişi bize, ‘Senin çocuğunun iç kanaması var’ demedi. Senin çocuğunun kalbi durdu, müdahale ediyoruz demedi.
‘ADALET İSTİYORUM’
‘‘Çocuğumun hayalleri yıkıldı. Adalet istiyorum. 6 saatlik sürede bir kez gelip çocuğumun tansiyonunu ölçmediler, kan almadılar, nabzına, ateşine bakmadılar. İlgilenmediler.’’
HASTANEDEN AÇIKLAMA VE BİLGİLENDİRME YAPILMADI
Özdemir Ailesi’nin iddiaları ile ilgili adı geçen Özel Hatem Hastanesi’nden kamuoyuna herhangi bir açıklama ya da bilgilendirme yapılmadı.
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.