Gaziantep Üniversitesi bünyesindeki ‘Proton Hızlandırma ve Radyofarmasötik Üretimi Tesisi’ 2022 yılında hazır hale getirilmiş ve 46 milyon TL para harcanmıştı. Dünyadaki ender tesislerden birisi sahip olan bu tesiste, ilaç üretimi yapılacaktı. Tesise büyük paralar harcanarak, Amerika Silikon Vadisi’nde olmayan malzemeler alınmıştı. Ancak böyle önemli bir tesis, yıllarca atıl kalmış ve ciddi kamu zararı oluşmuştu.
GÖZLER, HESAP SORULMAYA ÇEVRİLDİ
Söz konusu tesisin ihalesi geçtiğimiz günlerde yapıldı. Ve bu tesisten üniversite, 10 yılda 500 milyon TL’ye yakın para kazanacak. Ancak akıllardaki soru, bu tesisin yıllarca atıl kalmasına sebebiyet verenlerden ve dönemin rektörü Arif Özsağır’dan hesap sorulup sorulmayacağında.
HUKUKÇULAR, HESAP SORULMASI GEREKTİĞİNİ BELİRTİYOR
Konu ile ilgili görüştüğümüz bazı hukukçular, böyle önemli tesisin yıllarca atıl kalmasından dolayı, Arif Özsağır ve ekibi hakkında soruşturma açılmasını ve hesap sorulması gerektiğini belirtiyorlar. Yine konu ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan eski rektör Ali Gür, şunları söylüyor:
* Hem üniversiteye kaynak oluşturma, hem de sağlık alanında önemli katkı sağlayacak olan bu projeye inanan, destek veren ve uygulamaya geçmesinde emeği olan tüm paydaşlara teşekkür ediyorum.
* Ancak kamuoyunun da bu projenin kimler tarafından yıllardır atıl bırakıldığını bilmesinde yarar vardır.
*Öncelikle dönemin sağlıktan sorumlu rektör yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat ve yakın çevresi, her gittikleri ortamda projeyi ve kurulan tesisi kötüleyerek, itibarsızlaştırmıştır.
* Dönemin hem başhekimlik, hem de dekanlık görevini aynı anda yürüten Profesör Şevki Hakan Eren, bu tesisin en önemli talep merkezlerinin başında gelen Nükleer Tıp Anabilim Dalının global bütçe bahanesiyle işlemlerini kısıtlayarak ve fatura kesilmesine engel olarak, ihaleye girecek firmaların gözünde cazibesinin yitirmesini ve değersizleşmesini sağlamıştır.
* Arif Özaydın’ın, Ankara’dan getirttiği çantacıların güdümünde ihale sözleşmelerine kısıtlayıcı maddeler koyduğu, küçük hesaplarla istediğine çok düşük bedellerle vermek istediği için, bu tesisi işletebilecek kapasitedeki yetkin firmalar, üniversite yönetimine güvenini kaybetmiş, göstermelik yapılan ihaleler, hep sonuçsuz kalmıştır.
* 2022 yılında üretime geçmesi gereken kurulu tesis, 3,5 yıl atıl bekletilmiştir.
* Özaydın ve ekibinin “Değersiz, boşa para harcanmış” diyerek, yıllık çerez parasına peşkeş çekmek istediği tesis, şimdi değerlenmiş ve projenin değerini anlayanlar tarafından hem üretim, hem de AR-GE amaçlı kullanım safhasına geçmiştir.
* Bu sürede oluşan kamu zararının hesabını kim verecek veya hesap sorulacak mı?
Haberle ilgili henüz yorum yapılmamıştır.